Mert olur Gaziantepliler, şefkat, muhabbet ve dostluk kaybolsa da Dünyadan yine yeniden türer Gazianteplilerden.

Mert olur namert barınmaz buralarda. Biz Karayılan’ı bir Şahin’i ile ordular durdurur. Kanaatkârdır, acı zerdali çekirdeği ile beslenirde namerde el uzatmaz…

Dosttur, dost olanlara, üşüyen elleri cebinde, omuzdaki tablası ile ekmek peşinde koşan 7-8 yaşındaki ayak yalın bir çocuk her gün gördüğümüz manzaralardan birini canlandırabilir. Yaklaşın çekinmeden, alın simitlerini ve denemek için olsun paranızın olmadığını veya evde unuttuğunuzu söyleyin... O minimini gözlerin parladığını görecek, kulaklarınızla o ufacık ağızdan çıkan (canın sağ olsun) sözünü işiteceksiniz.

Eğer yabancı iseniz taşındığınız semtteki bakkala kadar uzanan, duvarda asılı duran (Veresiye yoktur) levhasına aldırmadan (Ziyra o levha laf olsun diye asılmıştır) veresiye alışveriş edeceğinizi söyleyin alacağınız cevap emin olun (başüstüne) den başka bir şey olamaz.

Yolunuzu tanımadığınız bir semtin bilmediğiniz bir kahvesine uğradın, görmediğiniz, belkide bir daha rastlamanız nasip olmayacak kişilerin çepçevre çevirdikleri masaya yanaşarak selam verin, size insanlık sevgisinin ne olduğunu anladırlar. Biraz sonra kahvenizi, sigaranızı içerek ayrılın onlardan, fakat ne olur görülmeyeceğiniz bir yerden ayrıldığınız topluluğu seyredin, ipçiklerinizin hesabını verebilmek için âdeta birbirleriyle mücadele ettiklerini görürsünüz.

Yukarda saydıklarım ummandan sadece üç damla. Hulâsa Gaziantepliler mert kişilerdir.

İbrahim KÜÇÜKDAĞ

Foto Basın Ajansı Sahibi

(Bu yazı Kültür Derneğinin “Gaziantep’in En Beğendiğiniz Özellikleri Nelerdir” konulu kompozisyon yarışmasında ikinci gelmiştir.)