Bilhassa eskiden evlenecek oğlu olanlar kız seçme işini bizzat yaparlardı. Şimdi bu adete uyanlar yavaş yavaş azalmaktadır. Kızı beğenip özelliklerini öğrenmek oğlan evinin anne-nine abla-hala-teyze gibi yakınlarına aitti. Kız genel olarak görücü ile bulunur. Oğlanın evleneceği kızı kendisinin bulması ailesini hesaba almaması demekti ve onlara yapılmış saygısızlık daha doğrusu hakaret olarak telakki edilirdi.

Kız beğenmeye giden kadın kim olursa olsun görücü diye adlandırılırdı. Gelen kadınların görücü olduğu onların hal ve hareketlerinden hemen belli olurdu. Kızın annesi gelinlik kızını kahve ikram sırasında misafirlerin karşısına çıkarır ve kızın üzerinde en iyi fakat en sade elbiseler bulunurdu.

Kahveyi ikram ettikten sonra misafirlerin kahvesini bitirmesini kapının yanında elinde tepsi ayakta bekleyen kızı görücüler tepeden tırnağa kadar süzerlerdi. Kahveler bitince görücü kadınların en yaşlısı abdest almak bahanesi ile su ister; kızın annesi kızına “satıl” ile su getirmesini söyler kız suyu getirinciye kadar da kendisi dolaptan çıkardığı ağzı darca bakır ibriği yerdeki halının üstüne koyardı. Kız getirdiği suyu halıya damlatmadan ibriyi doldurursa bu kızın sinirlerinin sağlamlığına yani iyi bir kız olduğuna alametti. Zira genç bir kız için en heyecan verici hadise görücü karşısına çıkmaktır. Eğer kız ibriye suyu korken dökerse makbul sayılmaz ve “su döken” tabir edilerek iş bilmediğine hükmedilirdi.

Kız, görücü kadın abdest aldıktan sonra odayı terk ederdi. Eğer görücüler kızı beğenmedilerse biraz oturduktan sonra bir şey söylemeden kalkıp giderlerdi.

Kız görücüler tarafından beğenilmişse gelen kadınların en yaşlısı kızın annesine veya orada bulunuyorsa ninesine hitaben “Allahın emri Peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza istemeye geldik. Allah kısmet etti ise inşallah akraba oluruz der ve oğlanın adını, babasının kim olduğunu, adreslerini söylerler. Bunun üzerine kızın annesi Allahın yazdığı bozulmaz bize onbeş gün izin verin danıp danışalım babasına söyleyelim der.

Kız evi oğlan hakkında gayet derin bir malumat toplama faaliyetine girişirler: Mahalle arkadaşlarının kimler olduğunu; hocaya gitti ise o zamanki vaziyetini; ailesinin 7 göbekten beri durumunu ahlaklarını kısaca oğlan hakkındaki bilmesi gereken herşeyi askerlikteki durumuda dahil olmak üzere öğrenirler.

Verilen müddetin sonunda görücüler tekrar gelirler. Bu def’a kız çıkmaz. Eğer kızı vereceklerde, görücülerin “Ne yaptın gız anam. Dandınız danıştınızmı?” sözünden sonra kızın annesi (Damdık danıştık verdik verşimiz yoktur dönüşümüz) derler. Eğer kızı vermeyeceklerse (kızımız daha küçük babası razı gelmedi kısmetinizi başka yerde arayın) diye cevap verirler.

Kız verildikten sonra iş erkeklere akseder oğlanın babası kızın babasının yanına gider sohbetten sonra (Ne vakit şirincelik yimiye gelicik) derler. Kız babasının tayin ettiği bir zamanda kızın ve oğlanın yakın erkek akrabaları kız evinde toplanırlar. Oğlanın dedesi; yoksa en yaşlı amcası veya babası (yapmış olduğumuz işin babalara büyük vazifesi var. Şimdi kız babası olarak bu hayırla işin bitimi nedir) der. Kızın babası ekseriya isteyeceği başlığın 9-10 mislini söyler ve sözün sonunda da (Ağalar namus para ile satılmaz siz nasıl isterseniz öyle olsun der. Orada hazır bulunan misafirlerin her birisinin şerefine istenen paradan bağışta bulunurlar ve sonunda makul bir başlık parası kalır. Bu 5 ile 10 bin lira arasında değişir. Bunun altında veya üzerinde başlıkta alınabilir. Kız babası oğlan evine göre zenginse başlık parasını damadına bağışlar.