Sayın Meslektaşım Tevfik Un er, yakınlarda yayınladığı (Yükselişi adlı az fakat özlü olan eserinden bir tane bana armağan etmek lütfunda bulundular. Hakkımda gösterdikleri bu nezakete teşekkürü bir borç bilirim.

(Yükseliş) Halkevi Dil, Edebiyat şubesi yayınları serisinin 34 ncü sayısında yer almıştır.

Eser, dört bölümde toplanmıştır. Hacim itibar ile küçücük 36 sayfadır. Fa kat bu ona bir özellik vermektedir. Bir gram Radyum da hacm-ü istiabîsi nazara alınacak olursa pahasının üs­tün olduğu görülür. Bu yönden yükse üş (Radyum) birbirine benzeyen iki motiftir. Birincisi ruba, maneviyata bitap eder, doyurur, besler, kuvvet verir. Diğeri ise maddeyi cevaplandırır kıymettir insan, yaradılışı maddiyat ve maneviyat ile ilgilidir. Bu iki hal ile mabzuz olan beşeriyet mesut sayılır.

Muhakkak bir sitil örneği olan yükseliş, bu saadetin sırrına ermiş müjdeci olduğunu söylemek mübalağa ol mas. Zira bu sözümü teyit için eseri bir gözden geçirmek yeter.

1 nci bölüm, muhtelif konuyu içine almış 12 paragraftır.

2 nci bölüm üç paragrafı içine almış, Gaziantep savaşından hatıralardır.

3 ncü bölüm, Gazi yurdun büyük bir isteğini içinde toplayan ve memleketin en büyük özlemini' ifade eden 4. paragraftır.

4 ncü bölüm, mesleki düşünceleri 'ihtiva eden 2 paragrafla çerçevelidir.

Bölüm itibari ile sistemli ve ahenkli bir özenle kategorî altında sıralanan eserin kıymet ila mütenasip ehil bir baskıdan çıkan yükselişin sevimliliği için açıcı ve doyurucu bir hazine olmaktan ileri varmış bir eserdir.

Birinci bölüm, sosyal hayatın felsefi yankılarıdır ki kuvvetli bir kültür ve kalem mahsulünden doğan ideal konulardır. Esere ad olan 18 nci sayfadaki başlıktır ve söze şöyle başlamaktadır; “Yükselme yolunun başlangıcı bilgiyle başlar. Bilgisiz yükselme olmaz. Fakat yalnız bilgi iş görmez. Bilgi ile beraber ahlak, buy, fazilet, cesaret ve topluluk duygusu birlikte yükselmelidir. Bir kısım insanların bilgileri acı ve tuzlu suya benzer. Ne kadar çok olur ve içilirse susuzluğu ve ahlaksızlığı ziyadeleştirir, yükselişe değil geriye götürür. Bilgi ahlâkla olursa yükseliş yoluna o zaman ulaştırabilir. ilâh„ Bu bölümdeki diğer konular da ayni mealde didaktik mahiyette olan birbirinde farksız düşünceye, mu beklemeye sevk eden enerji kaynaklarıdır.

2 nci ve 3 ncü bölümleride dikkat le okumaya değer enteresan konularla süslüdür. Biri Gaziyurdun acı günle rinde bilfiil vatan ve yurt aşkına katılmış öz bir Türk evlâdı olması bakımından müellif, burada kahramanlık hatıralarını mütevazi bir ifadeye bürümüştür, Hakikati olduğundan fazla gösterme sevdasında olanlara ve pireyi deve yapan şarlatanla mugalatacılara makûs bir. ibret dersi veren edası olgunluğunun asil ifadesidir.

Diğeri ise memleket iştiyakinin mihrakını “Beklenen saadet, en büyük özleyiş, unutulmayan günler tren ve kazma seslerinde toplamıştır. -Bun­lardan anlatmak istediği bir tek kelime Tren!

65 bin nüfustu Gazi şehrin, hakkı olarak özlemine tercüman olan bu kısımdaki. duyguları, memlekete hasret, kavuşturan trenin biran evvel gelmesi ne matuftur. Bu. gerçek medeniyet kudretinin Gazi şehre, bağışlayacağı. saadet, acı günleri unutturacak kabiliyette olduğunu tesif eder ifade ile sonuçlanmaktadır sonuncu bölüm Pedagojiktir. Bu kısımda öz olarak şahsiyet teşkili meselesini ele alınmıştır. Özetini yapmak suret ile tanıtmak istediğim Yükseliş bir iksirdir ki, o Kuyanların dimağına ışık, Tuhlarına heyecan, hatıralarına intizam, memleket, seyirlik özlemlerine hayat, aşılayan bir kudret cihazıdır. Bu cihazı aydınlarımızın tahlillerine arz etmeyi kendime ideal sazarken (Yükseliş) Muharriri. M.Terfik Üner’in kudretli kaleminden daha bir çok Yükselişlerin fışkırmasını bekler ve bu yolda verimli kültür ve fayz hâzinelerini bize, dolayısı ile geleceğe kıymetli eserler armağan, olarak bırakmasını candan dilerim.