Dünyayı saran ikinci cihan savaşının buhranlı alevinin henüz söndüğü bugünde kutsal ve millî bayramlarımızdan birini, 30 Ağustos Zafer bayramımızı kutluyoruz.

Tarih boyunca kazandığımız zaferler çoktur. Başta, Malazgirt savaşının sihirli anahtarile, üzerinde yaşadığımız toprakların kapısını açtık Onun gibi Türk ilgili 30 Ağustos başkomutanlık meydan muharebesi de Türk milletinin kaderinde ebedi bir dönüm noktası ve mutlak vatanseverliğin sembolüdür.

Bundan 23 sene eveldi bu vahanın temiz topraklan düşman zulmü altında inlemekte idi. O anda bu milletin kudretine nüfuz etmiş bir komutan, Mustafa Kemal, karanlık ufuklarımızdan bir güneş gibi parladı, Türk milletinin şerefine, istiklâline, hürlüğüne indirilen düşman zulüm ve istilâsına karşı uyanan millî şuuru toparladı ve millî kuvveti bir kudret haline getirdi. İnönüler, Sakaryalar Türk isliklâl dâvasını bir hak olarak teslim etmekte gecikmedi. Düşman (Eskişehir şarkı Seyit Gazi Afyon şarkı Ahır dağı) mevzilerine yerleşti. Burası zorlu bir düşman cephesiydi. (Türkler, altı ayda bu mevzii yaramaz) diye büyük devlet kurmayları rapor vermişlerdi. Tam bir harp gücü haline getirilen ordu, sayıca üstün düşman silâh ve vasıtalarına rağmen eşsiz komutanlarımızın yüksek sevk ve idare sanatı ve sağlam manevî cep hesile düşmanı yok etmeği hedef tutan taaruz plânları hazırlandı, 26 Ağustos 1922 sabahı şafakla beraber patlıyan topların sesi, Türk ufkuna zafer saatlerini müjdeledi. Mucize yaratan Mehmede o zorlu cephenin altüst edilmesi, iki gün iki gece gibi kısa bir an kâfi geldi. Dumlupınarda Türkün ve Allahın intikamına uğrayan düşman, çemberimiz içinde erimeğe mahkûm oldu. Kaçabilen kısmın önlenmesi için tam zamanında Atatürk “Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri!” Tarihi emrini verdi, şahlanan ordu, bir sel gibi, bir tufan gibi ilerledi Akıncı devirlerimizden daha sistemli bir atılışla yıldırım akını yaparak Mehmetçik, on gün içinde İzmir kıyılarında göründü. Canım kurtarmağa çalışan düşman bakiyesi de denize dökülmek suretile vatan bize, biz vatana kucak açtık.

30 Ağustos günü zafere ulaşan büyük savaş, Türk kahramanlık destanına açılan yeni bir sahifedir. Bütün varlığımızı öne koyarak dünya saldırışı önünde kurduğumuz bu vatan, büyük atalarımızın adım adım kaşır kaşır fethettikleri, ebedî olarak türklüğe mal ettikleri bir diyardır. Bu zafer Türk vatanının ve millî misakıri çizdiği sınırların berisinde tek bir gövde gibi şahlanan ve tarihin en eski milleti olan Türklerin millî birlik ve millî şuur hamlesinin bir başarısıdır.

Atatürk’ün taarruz emri yerine getirildiği gün vatan kurtulmuş, sonu ve devamı, büyük komutan İnönünün keskin diplomat dehası, yüksek ve tükenmez enerjisile vatana unutulmaz tarihî hizmetini yapmış, Lozanla bu zaferin siyasi cephesi tamamlanmıştır.

Bugün, çelik bir zemberek gibi bağlı ve güvenle etrafında birleştiğimiz sevgili şef İnönü’nün emrinde tek bir iman halindeyiz. O, başımızda ve Türk ordusunun yetişkin komutanları ordu safındadır. Bugünkü modern ordumuz, 30 Ağustoslar yaratmak için hazır bir vaziyette; milletimiz de beraberindedir.

Yazan: Nurettin ALTUĞ