Mahalli gazetelerimizden tarihi kalemizin ağaçlandırılacağını okuyunca, ağaçlandırma çevresi ve üstü de dahil tümüne mi? yoksa yalnız surlar ve kulelerin arasında kalan düzlüğe mi olacak diye düşündüm. Yakında bulunamadığımdan ve etraflıca bilgi alamadığımdan belki ilgililer aydınlatıcı beyanda bulunurlar düşüncesiyle bu yazıyı hazırladım.

Her ne kadar kale hakkında tarihe müstenit bir iddiam yoksada kıyas ve görgü yoluyla kalenin çevresinin ağaçlandırılmasının uygun olmıyacağını iddia edebilirim.

Yirmi – yirmibeş yıl önce kalenin yalnız pazar yeri hariç diğer tarafları hendekle çevrili idi. Zamanla türlü sebep ve gayelerle buraları dolduruldu.

Yine pazar yerine bakan güney tarafı cami avluları misüllü döşeme taşlarla kaplıydı.

Bunları yazmaktan maksadım kalenin çevresinin ağaçlandırılmasının uygun olmuyacağını belirtmek içindir.

Kalenin burçlar arasında kalan düzlüğünün ağaçlandırılması hatta bir gazino, yazlık aile bahçesi yapılması, ışıklandırılması turizm bakımından yerinde bir teşebbüs olur kanısındayım.

Birde iki şerifeli camiye bakan tarafta muazzam bir bedesten vardı. Acaba burası imar ve ihya edilerek Antep el sanatlarının teşhir edildiği bir sergi evi haline getirilemez mi? hem sanatkârlar, hem de Gazi şehrimiz için bir kazanç olur. Misafirleri tarih ışığında bugünü tanıtacak bir yer kazanmış oluruz. Mali bakımdan da reklamını yaptıracak her teşekkül bedestenin bir odasını imar ettirirse iş kendiliğinden meydana gelir.

Fazıl KAFADAR