Yapılan işlerde inanın pek büyük rolü vardır. Her hangi işte inan varsa kesin surette muvaffakiyet ve başarıya neticelenir. Düşmanın yeneceğine inanan bir ordu, savaşta mutlak üstün gelir. En kıymetli silah inandır. Erkinlik ve Gaziantep savaşlarında düşmanı mağlup eden, düşmanın tereddüdü ve Türklerin düşmanı yurdundan çıkaracağın olan inanışıdır. Zafer inanış; galibiyetin müjdecisidir. Çetinlikler, engeller inanış önünde duraklayamaz. Ticarette kazanacağına inanan tüccar behemehal kazanır. Hayat yolunda her müşkülü çözen enerji, inanışa bağlı olan bağlılıktır. Bazı anlarda hiçbir kudretin yapamayacağı işleri, yalnız inanış yapar. İnanan ruh, şüphe ve tereddütten kurtulur, huzur ve sükune kavuşur. İnanıştan daha sağlam bir sığınak bulunmaz.

İnandıklarını, apaçık görenler ve duyanlar vardır.

Tevfik Fikret, oğlu Halûk'a(İnan Halûk ezelî şifadır aldanmak) diyerek inanışın nasıl bir kuvvet kaynağı olduğunu an tatmıştır. Varlığımızı üzüntüden kurtaran en müessir ilâç, inançtır.

İnanan bir insan, istikbâlinden emin, binbir türlü ihtimal ve imkânları aşarak istirahtine erişmekte güçlük çekmez. Şüphe, tereddüt kadar biz insanlar rahatsız eden, inciten bir hal düşünülmez. İnanıştan başka işlerimizi verimli yapacak neyimiz vardır? Yakalarımızı, güvensizlikten, kararsızlık gibi fena duygulardan kurtaracak inanıştır. İç sıkıntılarını bizden uzaklaştıran da inanıştır.

Türkiye’yi, baştan başa demir ağlarla ören, fabrikalarla süsleyen, sayısız devrimleri yapan kuvvet şeflerimizdeki sarsılmaz güven ve inançtır.

İnanıştan kolay dönülmez: ilk defa dünyanın dönüşüne inanan Galile’yi inanışdan vazgeçirmek için ölümle tehdit ediyorlardı.

Ölüm sehpasından kurtulmasına biricik çare inanından dönüvermesidi. Bu bilgin, ölüm karşısında ayağını yere vurdu (Ne yapalım ki, dünya dönüyor.) diye canını vermekte tereddüt göstermedi. Güle güle ölüme koştu. Gene bir gün iyi söz söylemekle tanınmış bir zat, bir konferans salonuna elinde bir şişe ile girer ve oradakilere şimdi elimdeki şişenin ağzını açınca içinden çıkan gazla aksıracaksınız, der. Ve şişenin ağzını açar açmaz, salonu terketmek zorunda kalırlar. İnceleme neticesinde şişenin ağzını açınca içinden çıkan gazla aksıracaksınız, der. Ve şişenin ağzını açar açmaz, salondakiler hep birden aksırarak salonu terk etmek zorunda kalırlar. inceleme neticesinde şişenin içindeki saf su olduğu anlaşılır. Bu misalla telkinin, inanışın ruhlar üzerinde ne kuvvetli etkisi olduğunu göstermiş oluyoruz:

Ruhi, fırtınalardan kurtaracak inanış kalkanıdır. İşlerin düşünce ve inanla yapanlar, en büyük fazilet sahibidirler.

TEVFİK ÜNER