27 Mayıs hareketinin hangi fikri temele dayandığını belli eden bir konuşma bu hafta radyolarda yapılmıştır. Kurmay Albay Kenan Kocatürk tarafından hazırlanan bu konuşmada harekâtın hangi hâdiselerin ve hangi düşüncelerin mahsulü olduğu açık şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu konuşmanın bazı kısımları aynen aşağıya alıyoruz:

Atatürk’ün Gençliğe hitabesi bütün okulların ve fakültelerin baş köşelerine asılıdır. Harbiye’ye girerken de herkes kapının üzerinde mermerlere oyulmuş Atatürk’ün bu emrini okur. Camie girerken çektiğimiz besmele gibi... “Ey Türk Gençliği Birinci vazifen Türk İstiklâlini Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Millî kitabımızın kelime kelime ezbere bildiğimiz bu parçası şöyle biter “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Bizler asker kafamızla bunu bir harekât emri olarak da tahlil ve kabul ederiz. Bütün faktörleriyle tamam, düşman ve dost maddeleriyle mükemmel ve sarih bir emir! Aziz Türk Milleti ve bütün dünyaya haykırarak soruyorum: Yedisinden yetmişine kadar Atatürk Gençliği bu emri tam zamanında ifa etmedi mi? O halde ona geçmişte şimdi ve gelecekte her zaman inanınız ve güveniniz.

Tanrım bu ne kudret?... Atatürk mü dirildi?... Hayır. Bu kuvvet? Tarihî kuvvet!

Bir gün Tuna boylarında bir Alemdar Mustafa Paşa kopup gelir ve bab-ı Âliyi basar. Bir başka gün Mustafa Kemal Samsuna ayak basar. Dünde, bıçak milletin kemiğine dayanınca başta yine bir Paşa var.

Bir otuz Ağustos sabahı Bütün Türkler bir kumanda duydular: “Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri!”

Ve sonra Atatürk Ankara’nın en yüksek bir yerine en büyük harflerle, kayalara şunu hak etti: Hayatta en Hakiki Mürşit İlimdir.

Aradan 38 sene geçmişti. Bir 27 Mayıs sabahı şafak sökerken yine bir kumandan: “Gençler İlk Hedefiniz HÜRRİYETTİR: İleri!”

Ve hemen arkasından o gün daha aynı güneş gök yüzünde duruyor ve henüz susan namluların ucunda dumanlar semaya süzülüyordu ki Ankara da Başkumandanın karargâhından çıkanları gördüm. Bütün milletin ve bütün dünyanın saydığı ve sevdiği ilim adamları vazife ve talimat almış çalışmaya gidiyorlardı. Nemli gözleriyle, güler yüzleriyle yüzbinlerin alkışları arasında çıkıp gidişlerini seyrettim. O mübarek insanlar o beyaz saçlı ve gözlüklü başlar benim kullandığım en modern silahlardan, jetlerden ve Honest John bataryalarından daha kuvvetli idiler.

İçeride ve dışarıda dost ve düşman herkes şunu iyi anlamalıdır ki bizim asıl kuvvetimiz bu hareket ve bu düşünce tarzımızdır.