(Ey iman edenler! Allahtan korkun ve sağlam söz söyleyin.)

“AYET”

Bizde bir söz vardır (Karamet kandan eşettir.) Yani: İftira, adam öldürmekten daha dehşedi bir suç,bir cürümdür. Çünki bir şeyin vukuundan şuyuu çok daha kötüdür.

Ahlak ilmi ile İştigal edenler çok iyi bilirler ki, bir kavmi yıkan başlıca sebeplerden biriside İFTİRA’dır. Bir cemiyetde fertler birbirlerine muttasıl iftira ederler, olmıyan şeyleri yek diğerine isnad ederlerse, o cemiyette bağlar gevşer, cemiyet nizamı sarsılır ve her fert yek diğerine düşman kesilir. Bu halise o milletin düşmanlarının ekmeğine yağ sürer. Hiç bir düşman, düşmanım yek vücud olsun diye uğraşmaz, daima dağıtmaya çalışır. Zira birlik kuvvet verir, dağılan çöker.

Dünya mason ve siyonist teşkilâtının bir memleketi yıkmak için 22 maddelik bir düsturları vardır, bunun bazı maddelerinde derki:

1- Genç nesilleri ahlak dışı telkinlerle ifsad etmeli.

2- Aile hayatını yıkmalı.

3- Mukaddesata hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilane vak’alar uydurmalı.

4- Kalabalıkların vakitleri eğlence yerlerinde geçmeli, herkesi düşünmekten alıkoymalı.

Eğer dikkat edilirse alınan tetbirat ve yapılan teşkilatlar bu cihete müteveccihtir. Biz el ele verip bu eve buna mümasil muzîr cereyan ve ideolojiler vatan sathından ihraç edmemiz icap ederken, maalesef bir birimize leke sürmekle kıymetli vakitlerimizi öldürüyoruz. Namuslu vatandaşlara iftira etmek, yine siyonist amaline hizmettir çünkü onlar (İftira et: iz bırakır derler.) Bu gafletten uyanalım. Kendimize dönelim Vatan, millet genç nesilde hizmet bekliyor. Unutulmasın ki vatan bizim omuzlarımıza yüklüdür. Bu vatanın hammalarından bazıları saf dışı edebilirse, yükün taşınması zorlaşır. Eğer bir kardeşimizde bir kusur duydu isek, onu sağa sola yaymadan, evvelâ tahkik sonra tedkik edelim, hakikat ise ihtar edelim eğer inad ederse o zaman: (Nush ile yola gelmiyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmıyanın hakkı kötektir.) Kavlince muamele yapılmalıdır. Yoksa rastgele taarruzlar ancak şerefli insanları perişan eder. İster saldıran olsun, ister saldırılan olsun ikisi de müsavi, zira saldıran nahak bir söz uydurmuş müfteri durumuna düşmüştür. Taarruz edilen ise bir iftiraya maruz kalarak (Aslı olmasa bile) leke almıştır. Halbuki Cenab-ı Peygamber bir hadis-i şeriflerinde (Bir din kardeşini olmayan herhangi bir ayıpla ayıplayan kimse, ö ayıbı bizzat işlenmedikçe ruhunu teslim etmez.) buyuruyorlar.

Şirazlı Sadi de (Ey mürüvvetli, akıllı insan kimse iyi olsun, kötü olsun kimsenin hakkında kötü söyleme. Çünki kötülüğünü söylediğin kimse hakikaten kötü ise, onu kendine düşman yapmış olursun. Eğer ve eğer iyi İse sen çok kötü bir iş yapmış olursun.

Gelin ey dostlar: En münevver en ümmi, hepimiz söz verelim. Türk’ün asla dönmediği sözünü verelim birbirimize aslı olmayan şeyler isnad etmiyelim.

Horozoğlu ALİ