Gaziantep Kültür Derneğinin yayınlamağa başladığı “Kültür” mecmuasının birinci sayısı 10 Kasımda satışa çıktı. On yıllık mazisi olan Kültür Derneği bu zamana kadar böyle bir mecmua çıkaramamıştı. Bu defa dernek, daha genç bir idareci kadrosuna kavuşmakla derhal bir dergi çıkarmağa başladı. Bir Gaziantepli olarak elbette bundan iftihar duyabiliriz ve genç idarecileri ve bilhassa Hulûsi Yetkin’i içten gelen samimiyetimizle tebrike şayan buluruz.

“Kültür” Mecmuasının birinci sayısı, muhakkak ki, adına uygun şekilde - yani kültür ve fikir itibariyle - olgun denemez. Her dergide olduğu gibi, bizim “Kültür” dergimiz de zamanla olgunlaşacak ve daha mükemmel bir hale gelecektir.

Benim asıl temas etmek istediğim cihet, Gaziantep Kültür Derneğinin şimdiye kadar yaptığı işlere dair bu nüshada bir bilânço vermemesidir. Meselâ Gaziantep Kültür Derneği şimdiye kadar kimlerden ve ne miktar para toplamıştır. Kimlere yardım etmiştir? Okuttuğu genç hemşehrilerimiz kimlerdir? Bunlar hangi fakültede okumuşlardır? Mezun olanlar varsa kaç kişidir ve nerededirler. Bunları bilmek, öyle zannediyorum ki bu derneğe daha çok gelir temin eder. Zira, bir şahıs veya müessese, yaptığı yardımın kime ve ne için yapıldığını ismen bilir ve görürse bundan sonraki yardımını daha çok artırabilir. Veya bu yardım yerine sarfedilmemişse derneği ikaz eder ki, bu da dernek için bir mürakabe olur.

Gelelim yardım gören gençlere. Bazı gençlerimiz belki de bunun açıklanmasını istemezler. Fakat o gençlerimize hemen şunu hatırlatalım: Gaziantep Kültür Derneği okumağa müsait ve kabiliyetli gençlere yardım eder. Okumağa istidadı olmayan veya sınıfını geçemiyen gençlere yardım edemez. Binaenaleyh yardım gören gençlerimiz için isimlerinin açıklanmasından üzülmek değil bilâkis kabiliyetli birer genç olarak iftihar duymaları icabeder.

Nitekim bunun bir çok numuneleri başka yerlerde vardır. Meselâ Darüşşefaka’dan yetişenler her yerde ve her zaman “Biz Darüşşefakalıyız” diye öğünerek söylerler. Bunda da haklıdırlar. Duyduklarım doğru ise bugün devlet işlerini yürütenlerden bir kısmı darüşeffakadan yetişmiş kimselerdir.

Şu halde bizim gençlerimiz de ‘’Ben Gaziantep Kültür Derneğinden yetiştim” diyebilmeliler ki, bununla hem Gazianteplilerin birer kültürsever olduğunu isbat etmiş olsunlar, hem de kendilerinden maddi imkansızlıklar içinde oldukları halde kabiliyetleri sayesinde yetişmiş olduklarını göstersinler.

Gaziantep Kültür Derneği, kültürseverlerin ve kültüre kabiliyetli olanların toplandığı yer olmalıdır.

Osman TUZCU