Vaktiyle zamanında Hayır isminde bir çocuk varmış. Memleketinde işsiz, güçsüz galıy. Neydim, neydim diye düşünüp dururkene, aklına gurbede de gedip para gazanmak geliy Gahıy çıhınına biraz öteberi goyıy yola çıhıy Gidiy gidiz karşısına bir adam çıkıy. Onuynan ahbab olıy bir iki hanekden sonra,

-Ey ağam demindenberi seniynen gonuşuyor ama daha adını bile bilmiyim dey. O da,

- Benim adım şer dey. Yola düzülüyler, Azda gediyler garınları, acıhıy, cıhınlarını açıylar, şer deykine önce seninkini yiyek, sonrada benimkini. Hayır peki dey. Oturup maş piybazını dürüm edip garınlarını doyuruylar. Sona gene yola düzülüyler. Gediyler gediyler gene garınları acıhıy. Hayırın yemeği bitmiş şere ortak olmak istiy o da goymıy.

- Neğen dey ben senin gibi ahmakmıyım, bağa bütün paraları verirsen sana bir, iki sohum yimek veririm dey. Oda dutuy bütün paralarını şere veriy.

- De dey paramı verdim sende bağa yimek ver dey. Öte.

- Yook! üstündeki dahımı çıharır bağa verirsen veririm dey.

Hayır gayıy üstündeki acer dahımı şere veriy.. O gene bir sohum yimek Bu defada deykine.

- Gözleriy oydurursan sağa yimek veririm dey.

Hayır nişlesin dağın başında acacına. Gahıy gözlerinide oyduruy. Şer yine yimek vermiy oyduğu gözleri hayırın eline verip savışıp goy gediy. Hayır sürüne sürüne bi köye varıy. O sırada bir gız pugara suya geliy. İlerde inleyen bi adam görüy su götürüy. Bahıyki gözleri yok, acıy, bunu alıy evine getiriy. Hayır başına geleni bir bir, ağnadıy. Sona gızın babası deykine:

- Oğlum dey, benim heç oğlum yok dey. Ben bi ilâç biliym onu gözüne goyunca iyi olur dey. Gahıylar ilacı gaynadıp guymak yapıp hayırın gözüne korlar. Hayrın gözleri görüy. Gızın babası hayıra deykine;- Gızımı sağa verim. Hem güvem hemde oğlum olursun dey. Gahıy gızını hayır’a veriy. Hayır bir, iki sene köyde oturduktan sonra şehre gelip orda oturmak istiy. Hep bilabar behre geliyler. Bir hana iniyler. Hayır ekmek almak için çarşıya çıkıy. Atdar düveninin önüne gelince gulana şöyle bir ses geliy.

- Padişahın gızının gözünü kim eyi ederse gızını ona vericim diye dellal bağırıy.

Hayır gendi gözünün ilacından acık almışmış, gahıy saraya gediy deykine:

- Ben gızıyn gözünü eyi edecem dey. Padişahda,

- Eyi düşün yoksa boynu uçururum dey. Oda ben güvenmesem gelmezdim dey. Hayır padişahın gızının gözünü eyi ediy. Padişahta sözünde duruy gahıy gızını Hayır’a veriy. Hayır da deykine:

- Benim garım var dey ben evlenmem dey. Padişahta;

- Yok dey ben sözümde dururum dey. Kırk gün gırk gece düğün ediy. Hayır öte avradını da saraya getiriy, gayın babası padişah gendiside vezir oluy.

Her sene bir gün, sahı şu gavaklık gibi yerde şenlik yaparlarmış. O sene gene yapıylar Hayır ile babası devriye gezerken, Hayır garşıdan şerin geldini görüy, hemen yanına çağrıy-Senin adın ne dey, öte heç tanımamazlıktan geliy.

- Benim adım Mamet dey.

Hayır hemen emir veriy buna bir gözel kötek atıylar. Canı yanınca;

- Durun dey dorgu söyliycem dey, benim adım şer dey. Bu sefer babasıda deykine,

- Şindiye gadar ne etdiysen hepsini ağnat dey, ağnadıy. Bu defa Hayır;

- Benm dey yüksek vicdanım sağa ceza vermiye razı del dey.

Ona ceza olarak gendini şeytanların içine sürüy işte ondan sonra bütün, şerler şeytanlardan çıkıy. Hayırda iki avradıynan yiyiy, içiy hoşça mıraza geçiy...

Not: Bu masalı, 25 seneden beri bilen Mehmet Yanç’dan Aysel Düzakın derlemiştir.