Gaziantep’i ziyaret eden, onu iyk defa gören resmi kişilerle turistlerin üstünde birleştikleri ilk nokta «Ne kadar temiz ve tertipli bir şehrimiz var! » sözleridir. Bunu bir çoklarından kulağımla işitmişimdir. Eskilerden bir şairin «O mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler»diyen ünlü bir sözü vardır. «Balıklar denizde yaşarlar, denizi bilmezler» şeklinde günümüzün Türkçesine çevirebileceğimiz bir özlü mısradır bu! Geçen gün aynı sözler Gaziantep’i ziyarete gelen bir tanıdık tarafından tekrar edilince günlük alışkanlıklarımın denizinden uyanıp etrafımı seyre koyuldum. Çimentolanmış kaldırımlar tertemizdi. Karataş döşeli sokaklar hafif yağmurda ışıltılar içindeydi. Kırmızı kiremitli çatılar altında sıra sıra dizilmiş evler, apartmanlar özenilmiş mimarileriyle göz dolduruyordu. Karşıyaka, Yavuzlar gibi uzak semtlerde bile sokakların çizgileri, bir cetvel gibi muntazam kesişmelerle uzanıyordu.

Turist arkadaşıma hak vererek teşekkür ettim. Gaziantep cidden-otuz yıl öncesiyle kıyaslanırsa çok büyümüş, üstelik de tertemiz bir şehir olmuştu. Yazın Narlı ve Nizip şoselerinden kalkan tozdan, kışın kaldırımlardan taşan çamurdan eser kalmamıştı. Ayrıca şeh rin büyümesinde Belediyenin Ana plânına riayet edilmiş, en kenar semtlerde bile yapı işleri kontrol altında tutulmuş, gelişi güzel sokakların eğri büğrü çıkmazların meydana gelmesine asla müsaade edilmemişti. Özellikle son iki yıl içinde genişletilen ve hızlı bir tempoyla asfaltlanan caddeler, Gaziantep’e bu temiz ve medenî görünüşü kazandırmıştı. Bu bakımdan Belediyemizin çalışmalarına şükran borçluyuz.

Gaziantep bina ve sokaklarıyle temiz bir kent olduğu kadar halkıyla da sağlıklı bir şehirdir.

Zaten temizlik ve sağlık, biri ötekini tamamlıyan iki eleman değilimdir? Örneğin: şehrimizde sakat insana pek az rastlanır. İl sınırları içinde dahi sıtma yoktur. Belediye sınırları içinde trahomun kökü kazınmıştır. Şark çıbanı ise eski neslin yüzünde birer hatıra olarak kalmıştır. Frengi gibi tehlikeli hastalıkların il nüfusuna varanı binde bire bile ulaşmaz. Örneğin Frenginin genel il nüfusuna oranı on binde üçtür.

İrak ve Suriyedeki Kolera olaylarına sınır bir il olarak Gaziantep’te alınan tedbirler sayesinde çok şükür, tek vaka kaydedilmemiştir.

Özetle söylemek gerekirse Gaziantep, sadece ekonomik hayattaki gelişmesiyle değil şehircilik konusundaki temizlik ve düzeni ile de Güneyin incisi olmuştur.