(Sayfa 44 den devam)

1928 yılında kurulan İpek film stüdyosunun yine rejisörlüğünü Muhsin Enrtuğrul’un yaptığı “Ankara Postası” adlı bir casusluk filmi gösterildi.

Bu sessiz filmler sinema tekniği noktasından bütün ilkeliklerine rağmen seyirci tarafından tutulmuşlardı. İçlerinde en çok tutulan da Ateşten Gömlek ve Ankara Postası filmleriydi.

Ali Nakıpoğlu’nun çalıştırdğı, şehrin tek sineması 1930 yılı ağustos ayında bir kaza neticesi yandı. Bunu azimli, yılmayan, şehrin en eski sinemacısı Ali Nakıpoğlu şöyle anlatır:

- Eczacı Tevfik Doğan, Konya’da Fahrettin Paşa’nın izni ile Ordu Film merkezinden İstiklâl Harbinin bütün safhalarını anlatan “İzmir Zaferi” bir adı da “İstiklâl” olan (şimdiye dek çevrilen milli filmlerimizdeki hakiki sahneler dökümanter olan bu filmden alınır.) Bu filmi getirerek, filmin gösterilmesi için de sinemamı bir haftalığı 80 mecidiyeye önden 40 mecidiyesini vermek üzere kiraladılar. Ordu Film Merkezi bu filmin her gösterildiği yere filmle birlikte birde asker makinist gönderiyor ve filmi asker oynatıyordu. Bu filmin burada gösterilişi sırasında asker makinist filmi oynatırken bizim sinemanın makinisti de yanında bulunu yordu. O zamanda projeksiyon (film gösterme makinesi) elle çevrilmek suretiyle film gösterilirdi. Film oynamakta iken, filmin Manisanın yangını ile ilgili bir sahnesinin gösterilişi sırasın da asker sinemanın makinistine “Gel Bak Manisa nasıl yanıyor” diye seslenir. Ve makinistle askerin gözleri perdeye daldığında makina dairesinden çıkan yangın sinemasının tamamen yanmasına sebep olur. Hatta yanan sinema (Kilise) taşları ile de o zamanda yapılmakta olan, şimdiki eski hal binasının alt katı yapılmıştır. Binanın siyah beyazlı taşlarına da bakıldığında bu anlaşılır.

Sineması yanan Ali Nakıpoğlu, şimdiki Eser Pavyon ve çevresindeki sıra dükkânların bulunduğu yere Asri Sinema adı altında 1930 yılı sonlarına doğru bir sinema açtı. Film gösterme makinesi yanan sinemacı, Tarsus’tan kullanılmış bir film gösterme makinesi getirir ve birde 5 beygir kuvvetindemotor alarak daha evvel Kıraathane olarak kullanılan bu yerde sinemacılığa tekrar başlar.

Yanan sinemasında bir filmin haftalığı 15 liradan başlıyarak geçen sinemacı, zamanın geçişi, filmciliğin o zamana göre gelişmesi ve halkın sinemaya karşı olan ilgisinin artması üzerine bir filmin haftalığını yeni sinemasında 50 liradan aşağı geçmemekteydi. Çünkü filmler sesli olarak gelmeğe başlamıştı.

Yeni açılan Asri Sinemada gösterilen ilk sesli film. Başrollerini Marie Caboninin oynadığı “My Love İs my Fault” (Aşkım Günahımdır) adlı ecnebi filmiydi. Şehrimizde ilk pursandaj Film şirketi ile hasılatı yarı yarıya paylaşmak üzere ortaklaşa film geçmek filmi Ali Nakıpoğlu bu sinemada geçmiştir. Özan Film firmasının işletmesi olan “Aşkın Gözyaşları” adlı Yusuf Vehbinin başrollerini oynadığı bu Mısır filmi film şirketi ile ortaklaşa geçilmiş ve hasılat yarı yarıya pay edilmiştir. Bu film böylece şehrimizde geçen ilk pursandaj film olarak anılır.

Asri Sinema devam etmekte iken 1934 yılı içerisinde Ahmet Atalar ve Mamat Ağa zade Ali Efendi adlı üç ortak şimdiki öğretmen okulu salonu olarak kullanılan o zamanki adiyle Halkevi’ni sinema Salonu olarak kiraladılar. Üç ortak tarafından açılan bu sinema bir kaç yıl devam ederek kendiliğinden kapanmıştır.

1940-41 yıllarında Belediye Hanı bitişiğindeki Belediyeye ait dükkânların üzerini Boyacı Halit ve Mehmet Ali Özden adlı iki kişi kiralıyarak yazlık sinema yaptılar. Açılan bu sinema daha sonraları Belediye karşısındaki şimdiki Park Otelinin altını Dumlupınar sineması adı altında kışlık sinema olarak açtılar.

Daha sonraları ortaklarından ayrılan Boyacı Halit Atatürk bulvarındaki şimdiki Çınarlı Kütüphanesi olarak kullanılan yeri Yıldız Sineması adı altında açtı. Boyacı Halit burayı devam ettirirken ortağı da Dumlupınar Sinemasını devam ettirmekte idi.

Asri Sinemayı işletmekte olan Ali Nakıpoğlu 1945 yılının 14 Ekiminde halen çalışmakta olduğu şimdiki Nakıp Sinemasını hizmete açtı. Bu sinemada seçtiği ilk film Cristine Suberebom’un başrollerini oynadıkları “Tte Golden City” (Altın Şehir) adlı filmdir.

1946 yılının ortalarında Boyacı Halit işletmekte olduğu Yıldız Sinemasını kardeşi Şerif Çakı (Hacı Şerif) ya devretti. Hacı Şerif’in buradaki sinemacılık süresi dört yıl sürdü 1950 yılı başlarında şimdiki yıldız sinemasını açtılar. Yıldız Sineması Hacı Şerif’in ölümü üzerine halen Mustafa, Hamit ve Mitad adlı üç oğlu tarafından çalıştrılmaktadır.

1948 yılı Haziran ayında Baydar Sineması Gani Baydar (Halen sinemayı işletmekte olan Ökkâş Baydar’ın babası) tarafından hizmete açıldı. İlk olarak da Douglas Fairbanks’ın başrollerini oynadığı “The Black Seaman” (Kara Korsan) adlı Fitaş Film işletmesinin bir filmini seçti. O senelerde Baydar Sineması diğer film işletmeciliği yapan firmalar (Özen Film-Fea Film-Haka Film-Halk Film) den yerli ve ya bancı filmler geçerdi. Sonraları Fitaş’ın bir branşı olan sinema inşaatı ve sine ma işletmeciliği ile anlaşarak Fitaş’ın filmlerini o günden bu yana kadar de vamlı surette pursundaj (ortaklaşa) olarak geçmeğe başladı.

3 Şubat 1951 yılında Şehir Sineması Lütfi ve Zeki Yüksekbilgili kardeşler tarafından açıldı. Bu sinema ilk olarak da “Bir Yetimenin Romanı” adlı ecnebi filmi ile hizmete girdi 24.Eylül. 1954 de Şehir Sineması ortaklarından Lütfi Yüksekbilgili kendi adına Saray Sinemasını inşa ettirdi. Bu sinemada diğer sinemalar gibi halkın hizmetine tarihi ve dini bir film olan “İslâmiyetin Doğuşu” adlı Mısır filmiyle açıldı.

Şehir büyüdükçe sinema adedi de artmaya devam ediyordu. Sene 1961 Ekim ayının ortalarında aslında sinema salonu olarak yapılmıyan (daha önce pavyon olarak işletilen) Marmara sineması “The Hero Of Freeddom” (İstiklâl Kahramanları) adlı başrollerini Gary Cooper, Burt Lancaster’in oynadıkları bir filmle binanın sahibi Mehmet İyiköşker ve ortakları tarafından hizmete açıldı.

1962 yılı Ekim ayı sonlarında şehrin en büyük sineması olan Büyük sinema “The Wars Of Teselia” (Teselya Savaşları) adlı İtalyan filmiyle yine Marmara Sinemasının bulunduğu binada binanın sahibi Mehmet İyiköşker ve ortakları tarafından hizmete açıldı.

Buraya kadar sözünü ettiğim seneler içinde yaz aylarında değişik adlarla bir çok yazlık sinema (Örneğin; Çiçek, Lâle, Çamlı, Atlas, Yurd Sinemaları açıldı ve bunlardan bazıları da halâ devam etmektedir, halen şehrimizde mevcut olan sekiz kışlık sinemadan Saray, Şehir, Yıldız yerli. Baydar, Nakıp yabancı, Büyük ve Marmara yerli ve yabancı filmler seçmek üzere çalışmaktadır.

(SABAH)

Haydar GÖKOĞLU