Yurdumuzda sayıları gün geçtikçe artan bir küçük sanayi’i mevcuttur. Bu sanayi makina ve teçhizatını her fırsatta artırmaktadır. Böylece milyonlarca lira döviz sarfedilmekte ve bunlara karşılık küçük sanayi mensupları yalnız tamirat işleri ile uğraşmaktadır. Birçok zaman bu atölyeler iş sıkıntısı çekmekte ve makinaları günün büyük bir kısmında boş durmaktadır.

Bu hal, insan gücünün kaybına ve döviz sarfı ile yurda sokulan çeşitli makina ve teçhizatın tam randımanla çalıştırılmamasına sebep olmaktadır.

Diğer taraftan: Türkiyemiz büyük sanayide hızlı bir şekilde gelişmektedir. Ancak bu sanayi daha ziyade montaj sanayi’i olarak kendini göstermektedir. Yurdumuzda sayıları artan Büyük sanayi’i mamüllerine ait parçaların %80’den fazlasını döviz sarfı ile dışarıdan temin etmektedir. Halbuki ithal ettiği parçaların büyük bir kısmı Türkiye’de işsizlikten şikâyet eden, makinaları tam randımanla çalışmıyan küçük endüstri atölyelerinde rahatça yapılabilecek durumdadır.

Bu hali yakından izliyen Amerikan iktisadi yardım Teşkilâtı (AID) bir organizasyon sayesinde Büyük endüstri ile küçük endüstrinin işbirliği yapmasının mümkün olabileceğini; böylece ithal edilen yedek parçanın büyük bir kısmının Türkiye’de yapılabileceğini ilgililere bir raporla bildirmiştir.

Bu inanış ve anlayış içerisinde çalışmalarını plânlıyan AID teşkilâtı montaj sanayi mensupları ile temasa geçmiş ve düşüncelerini onlara bildirmiştir.

Büyük endüstri mensupları; fikrin çok müsbet olduğunu, buna şiddetle ihtiyaç duyduklarını, böyle bir işbirliği ile ithal ettikleri parçaların büyük bir kısmının Türkiye’den temin edilebileceğini, ancak küçük sanayicilerin yaptıkları imalâtın sayı, standart ve kalite bakımından ihtiyaçlarını karşılamadıklarını, kendilerini fazla meşgul ettiklerini, bunun için de imalâtlarına sekte verildiğini belirtmişlerdir.

Bu temas sonunda insan gücü ile makina ve teçhizat bakımından üstün olan küçük endüstri mensuplarının yalnız teknik ve teknolojik bakımından noksan olduğu müşahede edilmiş ve bu noksanlığın da Meslekî bir eğitim yolu ile telâfi edilebileceği kanaatına varılmıştır.

Yurdumuzun çeşitli illerinde bu mevzu da temaslar yapan AID, Gaziantep’e de gelmiş ve incelemeler yapmış, Gaziantep sanayi’ini mevzularına uygun bulmuştur.

Gaziantep ’te tamirat atölyeleri yanında, küçük imalât endüstrisinin gerçekleşmesi için her şeyden önce büyük endüstrinin talep ettiği sayı, standart ve kalitede imalâtın başarılmasının şart olduğunu ve bu tip imalâta geçişte; küçük atölyelerin içinde bulundukları proplem ve tereddütlerinin giderilmesi gerektiğini ön gören Amerikan iktisadi Yardım Teşkilâtı ile Millî Eğitim Bakanlığı şehrimiz Erkek Sanat Enstitüsünün rehberliğine özellikle ihtiyaç olduğunu kabul etmiştir.

Böylece, Gaziantep ve Kayseri illeri küçük sanayicilerin meslekî eğitim projesinde plot bölge olarak kabul edilmiştir.

Proje çalışmalarına, önce bu projede görev alacak öğretmenlerin özel bir seminere tabi tutulması ile başlanmıştır. Bu maksatla Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsünden 6, Kayseri’den 7 öğretmenin katıldığı seminer bir Amerikalı uzman tarafından yürütülmüştür. Seminer çalışmaları 2—21 Temmuz arasında Gaziantep, 24 Temmuz ile 25 Ağustos arasında Kayseri’de yapılmıştır.

Fotoğraf: Dershanedeki nazari dersten sonra makinaların başında öğretmenlerin nezaretinde ameli çalışmalar yapılırken. Okul Müdürü Abdullah Nişancı (Kravatlı olan) çalışmaları yakından izliyor.

Fotoğraf: Dikkatle yapılan bir Freze çalışması

Fotoğraf: Masa üstünde tamamen teknik metoda göre yapılan Oksijen kaynağı

Seminer çalışmalarında: Her iki vilâyette mevcut iş yerleri ziyaret edilerek; iş yerinin teçhizat makine ve sıhhi durumu ile işveren ve işçinin teknik bilgi ve tahsil seviyeleri tesbit edilmiştir Bu esasa göre de sanayicilerin yetiştirilmesi için Meslekî Eğitim çalışmalarında tatbik edilecek programlar seminerciler tarafından hazırlanmıştır.

Hazırlanan bu programlara göre: 22. Eylül. 1963 tarihinde küçük endüstrinin atölye sahibi sanatkârlara 5 haftalık gece kursları açılmıştır.

Bu kurslarda; pazarlama, standardizasyon, seri imalât anlayış ve tekniği ile kooperatifçilik konularında bir haftalık konferans mahiyetinde dersler verilmiştir. 4 haftalık kurslarda ise; Teknik resim okuma ve kroki çizme ile Teknolojik bilgiler ve atölye pratiği üzerinde durulmuştur. Bu kursa 41 atölye sahibi katılmış ve 32 kişi belge almaya hak kazanmıştır.

İkinci kurs ise: Usta kalfa ve çırak olarak çalışanlara açılmıştır. Bu kursta Teknik Resim okuma ve çizme teknolojik bilgiler ve atölye pratiği üzerinde durulmuş ve 8 hafta devam etmiştir. Bu kursa 50 kişi katılmış ve 45 kişi belge almıştır.

Sanatkârları kurslara iştirak ettirmek pek kolay olmamıştır:

İyi bir pratikle yetişmiş ve yetişmekte olan Gaziantep sanatkârlarından hemen çoğu meydana getirdikleri işlerin iyi ve kusursuz olduğuna kani bulunduklarından nazarî bilgiye ve amelîde teknik çalışmaya önem vermemişler, bidayette kurslara da ilgi göstermemişlerdir.

Ancak Erkek Sanat Enstitüsü müdürü Abdullah Nişancı’nın gayreti ve ısrarlı çalışmasıyle kursa iştirak sağlanmıştır.

Abdullah Nişancı, yardımcısı Orhan Savaşeri ve diğer öğretmenlerle işyerlerini teker teker dolaşarak kursun önemini anlatmış, ayrıca Esnaf Dernekleri Birliğiyle de temasa geçerek yardımlarını istemiştir.

Birlik idarecileri Abdullah Nişancı ile el ele vererek işe önce patron sanatkârlardan başlamışlar, ilk kursa 41 kişiyi iştirake muvaffak olmuşlardır.

Kursun büyük fazda ve lüzumunu gören sanatkârlar, öğrendiklerini işyerlerinde hemen tatbike koyduklarından kısa zamanda kursa ilgi artmış, kurs daha bitmeden kayıt için çok sayıda müracaatlar başlamıştır.

Fotoğraf: KURS ÖĞRETMEN ve İDARECİLERİ BİR ARADA: Oturanlar (Soldan Sağa) Müdür yardımcısı Orhan Savaşeri, Kayseri Erkek Sanat Enstitüsü Müdürü Mehmet Demirbaş, Tercüman Kemal Yılmaz, Amerikalı Uzman E. w. Tischendorf, Tercüman Hüseyin Göksel Gaziantep Erkek Sanat Enstitüsü müdürü Abdullah Nişancı, Kayseri Öğretmenlerinden Ömer Ustaoğlu. Orta ve arka sıradakiler: Gaziantep ve Kayseri Öğretmenleri

Bu rağbet üzerine Usta, Kalfa ve çıraklar için ikinci Kurs açılmıştır. Gündüz Kendi işlerinde çalışan sanatkârlar, gece Okulun sınıfında ve atölyelerinde büyük bir heves ve devamlılıkla çalışmışlardır.

Gerek nazari gerekse ameli bilgiler, Okuldaki modern ve teknik araçlarla verilmiştir.

Kursiyerler her türlü teknik çalışmayı öğrendikten başka Kollektif çalışmayı da benimsemişlerdir. Nitekim Kurs biter bitmez dokuz Sanatkâr hemen birleşmişler, ilk plânda bir “Döküm atölyesi” kurma teşebbüsüne geçmişlerdir.

Güçleri nisbetinde kendi koydukları para ve Halk bankasından aldıkları kredi ile bir “Kollektif Şirket” kurmuşlar, 50.000 liraya çıkacak döküm atölyesinin büyük Endüstri’ye iyi bir adım atmışyardır.

Netice alarak kurslar her bakımdan çok verimli, Erkek Sanat Enstitüsünün bundaki rolü de büyük olmuştur.