Gazikentte, kim yeni iş hayatına atılmak istese, herkesin aklına hemencecik şu gelir. “Yahu tavukçuluk yapsana.” Çünkü̈ tavukçuluk şehrimizde yenidir hiç yapılmayan, işlenmeyen bir iş koludur. Bu yolda okurlarımızın çeşitli müracaatları olunca, görev bize düştü ve “Piliç Fabrikası” röportajını hazırlamak zorunda kaldık.

Nerede?

Tavukçuluk, piliçcilik, civcivlik önemli bir iş kolu. Hele şehrimiz için daha çok önemli bir iş kolu. Çünkü̈ Gazikentte et pahalıdır, Durmadan et ihraç eder dururuz komşu ülkelere, resmi ve gayri resmî. Bu yüzden de Gazikentli etin ucuzunu, lezzetini sıhhi olanını bulmak zorundadır. Bununda tek çaresi, ilimizde tavukçuluğu geliştirmektir.

İşte bunu göz önüne alan ilgililer, şehrimizde gayet geniş modern tesisler kurmuşlar, tavukçuluğu geliştirelim diye. Halkı bu işe teşvik edelim, yatırımlar yaptıralım ve ucuz et yedirelim düşüncesi ile. İşte bu düşüncelerin mahsulü olarak hepimizin fidanlık dediği, oysa esas adı “Zirai Araştırma Müdürlüğü” olan yere, bizim meşhur “Piliç Fabrikası”nı kurmuşlar.

Buraya niye “Piliç Fabrikası” dedik. Onu’da izah edelim: Efendim buraya kurulan tesiste öyle tavuk canı isteyip, Antep tabiriyle “Gurk” olsunda civciv çıkaralım diye beklemiyorlar. Havanın soğuk veya sıcak olması da bu fabrikayı etkilemiyor ve GÜNDE 1.530 adet civcivi dünyaya makina ile getiriyorlar, ana makinalarıyla büyütüyorlar ve ondan sonra da Gazi şehirlinin emrine amade tutuyorlar. Düşünün bir kere Hergün 1.500 civciv makina ile dünyaya getirilecek, makina ile büyültülecek. Bizde haklı olarak buraya “Piliç Fabrikası” diyeceğiz.

Tavukçuluk Nasıl Kar Getirir?

Zirai Araştırma Merkezinin durmadan çalışan bir müdürü̈ var: Şinasi Bey Ayrıca Tavukçuluk işletmesi Müdürlüğüne bakan ve bu konuda bize epey bilgi veren çalışkan bir uzman daha var. Bu güzel tesisleri gezerken verilen bilgilerden anladık ki, tavukçuluk pek kolay bir iş değil, para kazanması bu iş kolunda her babayiğidin kârı değil. Yani al makinaları çıkar civciv’i gelsin paracıklar değil bu iş. Bakım, teknik çalışma isteyen bir iş tavukçuluk.

Yetkililerin bize verdikleri bilgilere göre, tavukçuluk mesleğine atılmak isteyenler asgari 2.000 tavukla işe başlamaları gerekliymiş ve bu iş kolunu meslek seçerek, tavukçuluktan elde ettikleri gelirle gül gibi geçinmek isteyenler 100 bin liralık bir sermaye ile işe başlamaları da gerekliymiş. Tabi büyük bir işletme kurabilmek için verilen bilgilerden anladığımıza göre 1000 tavukluk bir kümes, bütün alet edevatı ile ancak 100 bin liraya mal oluyormuş ve bu işten ilk zamanlarda da kâr beklemek yersiz olurmuş. İşte bu durumu göz önüne almayan, tavuğunu aşılatmak istemeyen, masraftan kaçınan Gaziantepli müteşebbislerden hep bu yüzden iflas edip bu iş kötü şekilde propagandasını yapıyorlarmış

100 Bin Civciv

İlgililer “bu iş çok kâr getirir, sabredilirse” diyorlar ve ekliyorlar “Burası bir devlet teşekkülüdür. Ama biz tavukçuluktan çok kâr ederiz. Size bir örnek verelim. Bu yıl enstitünün tavukçuluk merkezi tarafından halka yalnız iki haftalık civciv olarak 100 bin civciv satılmıştır. Demek ki biz civcivden bile kâr etmiş durumdayız.”

Yine ilgililerin söylediklerine göre tavukçuluğun geliştirilmesi için bakanlık da gerekli desteği sağlamakta bol ve az faizli krediler vermekte, devletin her türlü teknik imkanından da tavukçuluk yapanları yararlandırmakta. Ama bütün bunlara rağmen ilimizde hiç bir iş adamı bu konu’ya ciddi şekilde yatırım yapmamakta.

Bizden söylemesi. Sermayesi olan, bu işe merakı olan gitsin Zirai Araştırma Merkezi Müdürü Şinasi Bey’in yanına, kendileriyle görüşsün, ondan sonra da dişini sıkıp, girişsin tavukçuluğa. Bir iktisatçı arkadaşımızın “Antep’de bu işi ilk yapan, iyi kâr sağlar” dediği gibi, zengin olur gider.

MAZLUM ENÇ

Sabah 29.07.1968