(Geçen sayıdan devam)
Kızlarından Şule, Dr. Emin Elmacı ile evlenmiş; diğer kızı Sevinç ise Alaeddin Dai ile nişanlanmıştır.
1958 yılında yaş haddinden dolayı Generallikten emekliye sevk edilen Paşa, Ankara’da ikamet ettiği hâlde Gaziantep Belediye Şehir Meclisi kendisini haricen Belediye Reisi seçmiş ve memleket hizmetine çağırmıştı.
Faik Paşa ile Patpat Bahtiyarı, Belediye Reisi olduğunun arifesinde Belediye Reis Odasında konuşurken gördüm. Patpat Bahtiyar rahmetliye:
-Ne yapacaktın, bu dağdağalı işi? Çünkü bu memlekete kim Belediye Reisi olmuş ise hepsi harcanmıştır. Rahmetlinin verdiği cevap şöyle idi:
-Harcanmayı düşünürsek memlekete hizmet edecek kimseyi bulamayız. Sen ben hizmet etmezsek, kim gelecekte hizmet edecek bu yurda? İnsanlığa hizmet, en önde vazifemiz olmalıdır. - demişti.
Belediye reisliğine 1959 yılının Ekim ayında geldiği zaman muhalefetin sert tenkitlerine uğramıştı. İşte rahmetli Paşa, işgal ettiği belediye sandalyesinde bir taraftan muhalefetin sert tenkitlerine cevap verirken diğer taraftan belediye işlerini tanzime uğraşıyordu. Aynı zamanda bu işlere galabe çalmasını da biliyordu.
Belediye Reisliği kısa süren bir devreye inhisar etmesine rağmen mezbaha kahvesini tamir ve tadil ederek okul yapmak üzere Özel İdare'ye verdirmiştir.
Diyebiliriz ki, Tabakhane'deki Namık Kemal İlkokulu Faik Taşçıoğlu’nun eseridir. Ayrıca Ticaret Lisesi'nin yeni yapılacak binasına da arsa tahsisi yine kendi zamanında yapılmıştır.
General Faik Taşçıoğlu Antep’in ilk Fransızlar tarafından işgalinde milletçe hazırlanmış olan Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin tesisi için hükümete ilk dilekçeyi veren ateşli bir gençti de. Bu suretle Antep Savaşı'nda da hizmeti vardı.
Faik Paşa kıymetli bir idareci olduğu gibi kuvvetli bir tarihçi ve büyük bir edebiyatçı idi de. Çok kıymetli şiirleri de vardır. Aynı zamanda Türk müziğinin koruyuculardandır. Askeri Tıbbiye Okulu müdürü iken ona talebeleri "baba" derlerdi. Ankara Radyosu'nda talebelerine III. Selim'in Suzidalâra makamında eserlerinden konserler verdirmişti.
Hayatı boyunca doktor olması ve bilhassa askeri mevkilerin en yükseğine çıkmasına rağmen ne yazık ki başını sokacak bir evi dahi yoktu.
Mert, doğru daima açık konuşan bir insandı. Tanrıdan kendisine rahmet, kederli aile efradına başsağlığı dileriz.
(Devamı var)