Gaziantep’in merkez kazası, yakın köyleleri ve Kilis kazasında sun’î ipekli el dokumacılığı yapılmaktadır. Gaziantep’de ipekli dokumacılığı 1937 yılında başlamıştır. Vaktiyle Şam, Halep, Hama, Hamus şehirleri Türklerin elinde iken, ipek dokumacılığı bu şehirlerde yapılır ve sonra Anadoluya sevkedilirdi. Bu merkezler Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin hudutları dışında kalınca 400 senedenberi Suriye şehirlerinin dokumalarına alışmış olan Anadolu halkı, aynı giyim eşyalarını aramaya başlamışlardır. Bu arada Türk tâbiiyetine geçen bazı Suriyeliler, tüccarların himayesi altında bu san’atı hudut şehirlerimizde icra etmeğe başlamışlar ve bugün tamamen Türkier tarafından yapılan bir san’at haline getirmişlerdir.

Kaçakçılığa mani olmak ve memleket parasının harice gitmesini önlemek maksadiyle Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde bir ipek sanayii kontrol bürosu kurulmuştur. Bu büro ipek işleyenlerin almış oldukları ipek miktarını tartarak kaydeder, ham ipek ipliklerini damgalar, sonradan bu iplikler kumaş haline getirilince ayrıca kontrol ederek bu defa da kumaşları mühürler ve satışına müsaade eder. Anadolu’da kurşun damgası olan ve Ticaret Odasının kontrol mühürünü taşıyan ipekliler Türkiye’de dokunan mamuller olarak tanınır ve halk tarafından beğenilerek güvenilerek alınıp kullanılır. Bu büronun çalışması ve kontrolü sayesinde, sağlam, iyi kaliteli mamuller yapılıp piyasaya arzedilmektedir.

Gaziantep’te halen imâl edilen ipekli mamulleri üç sınıfta mütalâa edilebilir.

1- Alaca tabir edilen sınıftan olan mamuller.

2- Kutnu ismi verilen kumaşlar,

3- Fantazi ismiyle imâl edilen kumaşlar.

Alacalar:

Meydaniye, Helâliye, kürdiye, Şaliye, Çitare, Osmaniye, İstanbûliye, Kırkkalem, Kemha, Mavdin, Mekkâviye, Simsimiye, (Dişli) Taraklı, Rahvancıoğlu, Hûrşûdiye, gibi değişik isimlerle tanınırlar.

Kutnu Çeşitleri İse:

Tas kutnu, Hindiye kutnu, Naure (Mecidiye kutnu), Kerasi, Zendelabit kutnu, Kemha kutnu, Abbasiye kutnu gibi değişik isim ve desenlerde imâl edilmektedir.

Fantazi Olanlar:

Gömleklik, pijamalık, robluk ve elbiselik olarak yapılanlarla Gandi ismi verilen kumaşlardır.

Alaca ve Kutnuların desenleri aşağı yukarı 400 senelik bir maziye sahiptirler ve bunlar bugün için tamamen Türk sana’atı halinde olmalarına rağmen, halâ Arap isim ve tesirlerinden kurtulamamışlardır. Bu iki çeşit üzerinde desen bakımından en ufak bir tadilât yapılamaz, piyasa bunlara o kadar alışmış ve bu şekilleri ile onları o kadar benimsemiş bulunmaktadır ki, aynı şeklini muhafaza etmek mecburiyeti mevcuttur.

Fantazi adı ile söylediklerimize bil’akis yeni yeni desenler ilâve etmek günün modasını artırması bakımından elzem telâkki edilmekte ve hattâ bu yenilikler bilhassa şehirli hanımlar tarafından ısrarla aranmaktadır.

Alaca Çeşitlerinden:

Meydaniyeler:

3.580 tel haşıllı, (kitreli) ipek çözgü ipliiğini ihtiva eder, atkısı çift kat 20 No. pamuk ipliği ile yapılır ve kamçılı el tezgahlarında 2 ayakla dokunur. Yeşilli meydaniyeler, yeşil zemin üzerine ortası beyaz ve kenarları mor çubuklar ihtiva ederler. Bu meydaniye çeşitlerinin mor zemin üzerine işlenenlerine de morlu Meydaniye ismi verilir.

Osmaniye:

Çok sarfiyatli olan alaca çeşitlerinden biri de Osmaniye’dir. Ekseriya sarılı Osmaniye tâbiri kullanılır. Bunun üzerinde sarı, yeşil, kırmızı, siyah sırasını takip etmek üzere ve kenarlarında ince beyaz şerit ihtiva eden takriben 1 cm. ende renkli desenler bulunur. Bu Osmaniyelerin sarı ihtiva etmeyen ve desenleri biraz daha enli olan yeşilli enli Osmaniyeler de vardır ve siyah kırmızı (koyu), yeşil renkleri ihtiva eden desenleri bulunur. Her rengin kenarında iki şerit halinde beyaz çubuk vardır.

Mekkaviye:

Bu da gene uzunlamasına devam eden desenleri havi bir alaca çeşididir. Kırmızı zemin üzerine sarı ve byaz renkleri ihtiva eder, arada siyah teller vardır.

Helâliye:

Bunların üzerinde desen yoktur, düz renk olarak dokunurlar. En fazla kullanılan renkleri eflâtun ve sarıdır. Üzerleri muare denilen ve ışığı çeşitli şekillerde aksettiren parlaklıkları havidir.

İstanbüliye:

Bu da alacaların lacivert zemin üzerine sarı ve onun içerisinde de sağlı ve sollu birer tel kırmızı ihtiva eden bir desenidir.

Simsimiye:

Buna bazı yerlerde Müsennene ismi verilmekte, bazen dişli diye de tabir edilmektedir. Bu tip de lacivert zemin üzerine sarı ve ince desenleri ihtiva eder, İstanbuliyeye çok benzerse de sarı desenler ona yapılandan da incedir ve içerisine karekteristik kırmızı teller mevcut değildir.

Kürdiye:

Bu dokumaya çok zaman Konya Kürdiyesi tabir edilir. Koyu kırmızı zemin üzeirne enli desenleri ihtiva eder ve bu desen içerisinde beyaz, siyah, sarı, kırmızı, sarı, yeşil, sarı, kırmızı, sarı, siyah ve beyaz olmak üzere sarı bir eksen etrafında simetrik renkli desenler yapılır. Bu da 2 ayakla dokunur, çözgüsü ipek ve atkısı 20 No. çift kat pamuk ipliğidir.

Kırkkalem:

Bu alaca da diğerlerine benzer kırmızı zemin çözgüsü bir cm. kadar ende lacivert tellerle desenlenmiştir ve bu desenlerin bir tanesi düz, bir tanesi de boğmalı kırmızı renk iplikleri ihtiva eder, atkısı da lacivert ve çift kat pamuk ipliğindendir.

Taraklı:

Bu alaca çeşidi de lacivert zemin üzerine kırmızı ve boğmalı iplikleri ihtiva eder. Bu kırmızı desenler. Simsimiye alaca tipinde olduğu gibi, ince bir haldedir.

Şaliye:

Şaliye Alaca, desen itibaile Kürdiyeyi andırır. Bunda zemin kahve rengine dönmüştür ve üzerinde 1,5 cm. kadar ende beyaz renk etrafına, siyah ve kahve rengi ipliklerle simetrik şekilde hazırlanmış desenleri ihtiva eder.

Kemha:

Kemha hem alaca ve hem de kutnularda kullanılır bir desen nevidir. Alaca Kemhaların zemini kırmızı ipekten olup aralarında iki cm. kadar ince bir beyaz şerit ihtiva eder. Atkısı beyaz pamuk ipliğidir. Kemhaların Mor Kemha denilen ve lacivert zeminli morlu atkılı olanları da vardır.

Bu alaca da 2.400 tel çözülür ve diğerleri gibi kamçılı el tezgahına dokunur.

Rahvancıoğlu:

Güzel desenli ve sevilen alaca çeşitlerinden birisindir. Bu alaca lacivert zemin üzerinde hem ince kırmızı, içerisi sarı desenleri ve hem de tamamı kırmızı enli boğmalı bir desen ile ortası siyah, boğma yerleri sarı kalan kalın renkleri ihtiva eder.

Çitare:

Bu alaca çeşidi gayet ince olarak mor zemin üzerinde, kırmızı, sarı, yeşil, siyah, morlu desenleri ihtiva eder ve atkısı da lacivert, mor renklidir.

Mavdin:

Bu alaca, sarı ile kırmızı çubuklu desenleri ihtiva eder, atksı çift kat lacivert olduğu için renk hafif koyu görünür. Sevilen bir alaca çeşididir.

Hürşidiye:

Bu da Meydaniye ve Osmaniyelerin desenlerini andırır. Üzerinde siyah, koyu kırmızı, lacivert, mor, fes rengi desenler vardır. Araları beyaz ince şeritleri ayrılmıştır.

Müzemmeke:

Osmaniyeye çok benzer, turuncu, yeşil, şarabi, siyah çubuk desenleri ihtiva eder.

Gerek Alacalar ve gerkse Kutnular muayyen bölgelerin alışılmış desenleridir, o bölgeler daima aynı renk ve çeşit deseni arar, renk değişse onu kabul etmez. Bu arada İzmir havalisinde Mor Meydaniye, Şaliye, Mavdin; Balıkesirde Yeşilli Meydaniye, Sungurlu, Çorum ve havalisinde Tas Kutnu, Konya’da Kürdiye ve Kutnu çeşitleri çok sarfedilir.

(Devam edecek)

Y. Müh. Dr. Nihat MUMCU