Konu: Toprak reform ve islahı

Hazırlayanlar: Şinası Türel, Mes’ut Elbeyli, Ahmet Ata.

Amili: Valilik Makamı Yazı işleri kalemi 1/10/1962 tarih ve 6-9/991 sayılı emirleri ile yapılan 8/10/1962 tarihli kongre

Giriş: Komisyonumuz, toprak reformu ve ıslahı konusunu, amaç ve sonuçları ayni ve birbirlerini tamamlayıcı olmalarına rağmen daha net incelenebilmeleri için A—Toprak Reformu, B—Toprak Islahı, olarak iki bölüme ayırmıştır.

A— Toprak Reformu: Toprağın sahipleri elinde işlenilemiyecek miktarda fazla, geçimlerini sağlayamayacak şekilde az, maliyette müessir masrafları ve zaman kayıplarını icabettirecek nisbette dağınık oluşlarından;

Arazilerini, sahip, yarıcı, ortakçı, işçi ve benzerleri gibi işletmelerini meslek ve vazife edinmiş, geçimlerini tarım hizmetlerine bağlamış (Ziraat, ormancılık ve hayvancılıkla müstahsil) kimselerin, geleneklere dayanan mer’i çalışma şekil ve tatbikatlarının rasyonel ziraat kültürü icaplarına kifayetsizliklerinden, Toprağı bulunmayan, tarım işlerinde çalışmayıda benimsiyemediği halde, köyde doğduğu büyüdüğü ve yaşadığı, diğer işlere tevessül imkânını bulamadığından tüketici olarak çiftçi nüfusu içinde maliyet artırıcı donuk iş güçlerinin artışlarından, Dar gelirli çiftçi ve ailelerinin geçimlerini sağlamaktan uzak, millî servetin kaybına amil olmaktadır. Tarım Kaynaklarının mevcut ve mer’i husul ve geleneklerle kısırlaşmasını önleyici tarımsal bünyenin tümünde (Tabi’i varlıkların istismarında ve işleyişlerinde) bir nizamın tesisine lüzum ve ihtiyaç duyulmaktadır ki bunu (Tarım bünyesi islahatı) veya toprak reform olarak mütealaa etmektedir.

B— Toprak İslahı : Toprağı verimlenme imkanını kazandırma, toprağın korunması ve iyileştirilmesi olarak düşünülmüştür.

VİLAYETİMİZDE TOPRAK REFORMUNU LÜZUMLU KILACAK FAKTÖRLER

1— Vilayetin 438 484 nüfusundan 239 539 zı köylüdür. Ayrıca 47142 aile şehir ve kasabalarda ikamet etmelerine rağmen toprak sahibidirler.

Bu ailelerin ortalama 2 şer nüfuslu kabulleri ile şehirde sakin toprak sahibi ve köylerde bulunan nüfusumuz tahminen ve takriben 310-320 bin raddelerindedir. Buna mukabil yıllık işlenebilen Ziraat arazimiz toplamıda 300.000 hektarı mütecavizdir.

Şu halde şehir ve kasabalarda oturan çiftçi ve toprak sahibi olmayan nüfus hariç, beher şahsa sulu, susuz ve her kalitede ancak 10 dekar arazi düşebilmektedir. Bunun 5 nüfuslu bir aile karşılığı 50 dekar eder. Halbuki bölgemizde 5 nüfuslu bir çiftçi ailesinin geçimini normal sağlayabilecek karışık arazi miktarının 100 ila 150 dekar olması gerekmektedir.

Bu Vilayetimizde ziraat arazisini asgarî bir mislini artmasını icabettirmektedir ki imkânsızdır. Veya köyde doğup büyümüş olmaktan başka çiftçi ve işi gücü olarak layıkı ile değerlen memiş bir kısım nüfusa iş ve sanat edindirme çarelerinin aranması gerekmektedir.

2— Vilayetimizde 11161 aile çok, 19590 aile az, 24 298 ailede tamamen topraksızdır. Şu halde ortalama 4 nüfuslu olan 24 298 ailedeki 100 bine yakın nüfusun mevcudiyeti belirmektedir.

3— Bu yüzbine yakın topraksız nüfusun mütebaki çok ve yeter miktardaki topraklı ailelerin zirai iş güçleri olabilmelerinin mülahazası halinde aile başına kendi nüfuslarından başka 33 er nüfusun daha yardımcı olarak katılmaları gereği ile karşılaşılacaktır.

4— Vilâyetimizde 100 bine yakın bir köylü nüfusunun çiftçi maliyet ve kazancının yeterli bir randımanla karışamadığı anlaşılmaktadır.

5— Bunlardan bir kısmının topraklandırılmaları, bir kısmını işçi iş gücü olarak değer kazanacak hale getirilmeleri mühim bir kısmının da sanayiide sanat ve meslek edinmelerine imkânlar sağlanlanması düşünülmelidir.

6— Yeter miktarda toprak sahibi bulunanların da arazilerinin maddi varlıkları ve kültürler ile işletemiyecekleri kadar geniş veya kendilerine normal bir geçim sağlamıyacak kadar derecede az veyahutta muhtelif yerlerde dağınık vaziyette bulunuşları ile zaman kayıplarından ve masraf fazlalıklarından rantabl olmayan ziraat kültürünün müsmir hale sokulması lüzumu belirmektedir.

7— Vilâyetimizde gerek toprak sahibi olup şehirlerde ikamet eden ve'diğer işlerde iştigal eden kimselerin gerekse ayni iş gücü yardımını sağlamak amacı ile ortaklık işlerinin de rasyonelleşen ziraat sistemleri muvacehesinde ihtiyaca yetersizliklerinden doğan randımansızlık ve hatta aksaklık düşünülürse çiftçiliğin geçim sağlaması ve kârlılığı için büyük bir nüfus kütlesinin ve millî gelirin menfaatına uyacak ve bir nizama ve organizasyona ihtiyaç duyulacağı aşikâr olmalıdır.

8— Bunu toprağın işlenişiyle toprağı işleyen ve işletenlerin topyekün aksadım yönlerini düzenlemek üzere ziraat ve bünyevi bir İslahatın, yani toprak reformu lüzumu Vilayetimiz için varittir.

TOPRAK REFORMU

Toprak reformu bir ilin veya bölgenin ihtiyacı karşılığı veya icabı değildir. Memleketimizin tümüne şamil kanun konusudur. Komisyonumuz bu konuyu ilimiz çapında ana hatları ile incelemiştir. Böylelikle de toprak reformunun belirtilmesine çalışan anlamlar ile ilimizde lüzumunu hissettiren faktörlerini hali hazır şekilleri ile sıralamağa çalışılmıştır.

Toprak reformunun ilimiz içinde lüzumlu bulunduğuna, yalnız önemine, şümulüne binaende memleket çapında umumi efkârın tamamen muttali olmasıle tatbikatta yer bulabileceği kanaati ile 5 yıllık proğramda konunun duyurulma, benimsetilme gibi en mühim kısmının öne alınmasında. mutabık kalınılmıştır.

Mevcut istatistik kayıtlara dayanarak yaptığımız tetkikatın üstünde köylerimizin topyekün bünyelerinin durumlarım bilinmesine ve tesbitine lüzum vardır.

Bu meyanda İlimiz bu konudaki görevlerinden faydalanacak teşkilatlı bir çalışmaya muhtaçtır.

Halen Türkiyede Toprak ve İskan Genel Müdürlüğü bünyesinde Plânlama Dairesi Başkanlığınca 12 adet sondaj envanter komisyonu kurulmuştur. İlimizde Toprak Komisyonu mevcut olduğuna göre ya bu komisyonu tadilen veya ilavesi vazife ile sondaj envanter komisyonu halinde çalıştırılmasını veya ayrıca bir envanter komisyonu halinde çalıştırılmasını veya ayrıca bir envanter sayın komisyonunun teşkiline lüzum ve zaruret görülmektedir.

TOPRAK İSLAHI

Komisyonumuz toprak ıslahında toprağı verimlenme imkanını kazandırma topraktan İdarî ve teknik çeşitli sistemlerle faydalanmayı artırma anlamaktadır.

Bu değim içinde tahıl ekimindeki bitkisel dengenin tesisinden ormanların korunması, mer’aların kanuni müeyyidelerle ve kullanılması, hayvancılığın inkişafı, zirai hastalık ve zararlılarla savaş, makinalaşma, kadastro, gübreleme, sulama, korunma ve toprak korumaları mevcuttur.

1- Toprak Korunması: (Erözyon)

Toprağın yağmurlardan, sellerden, rüzgarlardan ve diğer yıpratıcılardan korunması; İçinde bulunan veya sonradan katılan su, güre gibi besin maddelerini tutabilmesi için dikim, kazma bendekleme düzelme suretiyle tesisler meydana getirilmesi ve önleyici tedbirler alınmasıdır.

İlk bakışta ilimiz arazisinde buna büyük ihtiyaçlar varmış gibi görünür. Fakat bir kısım arazinin meyilleri kifayetli olduğundan ayrıca tesisler için masraf ihtiyarına lüzum yoktur. Mühim bir miktar arazide toprak çok sığ olduğundan tesislerin yapılması imkânsızdır.

Ancak orman ağaçları bağ meyveler dahil toprak tutucu yeşil gübre örtü bitkileri gibi koruyucu ekim ve dikim retbirleriııin alınması faideli bir iş olabilir.

Sedleme hcndekleme toprak koruma tesislerine Kilis ilçesinde Musa beyli bucağı (Afrin Bölgesi) elverişlidir.

Fakat toprak korunması konusunda düşünülecek ilk proplem çiftçilerin bilmesi, benimsemesi, yapmaya teşebbüs etmeleri arazisinde toprak koruma tesislerinin yapılmasını istemeleridir.

Toprak koruması konusunun ilk 5 yıllık planda alması icabeden bir halk kültürünün sağlanmasıdır. Bunun için de halen yapılmakta plan demostrasyon mahiyetindeki küçük arazilerde sahiplerinin rızalarına özetine kurulmakta bulunan tesislere devam olunmasıdır. Geniş çapta da toprak korunma eğitimi ve yayımı kampanyası açılması gerekmektedir. Tarımsal kalkınma ve toplumsal kalkınma planlarında bu hususların planlaştırılması tabi’i görülmektedir.

2- Sulama:

Hükümet proğramının 8. bölümünde Bölge planlaşması içinde mütelaa olunan Keban barajı İlimizin içme, kullanma, sulama konusunda istikbale matuf en önemli ümitlerindendir.

Keban barajı Hükümetin ilk 5 yıllık kalkınma planında mevcut isede gerek tahakkukuna kadar, gerekse ikmalinden sonra hinterland dışında kalan yerler için yeraltı ve yer üstü sularında faydalanılma imkanlarının tesbiti şarttır.

Yer altı su mevcudumuz yeni aranmağa başlamıştır. Tesbit edilen önemli hususlar olmadığından planlanması ancak ilgili teşkilatça yapılacak araştırmaların devamı olacaktır ki yer altı suları daire reisliğince programa alınmıştır.

Yer üstü suları da İlimizde önemli bir yer tutmamıştır Henüz araştırılmakta ve tesbitine çalışılmaktadır.

Arazisi ve toprak kalitesi itibariyle iyi olmakla beraber sulanamayan takriben 150.000 dekarlık Araban ovası Vilayetimizde tetkiki icabettirccek önemdedir

Bu ovanın içinde kışları akan yazları çok azalan ve hatta bazan kuruyan Karasu geçmektedir. Cazibe ile ovanın sulanması elverişsizdir. Ancak (Ardıl) deresi üzerinde küçük bir barajın yapılması suretiyle Araban ovasının 20-30 bin dekarlık kısmının sulanabilmesi mümkün olabilir.

Toprak karakteri ve genişliği müsait bulunan Araban ovasının yer altı su durumu meçhuldür.

İlk 5 yıllık plânda araştırılması uygun mütelaa olunmuştur. Yeraltı suları Dairesi' Reisliği programında yer alması düşünülmüştür.

Ayni ova Fırat nehrinden enerji istihsal edildiği takdirde nehirden depompajla sulama imkânını göstermektedir. İlk planda bu üç hususun araştırılması Araban ovasının istikbali için ekonomik neticeleri sağlayabilirler.

VİLAYETİMİZDE YER ÜSTÜ SULARINDAN FAYDALANMA DURUMLARI VE İMKÂNLARI

1— Halen cazibe ile sulanan:

Bu saha 120 ila 140 bin dekar kadardır. Bunun tahminen ve takriben 3-4 milyon lira sarfı ile tesviyeleri ve sinai imalatının ikmali gerekmektedir.

(Devamı Sayı 71 de)

Fotoğraf: Gaziantep Köy Ebe Okulu Öğrencileri resmi geçitte çok beğenilmiştir. (29.10.1963)