-4-

Didarî Zeytin harbine redif olarak gidiyor, sılaya dönüp Belan, köyüne geliyor. Nişanlısı Nazlı Sultanla evlenerek zifafa girdiğinde Nazlı cilveye, naza başlayer. Didarî şevka gelip şunu söyleyor:

Nazlı yüzün dönder beri

Bu yola koymuşum seri

Âşıkın yoktur kararı

Ettiğin naz yeter Nazlı

Hamdolsun geldim sılama

Duyuldum halka Âleme

Kaşların benzer kaleme

Kirpiklerin katar Nazlı

Tıfıldır on beş yaşında

Nazarım kaldı kaşında

Ölürsem mezar taşında

Sefil Baykuş öter Nazlı

Ayrıldım gonca gülümden

Kimseler bilmez halimden

Yardan ayrılmak ölümden

Beter Nazlı beter Nazlı

Nazlı demişler adına

Can dayanmaz feryadına

Didarî yan aşk oduna

Yel estikçe tüter Nazlı

Didarıyı rakipleri burada rahat bırakmayorlar. Karısını fitleyorlar;. kendinden ayrıyorlar. O da …boşayıp Kozana doğru yola çıkıyor. Araplıdan Cihanı geçip Hemete kalesine geliyor. Orada coşa gelip şunu yazıyor:

Şu görünen Hemetenin kalesi

Soldu mu ola mah cemalin cilâsı

Müfidlere haktır Hakkın belâsı

Kadir kıymet bilmezlere kul oldun

Bende iken Şahan idin Baz idin

Gölde yüzer Turna idin Kaz idin

On beş yaşlı bir gözelce kız idin

Şimdi benden geri kaldın dul oldun

Hilâl kaşlı elâ gözü süzerdin

Aşkın kitabını okur yazardın

Cevher gibi kâğıtlarda gezerdin

Şimdi beşi bir paralık pul oldun

Elvan elvan yeşil geyer al idin

Şeker şerbet kaymak İdin bal idin

Has bahçe içinde gonca gül idin

Yaprağı dökülmüş kuru çalı oldun

Didarî der yarı gördüm düşümde

Gam katarı bile gezer peşimde

Irmak idin yaylaların başında

Şimdi enginlerde çirkef göl oldun.

Oradan da geçip gidiyor. Gece bir dağda kalıyor. O zaman Kozören deresine, Kozan dağlarına şöyle diyor:

Sana derim Kozörenin deresi

Göz göz oldu şu sinemin yarası

Geçti kalan gidilmenin sırası

Bu gece salında mihman et dağlar

Nuş eyledim ben de firkat âbını

Hu çekip fethettim aşkın babını

Ya bir kaya ya bir çalı dibini

Bu gecelik bana meskân et dağlar

Ördek gibi yüzer iken göllerde

Bülbül gibi şakır iken güllerde

Şimdi kaldık derelerde bellerde

Perişan halime fiğan et dağlar

İniler de ıssız dağlar iniler

Derdim artar yaralarım yeniler

Gözüm görmez kulaklarım çiniler

Şu başa gelene seyran et dağlar

Didari der yollarımı azdım ben

Kalem alıp dertlerimi yazdım ben

Yeter kalan şirin candan bezdim ben

İstersen katlime ferman et dağlar

Yazan: Şakir Sabri YENER