Her ilmi teşekkülün ulvi bir gayesi olduğuna göre, (1958 faaliyet programında belirtildiği gibi) Gaziantep Kültür Derneği’nin de gerçekleştirmek istediği bazı emelleri bulunacağı tabiidir.

Bu emellerin tahakkuku için yapılan faaliyetlerden biri de İstanbul’da tertiplenen Fıstık Geceleridir.

Bu gecenin gayesi ve neticesi hakkında fikirlerimi bildirmeden evvel; 1953 senesi Taksim Belediye Gazinosu’nda yapılan Fıstık gecesinin açılış nutkundan bazı parçaları aynen almayı uygun buluyorum.

“Türk tahihinde 25 Aralık, kahramanlığın, silah, malzeme ve sayı üstünlüğünü ezdiği, vatan aşkının; ölümü hiçe saydığı, bir kelime ile ruhun maddeyi yendiği, iman ateşinin çeliği erittiği bir zaferdir.

Gazianteb’in kurtuluşunda Şahinler, Karayılanlar, genç ihtiyar, erkek ve kadınlar; kendi namusları ve Türk milletinin şan ve şerefi için döğüştüler; şehit oldular, Gazi oldular… Fakat Türk’ün esir edilemiyeceğini, Türklerin köle olarak zincire vurulamayacağını bir kere daha bütün Cihana hatırlattılar.

Türk tarihine süngüleriyle ve asil kanları ile şanlı sahifeler yazarak can veren aziz şehitlerimiz:

Sizin izinizde ve nurlu yolunuzda yürümenin zevk ve heyecanı içinde bulunmaktayız.

Ebedileşmiş ruhlarınız Aziz Türk Miletinin vicdanlarında bütün canlılığı ve hararetiyle yaşamakta ve bu asil ruhlarınız bu gün de kalplerimizde bir bayrak gibi dalgalanmaktadır.

Nur içinde yatın, müsterih uyuyabilirsiniz.

Yukardaki nutukta açıkça belirtildiği gibi Gaziantep Fıstık gecesi yalnız maddi değil; manevî ve ulvî bir mana da taşımaktadır.

Hal böyle İken; gece programlarının dörtte üçünü Gaziantep’le hiç bir alâkası olmayan ve ecdadımızın ruhlarını taziz değil; bilâkis taciz eder bir mahiyet arzettiği teessürle müşahede olunmaktadır!.

Bu vaziyetten müteessir olan birçok Antepli aileler bu gece’ye iştirak edememekte ve lâzım gelen maddî gelir de temin edilememektedir.

Bundan sonra Gaziantep namı altında yapılacak geceler de; (Garbin bizde dejenere olmuş âdet ve âfetlerinden olan) Caz ve dans’ı kendimize mâl etmememiz; gecenin manâsının belirtilmesi, dolayisile müsbet ve hayırlı neticeye ulaşabilmemiz, için yegâne çaredir.

Halk türküleri, kahramanlık destanlarımız, Antep kahramanlarının temsilî ve millî oyunlarımız bu programın esasını teşkil etmelidirler.

Gaziantep Kültür Derneği Merkez Kurulu’nun enerjik ve kıymetli elemanlarından; gelecekte yapılacak gece proğramlarında, bu hususların da nazarı itibara alınarak hazırlatırılmasını istirham eder, en derin hürmetlerimi sunarım.

Mustafa GÜLLÜ