([1])

Bundan elli yıl evvel Antepte her yosmadan,

Gelinlik çok uzakmış yirmi beşe basmadan.

Mahalle Hocasında kuranı hatmedermiş,

Ondan sonra başına ev işleri bitermiş.

Öğrenirmiş açmayı, pişirmeyi ekmeği,

Avutmalısın varsa ananın bir bebeği,

On ikiye girince çamaşır yıkamalı,

Hem köfte yoğurmalı, hem de yuvarlamalı.

Çıkrık eğirmeliymiş, tokumalıymış bezi,

Kendi el emeğini geymeliymiş Türk kızı.

On beşinde geçermiş siyah çarşaf başına,

Ondan sonra yanarmış taassup ataşına.

On sekizde başlarmış çihazını dizmeğe

Anasile gidermiş arasıra gezmeğe.

Sarı genişi ediği ayakları sürürmü,

Kalın yüz örtüsüyle yolunu zor görürmüş.

En büyük hünerleri yazma zarifesiymiş,

Kerkefe göğüs vermek her kızın hevesiymiş.

Zayıf ışıklarında baş tutmuş çıraların,

Göz nuru dökerlermiş üstüne oyaların.

Böylece doldururmuş yavaş yavaş sandığı,

Görülmezmiş hiç onun işinden usandığı.

Gelin olmazdan evvel süslenmeyi bilmezmiş,

Büyüklerin yanında fıkır fıkır gülmezmiş.

Kısmeti açıldı mı bilmediği bir ere,

Yanında lafı olsa girmek istermiş yere.

Gelinlik elbisesi kadife bir al yelek,

Sırma ile işlenmiş her yeri öbek öbek.

Onun altında Acem canfasından çok uzun,

Topuğundan aşağı dökülmüş geniş zubun.

Belde bir gümüş kenar, kulakta altın küpe

Göbeğinde klada, yanakları al penpe.

Gözlerdeki sürmeyi, kudret elile çekmiş,

Baştaki bürümceğin bir adı da keçikmiş.

Saçlar belden aşağı, servi boylu bir fidan,

Köşküne oturunca, ona kaynamaz mı kan,

Böyle yetmiş büyümüş, ninelerimiz varmış,

Nurlar içinde yatsın (Ata) bizi kurtarmış,

Cehilden, esaretten o sayede kurtulduk,

Dünkü çetin işlerin bugün kolayını bulduk,

İlim, sanat yolunda erkekle beraberiz.

Hayatı biz kazanır, biz çalışır, biz yeriz,

Edebiyat, felsefe, şiir, hukuk, tababet;

Kadınlığın başında taç oldu, buldu rağbet.

İlk mektep, orta mektep, lise, bir de enstitü,

Bir elde kâğıt kalem, bir elde iğne ütü.

Saçlarımız kısaldı aklımız uzayınca,

Bugünkü kadınlığın her yeri kibar ince.

Arkamızda ne varsa biz diktik, bizler ördük,

Asrî medeniyeti okuduk, gezdik, gördük.

Hayat arkadaşını biz gördük, biz beğendik,

Renklerde imtizacı tabiattan öğrendik.

Eskileri yamarız, gül gibi yenilenir,

Çiçekler yaparız ki bahar görse imrenir.

Yemekler hazırlasak gücü yetmez sofranın,

İsimlerini saysam şaşarsınız pastanın.

Devlet fabrikaları bugün kadınla dolu,

İncelikte erkeğe kadın gösterir yolu.

Kadın bu aziz yurdun temeli, yüreğidir,

Bu kahraman ordular kadının bebeğidir.

İcabında yurt için kadın silah kullanır,

Türk kadını sipere erkek gibi yaslanır.

Kurtuluş savaşında çıplak omuzlarile,

Top mermisi taşıdı ana oğullarile.

Daha büyük hünerler, bugün belki yarın da,

Sizler göreceksiniz “Atatürk” kızlarında.

Bizler neler öğrendik, neler öğreneceğiz.

Her müşkülü “İnönü” devrinde yeneceğiz.

Zeki SAVCI


[1] Gaziantep Kız enstitüsünün birinci açılış yıl dönümü münasebetile yazılmıştır.