Zamanımızda bütün dünya devletleri ekonominin kudretini anlıyarak, siyaseti, ekonominin yanında ikinci plâna almışlardır. Yani siyaset alemininin dayanağı ekonomi olarak kabul edilmektedir. Fransız devlet adamlarından biri, bana iyi bir finans temin edin, size iyi bir politika yaratayım demekle bu sözünü teyit etmiştir. Kuvvetli bir finansa malik olmak ise, ancak iyi bir ekonomi politikasının mevcudiyetine bağlıdır. İstikbalin politikasına idare edecek, harpleri neticelendirecek, artık insan kuvveti olmaktan çıkmış, yerini ekonomik ve ekonomi vasıtalarına bırakmıştır. Şu halde bu gün ve yarın dünyada kuvvetli devlet olarak kalmak isteyenler, ekonomik kaynaklarını zenginleştirmek zururetini duyacaklardır. Bu ise bir memleketin yabancı memleketlere fazla ihracaat, sermaye yatırımları ve hizmet yapmalarıyla mümkün olur. Fazla ihracaat tahakkuku kolay bir şey değildir. İhracatın fazla olabilmesi için istihsalin fazla ve ihracaat mallarının rakip memleketler piyasasında çok ucuza malledilmesi ve kaliteninde yüksek olmasile imkan dahiline girebilir. Zira bu gün ekonomik hayatta kaliteyi yükseltmek ve maliyeti ucuzlatmak, yaşamak isteyen her istihsal branşının bir gaye ve hedefi olmaktadır.

Kemal AKTAN

(Ticaret Odası Umumi Katibi)