7-1-1967 Günü Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay’ın Gaziantep’i ziyareti münasebetiyle Vilayetçe düzenlenen brifingte, Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Aktan’ın yaptığı konuşmayı aynen aşağıya alıyoruz.

Kemal Aktan

Gaziantep, Coğrafi mevki itibariyle doğu, orta ve güneydoğuya giden karayolları ve demiryolları üzerinde bulunan ve ekonomik durumuna ziraatten çok ticaret ve sanayiin hâkim olduğu bir şehirdir.

Ziraat, hayvan ürünleriyle sanayi mamullerinin dahilî ve haricî ticareti, iktisadî faaliyetine hakim bulunmaktadır.

En önemli ihraç malı başta Antep Fıstığının 1964 yılında ihracat miktarı 7500 ton, 1965 yılında 5500 tondur. Antep fıstığının hemen hemen tek alıcısı Amerikadır. Fıstık istihlakine Avrupa memleketlerini de alıştırmak ve ihraç fiatı için seyyal bir fiat takip etmek suretiyle ihracat miktarını artırmak başta gelen gayemiz olmalıdır.

Gaziantep hayvan besiciliğinin de merkezi bulunmaktadır. Her yıl ortalama olarak 50 ilâ 60 bin koyun yetiştirilerek besiye çekilmektedir. Yılda ortalama olarak şehrimizden 500 ilâ 600 bin baş koyun bilhassa güneydeki komşu devletlere ihraç edilmektedir.

Hayvan besicilerinin Ziraat Bankası’ndan verilecek kredilerle teşvik edilmesini ve güney hudutlarından Suriye’ye yapılan hayvan kaçakçılığının ancak bu gibi ekonomik tetbirlerle önlenebileceğine kaniyiz.

Dünya devletleri arasında bağ sahası itibariyle dördüncü gelen Türkiye de ilimiz diğer illere göre birinciliği muhafaza etmektedir. Yıllık üzüm istihsali ortalama olarak 500-600 bin tondur. Bu miktarın ancak 20-25 bin tonu şarap ve rakı sanayinde kullanıldığı için yaş üzüm piyasası 10-15 kuruş gibi çok cüz-i fiyatlara düşmektedir. Üzümlerimizin değerlendirilmesi için yaş üzüm ihracının kredi ve vergi iadesi yolları ile teşvik edilerek arttırılması ve üzümlerin frigorifikt vasıtalarla bozulmadan seri nakliyatının çabuklaştırılması ve bir miktarının da şarap sanayiini teşvik ederek sarfının temini ile üzüm ticaretinin inkişafı temin edilmelidir.

Ortalama olarak yılda 300-400 ton civarında istihsal edilen ve ihracata salih olan 200-280 ton Hasankeyf tütününün tek müstahsili Gaziantep, tek alıcısıda Mısır devletidir. Ancak Mısır ile ticarî ilişkilerimizin normal olmaması sebebiyle Hasankoyf tütünü nün ihracatını geliştirebilmek için dış ticaret rejimimizde bu ihraç malımız için özel bir usul kabul etmeyi, müstahsili korumak ve aynı zamanda döviz kazanmak için lüzumlu buluyoruz.

Gaziantep; üzüm, pekmez, bulgur, sabun, şeker, helva, un, kilim, dokuma zeytinyağı, pamuk, kırmızı mercimek, manifatura, şarap, makarna, kasa, bakır, soba gibi mahsul ve mamullerle ve tornacılık, tamircilik, karosercilik gibi çeşitli sanatları ile civar vilâyetlerin panayırı haline gelmiş, halkının az kâra kanaati, işinde çalışkanlığı vilâyetimizi civar vilâyetlerin toptan merkezi haline getirmiştir.

Şehrimizde ithalâtçı vesikasına sahip 68 firma ihracatçı vesikasına sahip 98 ihracatçı mevcuttur. 1956 yılında şehrimizden 55.042.665 liralık ihracat yapılmıştır. İhracatımız Antep fıstığı, bağırsak, canlı hayvan, nohut, mercimek, leblebi, salep, mahlep, kaysı kurusu, badem, pekmez, ceviz içi, kırmızı biber, patlıcan kurusu, kepek, sumak gibi maddeler olup ihracatımızın yüzde 90’nı orta doğu memleketlerine yapılmaktadır.

İhraç mallarımızın tetkikinden anlaşılacağı üzere bu hususta gelişme ancak Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle ticarî ilişkilerin artırılması ile mümkün görülmektedir.

Gaziantep’in büyük sanayi yanında yaygın ve üzerinde yetkili makamların hassasiyetle durması icabeden bir küçük sanayii vardır.

Şehrin içinde cem’an 14820 adet iğe sahip üç iplik fabrikası vardır. 8 saatlik 300 işgünü kapasitesi 680.000 ki logram pamuk ipliğidir. 200-300 tezgahlı dokuma imalâtı yaygın bir sanayi dalıdır.

Kilim sanayiinin ip ihtiyacını karşılanmak için 13 ip fabrikasının günlük ip istihsalleri 10-12 tondur. Kilim sanayiinin günlük ip ihtiyacı ise 15 ton olduğundan aradaki fark İstanbul’dan getirtilmek suretiyle temin edilmektedir.

Bu fabrikalar eski fanilaları, çorapları, kaneviçeleri, ham madde olarak bütün Türkiye’den toplayarak ip haline getirdiğinden değersiz maddeleri değerlendirmesi sebebi ile memleket ekonomisine, yararlı bir hizmet görmektedirler. Son iki yıl içinde kilim iplerinden motorlu dokuma tezgahlarında tüysüz halı işlemeye başlanmış olup, bu kilimler muhtelif desenleri, tarihi motifleri cezip renkleri ve ucuz fiatı ile bilhassa sabit gelirli vatandaşlar arasında aranılır bir mamul haline gelmiş ve kısmen de halı yerine ikame olmaya başlamıştır. 150 dokuma tezgahı günde 1200-1500 civarında kilim dokumaktadır. Kilimlerin renk ve kalitelerinin bozulmaması için Türk Standartları Enstitüsünün bu mevzu üzerinde durmasının yerinde olacağına kaniyiz.

Gaziantep’te buğday istihsali, istihlâkine kâfi gelmediği halde 13 un fabrikası, bir makarna fabrikası, 125 adet bulggur imalâthanesi vardır. Buğdaylar, Urfa, Mardin bölgesinden gelmektedir. Şehrin un ihtiyacı 600 torba olduğu halde 13 fabrikanın günlük 24 saatlik kapasitesi 4000-5000 torbadır. 125 bulgur imalâthanesi yılda 120.000 ton bulğur imal etmekle Türkiye’de Karaman’dan sonra ikinciliği muhafaza etmektedir.

On mercimek fabrikasının kapasitesi günde 50-60 ton kırmızı mercimektir. Kırılmış mercimek Türkiye’nin her vilâyetine satılmakta ve bir kısmı da İskenderun ve Mersin limanından ihraç edilmektedir. Mercimek istihsal bölgeleri Urfa ve Midyat olduğu halde bu yerlerde fabrika yoktur.

Günlük 6 ton kapasiteli dört adet nişasta fabrikası gıda ve mensucat sanayiinin ihtiyacına cevap vermektedir. Hurda bakır kullanarak levha halinde ve yuvarlak bakır yapan dört fabrika mevcuttur. Günlük kapasitesi 3000 kilogramdır. Levha bakırdan malzeme yapan 150 iş yeri hali faaliyettedir. Antep fıstığını kavlatmak için 19 tesis mevcut olup her birinin günde üç ilâ beş tonluk kavlatma kapasitesi vardır. Kavlatılan fıstıklar ihraç limanlarına yüklenmektedir.

On pekmez imalâthanesinin mevsimlik kapasitesi 700 tondur. Bu sanayi kolunun modern olarak teşkilâtlandırılması için bu dalda çalışanlar teşvik edilmektedir.

Tekel idaresinin 800 bin litre kapasiteli bir şarap imalâthanesi olup şarap ve rakı için yılda 4-5 milyon kilo gram yaş üzüm mübayaa edilmektedir: Rakı fabrikasının tevsii dolayısıyla Tekel her yıl 35-40 milyon kilo yaş üzüm satın alabilecek duruma gelecektir. Bu miktara özel sektörün dört şarap fabrikası da ilave edilirse yılda 8-10 milyon kilogram yaz üzüm şaraplıkta sarf yeri bulmaktadır.

Üzüm mamullerinin ihraç şansı en yüksek olanı şarapçılık olduğundan bölgemizde şarap amillerinin tesis ve işletme kredileriyle teşvik edilmesi ve şarap ihracatına pirim verilerek arttırılması ile üzümlerin değerlendirilmesine çalışmak lâzımdır. Yılda 400-500 milyon kilogram yaş üzümün ancak şarap sanayii ve şarapların ihraç imkânlarının elde edilmesi ile mümkün olacağı gerçeğini unutmamak lazımdır.

Otuz iki sabun imalathanesinin yıllık kapasitesi oniki bin ton civarındadır. Sabunun ham maddesi olan zeytinyağının yerini diğer yağlara bırakabilmesi için donyağı ve soya yağı gibi yağlara seyyal bir fiat politikası takip edilmesi ve bu yağların piyasada her zaman ihtiyaca yeter derecede bulundurulması ile mümkündür.

Gaziantep şekercilik, idrofil pamuk, çikolata, ambalaj, döküm, dericilik, akümülatör, demir profil, kasacılık, karösercilik, çimento, ayakkabı, kunduracılık, ipekli dokuma sanayii, mermer, lâstik kaplama, turşu ve sirkecilik, tornacılık, tamircilik, hediyelik el sanatları sanayiinde her bakımdan temayüz etmiş ve imal ettiği mamulleri Türkiye’nin her tarafında sürüm imkânları yaratmıştır.

Gaziantep halkında sanata karşı zengin bir istidat vardır. Dış ticaret rejimine dahil ithal malları listesinde mevcut birçok ithal mallarını, Gaziantep sanatkârları imâl etmek kudretine sahip bulunmaktadır. Sanayi çeşidi bol olmakla beraber, yatırım için lüzumlu sermayeyi temin edememekteki müşkilât ve teşkilatlanma yetersizliği ile bu gibi müteşebbislere tesis kredileri ile finansmanlarının tatbikatta arzu edilir şekilde işlememesinden seri ve ucuz imalât yerine ufak ünitelerin rantabilitesi yüksek, miktarı az ve pahalı imalâta terk etmektedir.

Bu tip sanayii teşkilâtlandırmak ve bunların günün şartlarına uygun teşkilatlatlanmalarını ve kredi ihtiyaçlarını sağlıyarak ucuz ve kaliteli seri imalât yapmaları hususunda çalışmalar yapılması, ithâl mallarımızda döviz tasarrufu temin etmek ve ekonomimizin muhtaç olduğu kalkınma hızını süratlendirilmesi bakımından gereklidir. Bunun için sanayiye yatırım yapacak her müteşebbise elektrik enerjisini, suyu, kanalizasyonu ve yolu olabilen bir kuruluş yeri teminindeki müşkülatı gidermek ve ihtiyacı olan kredilerin temininde kredi müesseselerinin yardımcı olması zaruretine kaniyiz. Diğer taraftan sosyal sigorta kurumlarının iş verenlerden toplamış olduğu milyonların liranın bu müessesenin kuruluş ve maksadı dışında gayrimenkullere yatırılarak sanayicilere tasis ve işletme kredisi olarak tahsil edilmesi ve tahsis edilen miktarında toplanan para yanında çok cüz’i bulunması zaten imkânsızlıklar içinde omuz zoru ile çalışan sanayii müşkül vaziyette bırakmaktadır. Sosyal Sigorta Kurumunun sanayicilere tahsis edeceği kredinin miktarının artırılmasını ön gören kanun tasarısının biran evvel Meclisten çıkarılmasının zamanı çoktan gelmiştir.

Güney hudutlarında kaçakçılığın önüne yalnız idari tedbirlerle değil, tedbirler yanında ekonomik tedbirlerin de birlikte alınması ile bir çare bulunabileceğinini bilhassa kahve, limontuzu, karabiber gibi maddelerin iç fiatlarını ve ithalâtını ayarlamak, kaçakçılığa mani olabilecek belli başlı tedbirlerden biridir.

Bağcılığın geniş olduğu Gaziantep bağ çubuklarının değerlendirilmesi hususuna Hükümet tarafından sunta ve kâğıt fabrikası tesis edilmesinin plânlamaca uyğun görüleceği kanısındayız. Ticari ilişkilerin çok olduğu ve Gaziantep’in Güney ve Güneydoğu Anadolu’nun bir ticari merkez olduğu ve ticaretin seri münakale vasıtalarına ihtiyacının kaçınılmaz bir şart olduğu göz önünde tutularak Hava alanının biran evvel betonlaştırılarak devamlı kış yaz hava nakliyatının gerçekleştirilmesi ön görülmelidir.

Bankaların kredi ve faiz hadlerinin yüksekliği ve bu faiz masraflarını karşılamadığından tüccar ve sanayiciye ucuz faizli para ikraz şartları üzerinde durmak lazımdır.

Gaziantep Türkiye’nin İstanbul’dan sonra başta gelen bir sanayi yeri bulunması ve Güneydoğu ve Güney illeri ihtiyacının büyük bir kısmını cevaplandırması ve teknik elemana duyulan şiddetli ihtiyaç dolayısıyla Türkiye’de bir teknik okul açılması kararlaştırılmış olsa dahi kuruluş yeri ve plânlamaya uygunluğu bakımından bunan yerinin şehrimizden başka bir yer olamayacağı bakkındaki kanaatimiz tamdır.

Tüccar ve sanayici için yeni vergiler ihdas etmekten ziyade mali bakımdan kendisinden beklenilen faydayı temin edemiyen servet beyannamelerinin kaldırılarak piyasada bir feralık yaratılmasının şart olduğu, yeni vergi kanunları yerine aynı vergi kanunları ile kuvvetli bir malî teşkilât ve murakabenin ihdası ile vergi hasılatının bugünkünden kat kat artacağına inanmaktayız.

Sanayi müesseselerinde iş veren, işçi münasebetlerinin Sosyal Adalet çerçevesinde yürütülmesinin zaruretine inanıyoruz. Ancak kalkınan bir memlekette işsiz bir zümreye iş imkânları yaratmadan Avrupa’daki sosyal hakların aynını memleketimizde de tatbik etmenin kalkınma çabasında bulunan bir memlekette fayda sağlayacağı kanısındayız.

Plânlama uzmanlarının, plânlama etüdlerinde nazari esaslar yerine yerine memleket ihtiyaçlarını yerinde tetkik ederek ekonomimize uygun tatbiki plânlar yapmalarının ve yatırılan yatırımların da bu plânlamaya uyğun sahalara tevcih edilmesine taraftarız.

Gaziantep’in ziraat ve ticaret madencilik gibi sahalarda ekonomik imkânlarının araştırılması hususunda yetkili bir mütehassıs heyetin gönderilmesinin plânlı kalkınmaya ve özel sektörün yatırımlarına yardımcı olacağına inanmaktayız.