Ömer Asım Aksoy’un geçen sayımızda çıkan (Kuş bakışı) ve (Yapı) başlıklı yazılarında birkaç tertip hatası olmuştur. Özür dileyerek düzeltiyoruz.

7. sayfanın ikinci sütunundaki dördüncü paragraph şöyle olacaktır.

Babaları arkadaşım yahut kendileri otuz kırk yıl önce öğrencim olan doktorların, diş hekimlerinin, eczacıların, mühendislerin, mimarların, büyük caddeleri tanınmış adlarıyla donatan tabelalarını gördüm.

Bu yazının 8. Sayfada devam eden parçasında, sekizinci satırdaki (söyliyelim) kelimesi (söylemeliyim) olacaktır.

Bundan sonraki parağrafın bir cümleside şudur.

Bu girişimin, külek yoğurdunu ortadan kaldıracak bir gelişme göstermesini ve pastörize şişe sütüne örnek olmasını dilerim.

21. sayfada bulunan (yapı) başlıklı yazının birinci sütunun on yedi ve on sekizinci satırlarındaki (bu kadar üzerinde durduğu) sözü (Bulvar üzerinde kurduğu olacaktır)

İkinci sütundaki dördüncü parağrafın doğrusu şudur:

Eski evler, o zamanların ihtiyaçlarına belki daha uygundu: Kadının sokağa çıkması mesele olan bir toplumda, odalar elbette sokağa arkasını çevirecek ve kendi avlusuna bakacaktı. Bu avlular, elbette nadının sere serpe ev işleri göreceçi, yaz geceleri bütün ailenin açık saçık oturup hava alacağı, hatta yatak serip yatacağı yerler olacaktı.

Aynı yazının sondan üçüncü satırındaki (olarak) kelimesi de (bularak) olacaktır.