Bugünkü Gaziantep Hükümet konağının bulunduğu yere Çukurbostan dendiğini yerli Gazianteplilerin hepsi bilir. Çukurbostan, Gaziantep’in merkezî bir yerinde ve daima önemini kaybetmemiş bir mevkidir. 1963 yılı temmuz ayında Hükümet konağının önünde geniş bir mey. dan açmak amacı ile girişilen istimlâkler, birçok Gazianteplinin dikkatini Çukurbostan üzerinde topladı. İstimlâk edilerek yıkılan binaları seyreden iki yaşlı Anteplinin, Çukurbostanın son 50 yıl içinde geçirdiği süratli değişiklikleri birbirlerine hararetle anlattıklarına şahit oldum. Yıkılan binaları seyrederken ben de çocukluk ve gençlik günlerimi hatırladım. Hayatımın büyük kısmının geçtiği Çukurbostanı genç nesillere tanıtmayı düşündüm. Albümümden çıkarıp numaraladığım ve yukarıda basılı fotoğraf, 1933 yılında Çukurbostanın durumunu gösteriyor. Bu fotoğraf, Gaziantebin batı güneyinde Kayacık semtinde bulunan Eyüpoğlu Camisinin minaresinden çekilmiştir. Fotoğrafta: Önde geniş bir meydanlık olan Çukurbostan görünüyorsa da aynı zamanda şehrin kuzey doğusuna doğru bir bakış vardır. Antep Kalesi, doğuda Türktepe üzerindeki evler gözüküyor. Fotoğrafta da göründüğü gibi geniş bir meydan olan Çukurbostanın dört çevresi Antep Savaşlarından evvel sağlam duvarlarla ve bostana bakan evlerle çevrili idi. Çukurbostana iki kapıdan girilirdi. Birinci kapı, Çukurbostanın güney doğusunda bulunan Balıklı çarşısı tarafında ve fotoğrafta 1 nolu yerde bulunuyordu. İkinci kapı, fotoğrafta 19 no ile gösterilen yerde idi.

Antep savaşlarından evvel Çukurbostanın Batı ve batı güneyinde bulunan evler, yüksek kayalar üzerinde idi. Fotoğrafta 4 rakamı ile gösterilen evler bu yüksek evlerin birkaçıdır. Batıda bulunan kayaların altında geniş mağaralar vardı.

Fotoğraf: Eski Çukurbostanın 1962 yılında bir görünüşü. Ortada Hürriyet caddesi. Solda Emlak Kredi Bankası P.T.T Merkez Bankası, Ziraat Bankası sağda: Hükümet Konağı

Fotoğrafta 7 numara ile gösterilen yerde, savaştan evvel Maarif ve Fındıklı bahçelerinin yüksek duvarları Çukurbostanın kuzeyini sınırlamıştı. Bugün, Fındıklı bahçesinin tamamı ve Maarif bahçesinin bir kısmı hükümet konağı meydanına katılmış bulunuyor.

Çukurbostan geniş bir boşluk idi. Çok eski zamanlarda zamanımızdan tahminen 250 yıl önceleri taş kesilmiş ve çukurlaşmış olduğundan sonraları enkazlarla doldurulup bostan yapılmış ve çeşitli ağaçlar dikilmiş olduğu söylenir. Sonraları bostan kaldırılmış boş, geniş bir saha olarak kalmıştır. Bostan yukarıda adı geçen Basmacı medresesinin vakfiyesinden imiş. Burası Balıklı semti halkının ilkbaharda mesire yerini teşkil ediyor ve sonbaharda da bulgur kaynatılırdı. Antepte Çukurbostan çok meşhur bir şöhrete sahipti. Sonbaharda Antep Halkının çoğu Türk ve Ermeniler bostanın batısındaki (Şimdiki bankalar ve postahanenin) arkasına düşen yerde sıra sıra dizilmiş büyük mâsere kazanlarında bulgur kaynatırlardı. Batı güneydeki mağarada bir değlip vardı. Ve bunun köşesinden Kayacık üstünden geçerek Eyupoğlu Camisinden ayrılan bir su kanaliyle gelen su, dikine aşağıya akar ve burada tekneler içinde buğdaylar sıra ile yıkanırdı. Herkes buğdaylarını ve demir süzgeçli sepetlerde su ile yıkayıp bezlere, kilimlere sererek kuruturlar, kazanda pişirirlerdi. Sonra değlipte döğüp kabuklarını kavlatırlardı. Hele değlibin beygir ile dönüşü, çıkardığı gıcırtı çok güzel bir âlemdi. Herkes sıta ile bulgur döğdürmeyi beklerlerdi. Fotoğrafta 2 numara ile gösterilen bina, Antep Savaşlarından evvel, Çukurbostanın Güney batısında Leylek oğlunun yüksek evi ve bahçesi diye anılırdı. Çocuklar ağaçlardan gizlice girip şeftali diğer meyvaları koparırlardı, (Bu bina şimdi, Emlâk Kredi Bankasının arkasındadır.)

Antep Savaşlarında Tüık ve Etmeni Cephesi Çukurbostandan geçerdi. Çukurbostanın doğusunda bulunan evler Türk Cephesi, batıdaki evler Ermeni Cephesi idi. Ermeni evleri daha yüksekte olduğu için, Türk bölgesini Ermeniler kolaylıkla kurşun ve bomba yağmuruna tutarlardı. Eyüpoğlu Camisi minaresinden tüfekle ateş eden Ermeni Saatçi İskender, birçok Türkün canına kıymıştı. Fransız toplarının harabeye çevirdiği Çukurbostanda, savaştan sonra enkazlar düzeltilip, meydanlık, düz bir saha haline getirildi. Bu yere Cumhuriyet meydanı dendi.

Antep Savaşını takiben Çukurbostanın ortasından bugünkü Hürriyet Caddesinin geçtiği yerde dar bir yol açılmış ve bu şekilde Çukurbostan ikiye ayrılmıştı. Bu yol, fotoğrafta 6 numara ile gösterilmekte olup güneyde Balıklı Çarşısından başlayıp kuzeyde Alleben deresine doğru uzanmakta idi. Bu yol bugün çok genişlemiş olup, Hürriyet Caddesi ismini almıştır. Hürriyet Caddesinin doğusunda meydan, hükümet konağı, ve park yer almaktadır. Caddenin batısında yer alan ve fotoğrafta 5 numara ile gösterilen kısımda ise bugün Ziraat Bankası, Merkez Bankası, P.T.T ve Emlak Kredi Bankası binaları sıralanmış.

Fotoğraf: Hükümet konağı meydanının 1962 yılında bir görünüşü, Soldan sağa doğru: Vilayet, Merkez bankası ve Ziraat bankası binaları gözükmektedir.

Fotoğraf: 1962 yılı Çukurbostanında: Hürriyet caddesinden başka bir görünüş

Gaziantep Belediyesi, savaştan sonra Çukurbostana ağaçlar dikip park haline getirdi. Fotoğrafta 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 nolu evlerin sıralandığı Savaşlarda çok dar bir geçit olan sokağa da (Park Sokak) adı verildi. Bugün: Park sokak, Hükümet konağının doğusunda bir cadde genişliğinde olmak üzere uzanmaktadır.

1952 yıllarında Çukurbostan parsellenmiş ve belediye tarafından ev yeri olarak satılmıştır. Fakat sonradan bu yere en isabetli olarak, hükümet konağı yapılmasına karar verilmiştir. Hükümet konağı inşaatı 1957 yılında bitti ve hizmete girdi. Yapılan hükümet konağı Gaziantep şehrinin ve ilinin şehir nüfuslarına göre ufak çapta tutulmuştur. Bugünkü Hükümet konağına birçok daireler sığmamıştır. Hükümet konağının güneye bakan kısmında güzel bir park meydana getirilmiştir. 1961 yılında bu parkın altına belediye tarafından yapılan modern helalar faaliyete geçti. 1963 de parkın ortasına modern bir havuz yaptırıldı. Hükümet konağının kuzey cephesinde geniş bir meydan yapılması için girişilen çalışmalar 1963 yılında hız aldı. Meydanın açılmasına çalışan Sayın Valimiz Salih Tanyeri’yi bütün Gaziantepliler şimdiden şükranla anmaktadır. Meydanın Suburcu caddesine bakan Erkılıçlara ait binalar yıktırılmaktadır. Meydana bir de Atatürkün heykelini yaptırılacağı haberi sevinç vericidir.

Fotoğraf: Eski Çukurbostanın güney tarafındda yapılan parktan 1962 yılında bir görünüş. Karşıda P.T.T binası, sağda Adliye gözükmektedir.

1963 yılında çekilmiş ve bu yazının baş kısmında buludan fotoğrafda 3 numara ile gösterilen ev, Antep savaşlarından evvel Ermeni Matosyanın evi idi.

8 numaralı yerde, Antep Savaşından evvel Ermeni Nersesyan ilk okulu ile Türk Ermeni evleri ve bir de yahudi evi vardı. 10 numarada Öğretmen Raife Özenin evinin köşesindeki dar sokak ve bugünkü Küllü sokağı gözükmektedir. Raife Özenin evinde Savaştan önce Ermeni Zahterci Agop otururdu. 11 nolu harabe, Savaştan evvel Ermeni Annik boyacıyan evi idi. 12 nolu ev, Sadık bey oğlu Müfit Mazharların, 13 nolu ev ise benim doğup büyüdüğüm evdir. 14 nolu ev Müftü Zade Hüseyin Efendinin, 15 nolu çıkmazda Ermeni marangoz kaymakam Egop evi yer almıştı. 16 no ile gösterilen yerde bulunan ev Ermeni bıçakçıyana aitti. Bugün bu yerde Kültür Derneği ve Av. Hulusi Yetkin yazıhaneleri bulunmaktadır. No: 17 de Savaştan evvel Dondurmacı Tapla Sarkış evi ile Ermeni îstipan evi vardı. Şimdi bu yerler arabacı hanıdır.

Gelecek yazımda Çukurbostanda eski devlip âlemlerinden, Zahterci ağoptan bahsedeceğim.