Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji asistanı

İ. Kılıç KÖKTEN

Dülük yahut Dülük Baba köyü evvelâ 1938 yılında Dr. Muine Atasayan tarafından araştırılmış ve çevresinde sileks âletler toplanmıştır.Bu âlet terden bir kısmını Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu incelemiş olup numaralısının, morfloji bakımından Klaktouiyen (?) . alt Paleolitik (Şelleen ve" Aşöleen kültür arası) endüstri olabileceği; 7, 2,11,25. 30 numaralıları da, 1 numaralısının alete nazaran daha az tipik oldukları kaydedilmiştir.(Dr Muine Atâsayan; 1938 yılında Gaziantep köyleriude Dülük civarında, bulunan Paleolitik tip çakmak taşı aletleri üzerinde bir not; Türk Antropoloji Mecmuası s. 314-—315)

Biz buraya 20-11-1946 günü ,Gaziantep Müzesi Müdürü Sababat Göğüş’le birlikte ve onun yardımlarıyla gidebildik. Teşekkürlerimizi burada tekrarlarım.

Köy şehrin 12 km kuzeyindedir, yolu hamdır; hava yağmurlu da olsa araba ye otomobil rahatça köye kadar gider. Köyün batı, kûzey, kısmen doğu yönleri dağlık ve kayalıktır. Üzerinde tabi ve saçaklı kaya altı sığınağı bulunan küçük bir tepe hariç tutulursa, köyü doğusu açık ve ovalıktır. Kayalıklar üzerine kurulmuştur. Büyücek bir, cami ve süslü minareleriyle, içindeki yıpma mağara ve kaya mezarlığıyla yörede ayrı bir özelik gösterir. Köyleşmiş şehir hali derhal sezilir. Sebeplerini araştırmak konumuz dışındadır. Araştırmalarımıza köyün batısında, Cimşit adı verilen kalkerli basamaklar üzerinde başladık. Yanımızda köyün, eğitmeni de bulunuyordu. Bütün yol boyu ve köyün her tarafı, sileks yumruları ve yongalarla dolu olduğundan, duruma uygun bir araştırma yaparak, alt orta, Batta şüphe ile üst Paleolitik teknik gösteren yongaları manalandırmak için hakiki el baltaları aramak gerekiyordu. Çok sürmedi, ilk elbaltası yanımda gezen köy eğitmeni tarafından bulundu. Bunu Enver Bostancı’nın buluşları takip etti. Hayli çoğalmış ve ağırlaşmış olan âletleri köyde misafir olduğumuz odada tasnif ettik. Baltalar, şimdiye kadar elimize geçen taş baltaların hepsinden daha büyük ve daha tipiktir. (Levha V) Yongalar büyük çaptadır. Alt Paleolitik yonga kültürüne, giren şekiller göstermektedirler. Klaktoniyen endüstri özelliği gösteren tipik aletlere rastlamadık.

Bunları alt-Paleolitik yonga âletleri, şeklinde gruplandırmayı daha uygun görmekteyim. Klaktoniyen endüstrinin varlığını kesin olarak tayinden şimdilik ben de çekinirim.

(X) (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi dergisi Cilt V Sayı-2 den ayrıbasım) dan iktibas edilmiştir.