(Geçen Sayıdan Devam)

Her ilmi tarif, özellikle bence olan ilmi tarif, incelenmeli, açıklanmalıdır. Aksi takdirde, cansız olmaya mahkûmdur.

Aşağıda yapacağımız tariflerde, tabiat ile, ayrıca felsefem icabı olarak, bu noktaya önem vereceğiz.

Birinci tarif Hamami zade İsmail dede (-dede efendi) ‘nindir. Musiki, ahlakı beşerî tasfiye eden bir ilmi şeriftir.

Bu, şu demektir: insanlar iki kategoride mütalaa edilir. Biri “Adam” diğeri "Âdem” dir. Adam, insanın olması icap etmeyen şeklidir. Âdem ise, insanın olması icap eden şeklidir.

İşte, mutlu bir ilim olan musikidir ki, adamdaki yıkıcı nitelikleri, yapıcı niteliklere çevirir. Yani, Adamı, Âdem eder.

Böyle bir musiki mutlu olmazda ne olur!

Bazı münasebetlerle, benim musiki, musiki ise, başka musikiler musiki değildir; diğer musikiler musiki ise, benim musiki, musiki değildir, tarzındaki sözlerim, özden olmazda ne olur!

Bu vesile ile, 17 yıldan beri süre gelen bizim derslere sadece "Hayat dersleri" diyebilirdik. Şimdi anlaşılıyor, niçin (-Musikide hayat dersleri) dedik.

İkinci tarif, Mevtana Celaleddini Rumi (Uluslararası tanınan, mesnevi ve divanı kebir sahibi, mutasavvıflarca da "Aşıkların Sultanı" diye adlandırılan zamanının büyük filozofu) ’nindir.

Musiki Kemal’in Doğan kuşu ve "Vecdühal" ehlinin kalplerinin temizleyicisidir. Bundan dolayıdır ki Aşıklar indinde helal, Fasıklar indinde haramdır.

Bu şu, demektir:

Tasavvuf ilmine göre adam, nefis denilen yıkıcı bir kabukla kaplı farz edilir.

Musiki, sanki doğan kuşu imiş̧ gibi, o kabuğu parçalar, temizlemeye yol açar. Yani, er geç̧ Adam, Âdem olur...’

(Derslerimize, Musikide Hayat Dersleri" demekle çok isabet etmiş̧ olmuyor muyuz!)

İşte bu mutlu ve muazzam; ilim, aşıklara (-yüksek manada hallerinden memnun olmayanlar; yüksek manada tamlığa erişmek emelinde olanlar) helaldir. Yani, onlarda, yalnız ve yalnız yapıcı eylemlere yol açar. Yine bu mutlu ve muazzam ilim fasıklara (-alelade manada hallerinden memnun olanlar; değil tamlığa erişmek, tamlık düşüncesinden dahi mahrum olanlar) haramdır. Yani; onlarda yalnız ye yalnız yıkıcı, eylemlere yol açar.

Üçüncü tarif; (Mevlevi dervişlerinden Yaman Dede)’nindir. (1)

(Devam edecek)

(1) Bu zat Diyamanidis adında çok zengin ve meşhur bir Rum Avukat imiş̧. Yüksek tahsilini ayrıca Almanya’da bitirdikten sonra İstanbul’a döner. O sıralarda büyük bir Mevlevi pirine intisap eder. Ona uzun bir müddet hizmetten sonra iyice gelişmiş̧ olmalı ki yüksek gradolu tasavvufi şiirler meydana getiriyor. Bir gün piri, ona şöyle hitap eder:

- Artık sen oldun. Adından bazı harfleri atarak "Yamanı" alıkoyalım. Bundan böyle adın "Yaman Dede” olsun!...

Not: Bundan, önce yaptığımız 1 ve 2’nci röportajlara sıra numaraları konmamıştır. Özür dileriz.