Çok sayın Ağabeyim B. Şakir Sabri Yenerin, Başpınar mecmuasının 8 inci sayısındaki “Flolklor bilgileri: İnanılar” başlıklı yazıları okudum . Fransızca olan (Folklore) kelimesini tabiî, lüğat, halk edebiyatıve milli edebiyat anlamında, ve nihayet bir memleketin avama (halka) mahsuslanan eleri ve şiirleıle efsaneleri anlrmında alır. Ve bu tabir ve İstılah ve buna dair çalışmalar, milletler arasında, en çok yarım asır kadar bir zaman içinde başlayabilmiştir. Büyük bir kültür ve edebiyat kıymeti okn bu işte biz de çalışmaktayız. Bu da, Edebi Şefin Dil savaşındabize verdiği hamle hızlarından biridir. Başpınar dergisinin program veya çalışma hedef ve gayesi olan “Edebiyat ve kültür” bahsinde Atalar sözü de pekeyi bir yer alabilir. Yalnız, maksadımı anlatabilmek üzere, şurada, “Atalar sözü” başlığı altında yazmak istediğim sözlere başlamadan önce, bu başlık hakkında sözün gramer İtİbarile anlamını uzun uzadıya söz söylemek sadad haricine çıkmak olabileceğinden kısaca bİr iki kelime ile arzetmek isterim: “Ata sözü”: daha ziyade ailevî toplantılarda bir. Büyüğün küçüğüne verdiği öğütte: “Ata sözü evlâda mirastır. Ata sözü, veya atasının sözünü dinlemiyen pişman olur, Soma başını taştan taşa çarpar (veya çalar).. VS.” gibi müfred bir anlam ifade eder. “Atalar sözü” dediğimizde: Türkün binlrce yıllık tarihinde yaşamış ataları vardır;

Bu ataların söyledikleri ve oğuldan oğula kalan nice büyük ve değerli, önemli sözleri vardır; Ve nitekim, en büyük ataları olan Atatürkün ölmez sözleri olan sayısız vecizeleri vardır.

“Ataların sözleri” de bir zafer terkibidir, Fakat daha ziyade nuayyen ataları ve onların sözünü ifade eder. “Atalar sözleri ise, gene şöyle böyle o anlamdadır.

“Başlığımıza; ”Ata sözleri” desek, burada da Atanın muayyen bir tek ata anlamını ifade edecektir. Halbuki; dediğimiz gibi; Türkün tarihte kaydettiği nice ataları ve bunların ayrı ayrı mümeyyiz vasıfları vardır.. Bunun için sözüme başlık ohrak “Atalar sözü” dedim.

Atalar sözü; düşündürücü birer vecize ve fikir örneğidir.

Atalar sözü: birer ahlâk konusu ve hikmet, mantık dersidir; birer felsefe örneğidir.

Atalar sözü; ahlâkî, sosyal, ekonomik, endüstriyel... ve ilh. Bakımından anlamlarile sarsılmaz birer konu ve bi hazinedir.

Atalar sözü; hayatî bakımdan çocuk, genç, dinç, ihtiyar, erkek kadın her insan için birer timsali ibret ve intibah dersidir.

Atalar sözü bize acı ve tatlı bir çok hakikatları da anlatır, ve gençlerin nazarı dikkatini çekebilir.

Atalar sözü; sözlerimizin başında, ortasında veya sonunda da kullanılan birer söz başıdır.

Ve nihayet, Atalar sözü; edebiyatta da yeni olan bir elemandır.

Ve türkün binlerce yıllık tarihinde oğuldan oğula kalma sözlerdir; Daha sonra da tarihin icapları olarak yüzyıllarcaOsmanlıca dediğimiz dil ile Türklerin değerli sözleridir. Atalar sözünde: İlâhî, aşkî, havaî, dünyevî, uhrevî... ilh. Edebiyat konularının her birine, (asalet, eda, telmih, teşbih, İstiare, mecaz, cinas, v s.) o ilmin geniş konularına uygun çok değerli, ölmez, muhallet birer eser (hatta mimarî, heykeltraşlık sanatından daha rasin ve mukavemeti') gibi sözler vardır...

Her milletin kendi anane, kültür ve saire bakımından yüzlerce Atalar sözü vardır. Fakat bizimki en çok ve en büyüklerindendir. Yani bizimkiler yalnız kemiyet değil kandİlle itibarile de çok daha değerli ve daha önemlidir. Hattâ başka ddlerde tesadüf edilen birçok Atalar sözü de bizimkilerden alınmadır.

İşte, folklor derlemeleri arasında önemli bir yeri olanve iki yıldanberi toplamış olduğum binlerce Atalar sözünü daha toplayamamış olduğum ve bilememiş olduğum niceleri olduğu noksanile beraber Edebiyat ve kültüre geniş yer vermiş olan bu dergide yazmağa çalışacağım.

Atalar sözü başlığı altında yazmaya başladığım bu sözler: Türkün binlerce yıllık tarihindeki gene atalarının öz Türkçe olan sözlerinden başka; yüzyıllarca Türk kanınının birer ifadeleri olabilen Osmanlıca (Türkçe, Arapça, Farsça) dilinden sözlerle ayrıca tarihte epey bir yeri bulunan Arabın da, daha sonra Fransızcanın kullandığı tercüme sözlerdir.

Bu sözleri, her şeyden önce alfabetik bir sıra üzerinde hazırlamıştım. Başlıca alfabetik ve lojik veya metodik bir klasifikasyondap, alfabetik olarak yazacağımın; lojik veya metodik bir tasnif yapmakta, ayrıca uzun bir zaman kaybedeceğimi düşünerek mazur görülmesini okuyucularımdan rica ederim.

Bununla beraber Atalar sözünü yazarken metodik bir kalsifikasyona yardım etmek üzere (ahlâkî, dinî, sağlık, soysal, ekonomik, endüstriyel... vs. gibi) cümle sonunda bazı tabirler konmuştur.

“T: Türkçe, Os. : Osmanlıca. Ar: Aıapça, Fr. : Fransızca” gibi remizler;

“A. S. : Atalar sözü, D. M. : Darbımesel, F. : Fikirler veya

V. : Vecizeler” gibi işaretler vardık Halk ağzından ve okuyabildiğim bir çok kitap, dergi, gazete.. Vs. den toplayabilmiş olduğum bu binleıce kıymetli sözler, meşhur darbımesel; "Devede, kulak!..” kabilinden sayıca hep nâçiz şeyler olmakla beraber, değeri bakımından bir yer tutacağını umar ve noksanlarının tamamlanmasına çalışılmasını ilgilenebilen edebiyat ve bülti'r severlerden dilerim.

ATALAR SÖZÜ VE DARBIMSELLER, VECİZELER ve FİKİRLER A

Abbas Kebeci, sen neci?

Abbas yolcu. T. (D. M ).

Abi pâke ne zarar vakvakai kurbağadan?

“A. B. C. „ yi bilmemek. (Ummî ve kara cahil olmak) fr.(D. M.)

Abü dane serpilir, insanı kısmet gezdirir.

Aca dokuz yorgan örtmüşler, gene uyumamış. T, (A. S.). “açlık hakkında”

Acele etme, fakat durma!

Acele etmeyen daima geç kalır.

Acele işe Şeytan karışır Yahut: dolaşır.. demişler, ama; “Acele etme, fakat durma.,, şözü daha doğrudur.

ACEMİ (ACAMI)

Acemi Çaylak bu kadar Öter

ACI

Acı, acıyı keser.

Acı acıyı, su da sancıyı keser.

Acı dil (söz) insanı dinden, tatlı dil yılanı İnden çıkarır.

Acıkan doymam sanır, doyan acıkmam sanır. (Acıkmak ve...).

Acın halinden dok (tok) bilmez. Yahut: Tok acın halinden bilmez.

Acın koynunda ekmek eğleşmez.

(Acı patlıcanı kırağı çalmaz).

Aç, aç ile yatınca, arada dilençi doğar.

Aç adam kendini ateşe salar.

Aç aman bilmez.

Aç ayı oynamaz. T. (D. M.)

Aç; bir parça ekmeğe muhtaç. T. (D. M.)

Aç doymam, doyan acıkmam sanır. (Sanmış)

Aç esner, âşık gerinir.

Aç göz, doymak bilmez. (Açgözlülük).

Aç gözlünün karnı doyar, gözü doymaz.

AÇMAK

Aç gözünü, açarlar gözünül T. (A. S.).

Açık ağız aç kalmaz. T. (A. S.)

Açık el belâyı defeder. Os, (A. S.)

Açık kapıyı kapar, Kapalı kapıyı açar. (Aksi, inat, uğursuz

Kimseler hakkında)

Acılan solar, ağlıyan güler, (tezat) fanilik— teselli.

Aç kılıca sarılır kimle olsa savaşır. T. (A. S.).

Aç köpek fırını bekler

Açların aşcıya kabahat bulduğu vaki değildir Os.

Açlık çalışan adamın kapısından bakar; fakat, içeriye giremez

Açlıktan ağzı kokar. (Tembellik). T. (D. M.).

Aç ne yemez, tok ne demez. T. (A. S.).

Aç olan orman (Ağaç) kurdunu avlar (yahut: çıkarır), Fr. (A.S.)

Aç tavuk kendini buğday anbarında sanır.

Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü! T. (A. S.) Ah

Adam adama gerek olur, iki kuştan börek olur. (Yardım)

Adam adama lazım olur.

Adam adama yük, can gövdeye mülk değil! (Fanilik).

Adam beklemekle marifetli olur. (Sabır, zaaf, tahammül)

(*) Divanı Lüğat-üt. Türk’te şudarbımesel vardır:

“Atan yüki aş bulsa acka az görünür»

(Deve yükü aş olsa aca az görünür.) Anlamınadır.

Arkası Var

Yazan: Cemil GÜÇYETMEZ