Hiç varmı güzel Antep’in emsâli, civarda?

Yok benzeri, Anteplilerin başka diyarda.

Merdlikte, Sanayi de, Bedayi de, nazıyrsız;

Evlâtları, her sahada, üstün seri-kârda.

Her mevsiminin zevkına elhak doyum olmaz.

Bülbüller Öter, Güller açar, Faslı-baharda.

Eşcarı, bulutlardan alır feyzi hayatı;

Bir Abı-hayat lezzeti var içme sularda

Mahsullarının ismini saymakla tükenmez,

Altın sarısı pekmezi parlak kutularda.

Fıstık, o kiraz lebli, beyaz dişli, bir afet;

Agyare kaçar, hep gözü altınla, dolarda.

Nevyorkta, Vaşington da bilirler o, bizimdir.

Şamfıstığı derler, ona Türk Ankaralar da!

Vâdiler Üzüm, Dağlar Üzüm, Bağlar Üzümlü.

Gül renkli şaraplar, hele dursun fıçılarda.

İçmekle doyulmaz, Rakının lezzeti başka;

Antep’li dedin mi, ünü tâ Avrupalarda!

Olgunlaşır içtikçe o, betmestliği bitmez.

Centilmen olur Sazda, Balolarda ve Barda.

Pek çok çalışır, çok kazanır, çok para harcar

Zevkın da, Safasın da, Cefasın da, huvarda!

Kıymet ve kadir bilmede, yok misli, menendi.

Hürmetle anar, dostunu hakolsa mezar da.

Hizmet bu aziz yurda sevaptır, Zeki Savcı!

Yarap çalışan varsa, bırakma onu darda!...

Zeki SAVCI