Evvelce Defterdarlıkta Vergi memuru iken bu defa “Vergi Dairesi Servisi Şefliğine” tayin edilmek suretile terfi ettirilen Hayri Erdem arkadaşımızın bu haberini memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.

Yeni memuriyetini tebrik eder, başarılar dileriz.

Hayri Erdem arkadaşımızın memuriyetinin terfii münasebetile kısaca bir biyoğrafisini arzetmeğe bir vesile buldum. Bu gün kırk iki yaşında bulunan sayın Hayri Erdem memuriyet hayatına 1940’tan önceleri bir müddet P.T.T. de memuriyet vermiş ve 1940 yılından itibaren de on sekiz yıldan beri Maliyeye intisap etmiştir. Muhtelif tahakkuk memurluklarında ve Milli Emlâk memurluğunda bulunmuş olup son memuriyeti olan Vergi memurluğunda iken ötedenberi vazifeşinaslık ve ferağatkarlığı hasebile terfi etmeğe liyakatı görülerek yeni bir memuriyete tayin edilmiştir. Şimdi, sayın Hayri Erdem’in şahsi ve karakteristik durumundan bir nebze bahsetmek istiyorum. Hayri Erdem şehrimizde tanınmış sarraflardan merhum Sakıp efendinin oğludur. Erdem memleketimizin münevver gençlerinden kültürlü bir varlıktır. Talebelik hayatından beri okumaya fazla merakı dolayisile bu gün zengin bir kitaplığa da mâliktir. Bu, övünülecek bir kıymettir. Kültür bakımından bunu işaret etmeden geçemiyeceğim. Arkadaşımızın kitaplığını bir ziyaret etseniz ilmî, fikrî, ahlakî, edebî, kısaca kültürel bir çok kitaplardan başka, edebiyat ve sanatla ilgili bir çok eser ve dergiler ve bilhassa dinî, felsefî ve tasavvufî kitaplarla karşılaşırsınız. Hiç bir münevver insan bunu takdir etmekten kendini alamaz. Sayısı 4.000’e baliğ olan bu kitaplık bu gün yalınız şehrimizde değil, belki bir çok şehirlerimizdeki kitap meraklılarında, münevverlerimizde ender bulunabilecek bir kültür zenginliğinin ifadesidir. Erdem’in kitapları kilit altında muhafazalı dolaplar içinde olup hepsi mûtenâ surette ciltli olmakla beraber ciltler tozlanmasın diye ayrıca kâğıtla kapalı olması sahibinin zevki seliminin bir ifadesidir. Kitaplar aynı zamanda muntazam bir tasnife de tâbi tutulmuştur. Hayri Erdem’in okumaya çok merakı olduğunu ifade ve tebarüz ettirmeğe çalışırken kütüphanesinin bu binleri bulan kitaplarının mutalâa ve tetebbü’le geçirir. Okumadan kafası yorulunca yorğunluğunu gidermeğe çalışmak üzere evindeki inziva köşesinden ayrılıp Atatürk bulvarına doğru biraz temiz hava almağa çıkar. Bu gezintisinde bile şehrimizde mevcut kitapçı ve gazetecilere uğrayarak kendi zevk ve doktrinine uygun yeni eserler araştırdıktan sonradır ki bir müddet Maarif bahçesinde oturur, bu suretle biraz dinlenmiş olur. Hayri Erdem’in günlük hayat programı aşağı yukarı bundan ibarettir. Sayın arkadaşımız siyasi gazeteler okumaz. Günün olaylarını radyosundan takip eder.

Erdem yazıdan ziyade okumayı sever. Ancak bazı yazıları vardır ki sadece yeni eserlerin okuduğu profesörlerin eserini tebrik hattâ Türkiye çapında onlara teşekkürü mutazammın mektuplaşmalardan ibarettir denilebilir. Fakat 1956’da çıkan (Yeni Gaziantep) gazetesine kendisinden yazı rica etmemiz üzerine, kendisine tahsis edilen köşesinde aşkî ve tasavvufi konularda yazıları görülmüştür ki, bu da onun gerek fikir gerek üslûp bakımından kıymetli ve kudretli bir muharrir olduğunu göstermiştir. Yazıları çok defa uzun olduğundan ancak tefrika edilmek suretile gazeteye konulabileceğine göre de gazete hacminin müsaadesizliği ve hattâ yaşadığı muhidin’de kendisine dar geldiği anlaşılır.

Hayri Erdem arkadaşımızın halûk, ferağatkâr, mütevazı hoş sohbet, ciddi ve aynı zamanda samimî, bir tek sözle en temiz ve güzel karakter ve meziyetler taşıyan kıymetli münevver ve kültürlü bir şahsiyettir.

Bu kültürlü insanın basın aleminde tekrar görünerek fikirlerinden faydalanılması maksat ve dileğiyle bu yazımı kendisine ithaf ediyorum. Saygılarımla.

Cemil GÜÇYETMEZ