Keriz köyü, öteki köylerimiz gibi sessiz yaşar. Bizim bütün köylerimiz konuşmaktan çok susmayı severler. Köylülerimiz de öylesine. Ama bağlamasını çekip konuşmaya başladı mı yürekten konuşur. Köy edebiyatımız, belki sanat bakımından bir çok eksikliklerle doludur. Ama onun öyle bir yönü var ki, bütün bu kusurları küçülte küçülte yok ediyor, o da yaşanmış olması samimi olmasıdır. Geçen gün Kürtüncük köyünde bulunuyorduk. Orada Keriz köyünde yaşanmış bir türkü söylediler. Bestesi o kadar güzel değildi, değildi ama yaşanmış bir hikâyesi vardı bu türkünün… Türküyle beraber dilden dile dolaşıp duruyordu. “Hikâye Keriz köyüne ait” dediler. Ha Keriz köyü ha başka bir köy… Ne değişir ki… Anadolu’nun bütün köyleri ortaklaşa davalarla, ayni ortak iç aydınlıklarla dolu. Onlar bazen temelsiz bir geleneğin bilgisizliğin karanlığında körpe yavrularını harcar, bazen de onlara öyle türküler yakar ki, herşeyi bağışlarsınız. Bu türküde: Nişanlısının köyünde çalışmaktan dönen bir ana bir kız yolda yağmura tutulurlar. Yağmur sicim gibi yağar… Yozbatıran deresi kudurur. Ana kız evlerine dönmek için Yozbatıranın sularını geçmek zorundadırlar. Ya da nişanlısının köyüne nişanlısının evine bir kaç saat için sığınmak gerek. Ana hatun dönmek ister, kız utanır geçmek ister. Ve sonunda Yozbatıran onların ikisini de bilinmiyen sahillere sürükler! Güvey durur mu, gül gibi Zeyneb’ine bir türkü yakıp ağlarsa çok mu sanki:

Saçı deste deste, vurunur tarak

Yitirdim Zeyneb’i eylerim merak.

Gökteki kuşlardan Zeyneb’i sorak,

Coşmuş Yozbatıran, dönelim geri.

Dikili bayrak da [1] hazır pazarlık

Zeynep sen güzelsin takın nazarlık

Sana “gel gel” diyor Şenol mezarlık

Coşmuş Yozbatıran, dönelim geri.

Lohan dağlarında yayılır ceylan

Yitirdim Zeyneb’i yok mu bir gören

Gökteki turnadan Zeyneb’i soran

Coşmuş Yozbatıran dönelim geri.

İnce İnce yazar kudret kalemi,

Zeynep yasa koydun bütün âlemi,

Coşmuş Yozbatıran, dönelim geri.

(Kürtüncük Köyünde Süleyman Kayabaştan)

Genç Kilis’ten


[1] Köylerimizin çoğunda düğün arifesinde, oğlan evine bayrak çekilir. Zeyneb’i sular aldığında düğüne bir iki gün kaldığı anlaşılıyor.