Dondurucu bir kış günü idi. Komşumuz dört deve yükü odun aldı. Deveciler üşüyor, develer köpürüyordu.
Titreyen üç baltacı çeketlerini çıkarıp baltalarına sarıldılar, balta lar indi; baltalar kalktı. İkide bir avuçlarını hohılıyorlardı. Aralık kapıdan bir ses duyuluyordu:
— Ufak kırmazsanız paranızi keserim... deyordu. Baltalar kalkıyor; baltalar iniyordu. Uç çıplak vücudda baltalarla inip baltalarla kalkıyorlardı.
Odunlar kırıldı. Baltacılar ücretlerini alırken alın terlerini sildiler. Soğuk bir şubat günü alın terile para kazanmak... Ne zevkli şey!...
Ziya GÜNER