YAZININ BAŞ KISIMI YOK

9 — Hıyamı kabarcık: daneleri çok iri

10 — Bertiz kabarcık: son yetişen ve havaya çok dayanıklı

11 — Hatun parmağı: sivri sivri iri

12 — Tümümü

13 — Kara azezi: salkımları çok sık

14 — Saçak azezi: salkımları seyrek

15 — Horoz yüreği

16 — Övezi, beyaz, beyzi ile yuvarlak arası bir şekilde

17 — Besni ağ üzümü; Muhammediyeye benzer kabuğu çok kalındır.

18 — Muhammediye: Kabarcıktan iri kabuğu ince

19 — Künefi: yuvarlak penbe renkli

20 — Havama (öküz gözü), künefinin irisi

21 — Ağ Besni: Beyaz kalın ve çok uzun

22 — Sarı Besni: Sarı, kalın ve çok uzun

23— Nebi dede (Peygamber üzümü, Dımışkı): kurutulur. Kurusuna kırmızı üzüm denir

24 — Dökülgen: Ufak beyzi, kurusuna helvacı üzümü denir, şire bundan yapılır..

25 — Kuş üzümü (çekirdeksiz üzüm), ufak beyaz

26 — Ariş üzümü: Beyaz asma üzumu

27 — Yedi veren, Sivah asma üzümü

28 — Deve gözü (Maya, gözü)

29 — Tilki üzümü

30 — Serpene kıran; Şeklen dökülgen ile Muhammediye üzümü arasında beyaz.

31 — Kızlar tahtası: Beyaz. Muhammediye üzümüne benzer.

32 — Urumu

33— Keçi memesi: Beyaz sivri

34— Mahrabaşı: Beyaz Hönüsüye benzer

35— Şam kabarcığı

36— İhtiyar çökerten

37— Kırmızı Hönüsü (Humusi): İlk Hönüsüler

38— Hönüsü: Kara ile mor arasında, tam kemale gelen Hönüsüler.

39— Ak Hönüsü

40— Bap Hönüsüsü

Üzüm hakkında Halk meyvesi tabirini kullanmıştım. Bu belki biraz tuhafınıza gider. Gaziantebi eyice bilmiyenlerin bunda hakları vardır. Halkımızın fakir kısımlarının sofrasına diğer meyveler bazan hiç uğramadığı halde üzüm o mütevazi sofranın en esaslı bir rengidir. Bazan ekmeğinin yegâne katığını teşkil eder. Yevmî kazancile idaresini güç temin eden bir ailenin ekseriya bir iki yüz tiyek bağı bulunur. Yine fakir bir ailenin sandığında her halde bir kaç kilo kuru üzümü mevcuddur. Bundan dolayı üzüme halk meyvesi deyorum.

’Yazımı Şerif Kocaoğlanın (Bağ destanı) nı takdimle bitireyim:

BAĞ DESTANI (1)

Dinle imdi bağı ben medhedeyim

O güzel meyveyi ben şerhedeyim:

O kıraç dağlara çekmekle emek

Olur elbet o lâtif bağ ne demek

Bir Atasözünü gûş eyleyesin

Dağa bakmakla olur bağ deyesin

Zemheri çifti ile eyle timar

Edesin say ile bağı imar

Ne saadet bağa hizmet etmek

Yenisinden bunu hat hat dikmek

Hele eyyamı bahar vakti budam

O seher uykusu bağcıya haram

Deyerek bağa girince dahra

Derakap hem girecektir mahra

Bu teselli ile hem hizmet eder

O kıraç bağları bir cennet eder

Açılır yaprağı misli atlas

Meyleder revnakına çok eşhas

Hem lâtif rüzgâr, esdikçe seher

Yaprağı hış hış edüp ruha değer

Hem koruk vakti bağın gülşenine

Yeşil inci takılır gerdenine

Güzellikte olur bağı erem

Tez şifayap oluyor derd-ü- verem

O güzel dilbere eyle rağbet

Olur eyyamı şitada nimet

Sayayım nimetinin çok adedi

Uzatıp bahsi bitirme sadadi

Hem (Tahannebi üzüm) çekti başı

Ettiler bağcılar ona savaşı

(Siyah üzüm) onu takip eyler

Dilberin halini temsil eyler

Hem (kabarcık) üzüm olmuş elmas'

Dahi bellûr deyerek eyle cinas

Öp hemen elini (Dede üzüm) ün

Şahıdır (Muhammediye) gözümün

Hem (Hatun parmağı) çekme esefi

Kına yakmış eline ol (künefi)

Gör (Dımışkı) üzümün lezzetini

(Humusi) bildiriyor izzetini

Yiyesin (Tümtümü) ile (Azezi)

Canımın ruhu sevimli (övezi)

Bak (Dökülgen) üzümün habbesine

Mirimiran dedim ol rütbesine

Vasfı âlisini tavsif edeyim

Şire alâtını tarif edeyim

Kazanı bul alarak bezlerini

Mala ile düzle ol yüzlerini

Tekide, mengene lâzım zenbil

Şire alâtını ettik tekmil

Ha zır bunları yok deme aman

Derakap şireye başla heman

Hem beyaz kâğıda benzer basdığı

Ceviz olur dedim onun katığı

Ağlasa susdurur o çocuğu

Hem ceviz, badem, fıstık sucuğu

Tarhana, dilme, o mahir muska

Şehri şirin ile olmuş muska

Bu kadar nimetin ettim tadat

Etsin Allah şerefini müzdat

Ey Şerif eylyesin bağa heves

Yoksa şire yiyemezsin sesi kes.

(1)Burada isimleri yazılı üzüm çeşitleri sırf Gaziantep ve köylerinde kilerdir. Kazalar dahil değildir.

Yazan: Şerif KOCAOĞLAN