Seni kaybedeli ATAM, yirmi sene oluyor. Yirmi uzun sene... Senin cismini kaybettiğimizden bu yana, inkılaplarını idame ettirmek memleketi muasır milletler seviyesine yükseltmek, fikri hür, vicdanı hür bir Türkiye yaratmak için hep and içtik. Senin gittiğin yoldan gitmeğe, ilhamlarımızı senden almağa söz verdik durduk. Ama ne var ki bütün bunlar sözden ibaret kaldı. Verdiğimiz sözleri çarçabuk unuttuk hep. Aydın olmak varken cahil kalmayı tercih ettik, vatan, millet, insanlık yolunda çalışmak varken kendi menfaatlerimiz için çalıştık. Sana dil uzatanlara lâzım gelen cezayı vermedik. Senin başarılarını çekemiyen, değerli inkılaplarını hazmedemiyen çiyanların başlarını ezmedik ATAM…

Sen kıyafet devrimi yaptın. Harf devrimi, düşünce, fikir devrimi yaptın, ama ne yazıkki biz gene eski harfleri kullanmağa özendik! Gene çarşaf giydik. Yepyeni bir kafayla düşünmek dururken eski, küflenmiş, köhne kafalarla düşündük.

Evet ATAM, hep acı ama, hakikat bunlar… Uyanda bak, uyanda seyret bize emanet ettiğin memleketin haline.

Ara sıra iğrenç canavarlar, alçak yobazlar, fena fikirli serseriler çıkıyor. Hemde en umulmadık kimselerden. Zaman zaman sana dil uzatanlar da oluyor, seni sen yapan, inkılaplarını beğenmeyenlerdi. Acı hep acı bunlar ATAM. Fakat gerçek. Sana düşman sefil gençler var bu memlekette. Ne acı! Bizi bir vurdumduymazlık, tembellik almış, uyuşmuşuz âdeta... Bundan cesaret alan fırsat düşkünleri iğrenç emellerini aşılamağa çalışıyorlar bizlere. Ne hazindir ki yirminci asır Türkiyesinde “Kur’an Türkçe yazılamaz” diyenler var. Yer yer ilim ve irfan kisvesine bürünerek gençlerin asil fikirlerini dumura uğratıp yerine irtica gibi, yobazlık gibi, koministlik gibi mülevves fikirler aşılıyan gayri kanuni topluluklar var...

Sana karşı, vatana karşı olan vazifemizi yapamıyoruz ATAM. İşte bak halâ çarşafla geziyoruz vatan caddelerinde, halâ geri zihniyetli bir gûruh var ortalıkta. Affet bizi ATAM, atalete sürüklenmişiz biz. Tembellik, dalkavukluk, hoşgörürlük almış bizi…

Bütün ümidimiz senin yolunda olanlarda ATAM. Onlardır bu vatanı kurtaracaklar bu pis afetlerden, onlardır bize müreffeh bir Türkiye teslim edecekler. Onlara inanıyoruz biz.

Şimdi buradan senin bizlere doğru seslendiğini duyar gibi oluyorum.

“EY TÜRK GENÇLİĞİ! diyorsun UNUTMA. UNUTMA BUNU. VERİLMİŞ BİR SÖZÜN VARDI SENİN!...”

Hasan ÖZTAŞ