“Meyan kökü” nün tarihte hayli önemli bir yer tutuğu bilinir. “Meyan kökü” Bilhassa Güney Avrupa’da ve Akdeniz’de sulak sahalarda yetişir. Uzun etli, açık kahve renkli bir köktür bu. Eski yunanlılar bu köke “Giykyrrhizza glabra” derlerdi. Yunanca da “Giyks” tatlı, “Rhizomana” da kök manasına geldiğine göre, “meyan kökü” ne tatlı kök de denilir. “Giyks” daha sonraları “Lakrit” olmuştr. Tıbda daha çok “Lakrit” adı kullanılır.

“Meyan kökü” nün çok eski bir tarihi olduğunu söylemiştik. Eski Asuriler, Babiller, Çin’liler, Yunanlılarve Roma’lılar “Meyan Kökü” nü bilirler ve bundan çıkarılan şerbeti bol bol içerlerdi. Meyan Kökü şerbeti aşağı yukarı 3 bin yıldan beri kullanılmaktadır. Bugün bile Güney Anadolu'da, bilhassa Suriye'ye yakın yerlerde, yazın sıcaklarında “Meyan kökü” nden yapılan ve “Anlaşma” adı verilen soğuk meşrubat, hayli revaçtadır. “Meyan kökü” nün şurubundaki tatlılık, pancar şekerlerindeki tatlılıktan bş misli fazladır. Ariştotelesin saygı duyduğu ünlü Yunan botanikçisi The ophrastus bu “Meyan kökü” ne çok önem verirdi. Meyan Kökü eski Yunan tıbbında bol bol kullanılırdı. “Meyan Kökü” nün öksürüğe ve astıma çok iyi geldiği ta o zamanlardan beri bilinirdi. Meyan kökü tozu bal ile kanıştırılıp merhem yapılarak yaraların iyileşmesinde kullanılırdı. Ve nihayet “Meyan kökü” şurubu, bilhassa susuzluğa gideren bir meşrubat olarak binlerce yıldanberi Akdeniz memleketlerinde kullanılmaktadır. Iskitler “Meyan Kökü” şurubunu kıs rak sütü ile karıştırıp içerler ve böylece döl bereketini sağlarlar.

Fransa İmparatoru 14. Luis’nin eczacıbaşısı Pomet, Meyan Kökünün bir gençlik iksiri, ömür uzatan bir madde olarak kullanılmıştı. Bol bol Meyan Kökü şerbeti içen imperator 14. Louis, 72 yıl tahtta kalmıştı. Napoleon’un enfiye kutusunun yanında, içi Meyan Kökü dolu ayrı bir kutu taşıdığı da bilinirdi.

Meyan Kökü şerbeti, bütün iç organları, mideyi, barsak’ı, böbrekleri her türlü eararlı maddelerden temizler ve böylece kan da temizlenmiş olur. Temiz kan karaciğeri iyi çalıştırdığı için cild de beslenir. Bu hassasından dolayı Meyan Kökü halk hekimliğin de büyük bir yer sağlamıştır. Meyan Kökü’nün öksürüğe karşı kuvvetli etkisi de bilinen bir şeydir. Berlin’li hekim Ernst, Gottfried Kurella (1725-1799) imal ettiği o ünlü öksürük tozunda bol miktarda Meyan Kökü kullanmıştı. Meyan Kökünün sağlık bakımından önemi bugün de kabul edilmiştir. Amsterdam Üniversitesinin kliniğinde yapılan tecrübler soncunda bilhassa mid eve oniki parmak barsak’ı hastalıklarından muztarip olanlara, Meyan Kökünde bulunan “Lakrit” şurubunun verilmesiyle, bunların derhal sağlığa kavuştuğu müşahede edilmiştir. Meyan Kökü şurubunun tansiyonu düşürdüğü de görülmüştür. Bundan dolayı yaşlılar bile bu şuruptan bol bol içebilirler. Meyan Kökünde bulunan “Lakrit” şimdi alkoliklerin tedavisinde de başarı ile kullanılmaktadır. Fransa'da bazı klinikler, alkoliklerin su içmekten hoşlanmadıkları mülâhazasıyla bunlara bol miktarda meyan kökünden çıkarılmış “Lakrit” şerbeti vermektedir. Bu kliniklerde tansiyona yüksek olan alkoliklere. «Lakrit» şerbeti verildiği zaman hem tansiyon düşmekte hem de alkolikler bu şerbeti seve seve içmektedirler. Klinikten çıkan alkollerin çoğunu bundan sonra alkol yerine “Meyan kökü” suyu içtikleri tesbit edilmiştir.

“Meyan kökü” ndeki bu lakrit şerbetinin böylece bir hayat iksiri olduğu kabul edilmektedir. Anadolu’nun güneş şehrindeki hemşehirlilerin gözü aydın olsun. Bunlar artık daha çok “…” içmelidirler.

NOT: Bu yazı, Meyah şerbetinin bilhassa yaz aylarında Gaziantepte çok içilmesi sebebiyle dergimize aktarılmıştır.