Bu üçüncü yazımızı, bir aşk faciasına değil bir geri zihniyetten doğan “evlilik” faciasına ayırdık. Bu türkümüz de yaşanmış bir olayın geçek hikâyesidir. Seferberlik sırasına rastlayan olayın geçtiği tarih Gaziantebin meşhur “Büyük kar’’ yılıdır aynı zamanda.
Önce türkümüzü yazalım:
Uncunun gelini mâzan bebeği
Silleyi vurunca koptu yüreği
Silleyi vuranın kopsun bileği
Söyle gelin söyle derdin bileyim
Vekile derdine derman bulayım
Esbabın[1] sandıkta basılı kaldı
Aynan duvarda asılı kaldı
Zahideyle mâmet küsülü kaldı
Söyle gelin söyle derdin bileyim
Vekile derdine derman bulayım
Yanyana köşk altında oturur
Gelene geçene höküm yetirir
Gayın baba çifte hekim getirir
Söyle gelin söyle derdin bileyim
Vekile derdine derman bulayım
Antebin yolları uzundur uzak
Zahideye kuruldu demirden tuzak [2]
Gerdeğin gelini gusurdan uzak
Söyle gelin söyle derdin bileyim
Vekile derdine derman bulayım
Buraya türkünün ancak derleyebildiğimiz Kadarını yazıyoruz çeşitli kişilerden derledik. Ama tam söyleniş tarzını 92 yaşındaki AYŞE BİLİCİ'den banda aldık. Ayşe Ninenin söylediğine göre bu türkünün daha uzun olması lazımmış fakat hatırlayamadı.
Dediğimiz gibi olay büyük kar yılında geçer. Bu yılda karısı ölen "Mâmet" uncuların oğludur. Mâmet, Sait ağanın kızı Zahide ile evlenir. Düğün, devrin en iyi düğünlerinden olur, (atlı) seymenler düğün bayraklarını gererek getirirler gelini.
Nihayet perşembe gecesi olur. Gelinle Damat yalnız kalırlar gerdek odasında. İşte bu sırada Damat, geline gözdağı vermek için yanıt'ta gelen gömleğin yakasının darlığını bahane eder ve gelini "Silleler."Kızcağız oracıkta Silleyi yiyince ölür. Halk tabiri ile «ödükopan» gelin daha al duvağını bile açamadan, ak kefene girer.
Mezarlığa kadar karların arasında açılan yoldan götürülen "gelin Kızın" tabutu arkasından bütün şehir göz yaşı döker. Kurtlar mezardan çıkarmasın diyede günlerce barut yakarlar mezarı üzerinde.
Ölümün er geç geleceği bilinir ama ne varki gerdek odasında gelen ölüm yaktırmıştır bu ağıtı. Damat cehaleti yüzünden katil oluvermiş, gelinse ağlayamadan arkasından ağlatmıştır bir şehir halkını..
[1] Esbab: Elbise
[2] Demirden Tuzak: İnsan boyunda karın mezarlığa kadar açılışında demir kürek kullanılması.