Çok sayın meslektaşlarımız:

Şu tatil gününde kongremize zahmet edip şeref verdiğiniz için hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarız...

Gösterdiğimiz faaliyetleri arz etmeden önce Milliyetçi Öğretmenler Birliği olarak niçin ve neden kurulduğumuzu, amaçlarımızı belirtmeğe çalışalım:

Yıllardan beri meslektaşlarımızı bünyesinde toplayan ve sözde onların dert ve davalarını halletmeyi amaç sayan Türkiye Öğretmenleri Millî Federasyonu ve bunlara bağlı öğretmenlerin yardımlaşma dernekleri son yıllarda esas gayesinden uzaklaşmış, siz meslektaşlarımızın çözüm bekleyen yığın yığın davalarını bir kenara iterek kendilerini ilericilik-gericilik, sağ-sol çekişmelerine kaptırmışlardır. Bu akımların akıntılarına kendilerini kaptıran federasyon ve dernek yöneticileri bir takım siyasi parti ve politikacılarla iş birliği yapmakta temsilciliğini yaptıkları öğretmenler camiasını da söz konusu aşırı akımların girdabına ve politikanın içine itmek istemişlerdir. Şöyleki:

1— Kendilerini ilerici, Atatürkçü gösterirken kurtuluş yolunu solda ve solculukta aramışlardır. Solculuğu Atatürk ilkeleriyle bağdaştıramıyan ve bu bakımdan kendilerini uyarmaya çalışan, itidale davet eden gerçek Atatürk Milliyetçilerini gericilik, ırkçılık ve faşistlikle suçlamak istemişlerdir. Bu faaliyetlerini gösterirken TİP nin sözde doktrincileri sayılan Fakir Baykurt, Mahmut Makal, Yaşar Kemal, Can Yücel, Çetin Altan ve İlhan Selçuk’tan ilham almaya çalışmışlardır. Adapazarında yapılan federasyon toplantısında devrin Milli Eğitim Bakanından gelen telgraf okunurken yuhalamışlardır.

TİP Genel Başkanından gelen telgrafı ise sürekli olarak ayakta alkışlamışlardır. Hatta bu Federasyon bugün TİP’le iş birliği yaptığı ve siyasetle iştigal ettikleri gerekçesiyle savcılıkça takibata uğramış ve kapatılması, idarecilerinin cezalandırılmaları için haklarında mahkemeye dava açılmıştır. Ve yine bu federasyonun ganel başkanlığını siyasi bir partinin milletvekilleri yapmış ve yapmaktadır. Birliğimizin gelişme hızını önlemek için bizleri politikaya karışıyormuş gibi göstermeğe yeltenenlerin esas iç yüzü işte budur. Onları yöneldikleri yanlış yoldan geri çevirmek için gerek federasyon idarecilerini, gerekse bu federasyona bağlı dernek yöneticilerini zaman zaman müteaddit defalar uyarmaya çalıştığımızda bizleri ayırıcılık ve bölücülükle suçladılar.

2— Federasyona bağlı şehrimiz Öğretmenler Yardımlaşma Derneği her ay üyelerinden tıkır tıkır kestikleri aidatlara ve bunun yanında sağladığı yığın yığın gelirlere rağmen siz meslektaşlarımız için kayde değer hiçbir olumlu faaliyet göstermemişlerdir. Bazı yıllar gelirleri 50 binleri aştığı halde arkadaşlarımızı son bültenlerindeki ifadeleriyle “Garaj bozması” lokal dedikleri bir mahzenin çatısı altında toplamayı yıllık kongrelerinde faaliyet olarak göstermeye çalışmışlardır.

Ve yine bu derneğin yöneticileri ortada hiçbir haklı sebep yok iken “gericilikle mücadele” maskesi altında Gazi şehrimizin Milliyetçi vatanperver evlâtlarına saldırmışlar, ekseriyetini öğretmenlerin ve doktorların meydana getirdiği Milliyetçiler Derneğinin aydın gerçek Atatürk Milliyetçisi olan kıymetleri yıpratmak maksadiyle onları gericilik, ırkçılık, kafatasçılık ve faşistlikle suçlamaya çalışmışlarsa da yerinde ve zamanında gereken cevabı almışlardır. Ve yine yakın tarihe kadar Gaziantep’te çıkan ve aşırı solculuğu şiar edinmiş “Gerçek” ve “Toplum” gibi gazete ve bunların idarecileriyle iş birliği yapmışlar, bu derneğe mensup üye ve idareciler adı geçen gazetelerde çok ilginç yazılar yazmışlar, gûya gericiliği tel’in maksadiyle kaleme aldıkları bildirilerini Günlük daha mutedil gazeteler varken mizaçlarına uygun görmüş olacaklarki malum Gerçek gazetesinde yayınlatmışlardır. Adı geçen gazeteleri lokalin etüt masasının baş tacı yapmışlardır.

Bu ahval karşısında her gördüğümüz yerde dernek başkanı ve yöneticilerini uyarmaya çok çalıştık. Derneği ilericilik-gericilik, sağ-sol akımlarının girdaplarından kurtarmalarını ve siz meslektaşlarımızın çözüm bekleyen ana dâvâları üzerine eğilmelerini kendilerinden hasseten rica ettik. Fakat ne yazıkki gösterdiğimiz çabaların bir fayda sağlamadığını ve sağlıyamıyacağını müşahede ettik.

3— Bu olumsuz faaliyet ve davranışlar yalnız şehrimize has değildi. Zira bir çok illerdeki derneklerin idarecileri farkında olarak veya olmuyarak Federasyonun menfi tutumunu genel olarak tasvip ediyorlardı. Her yıl yapılan Federasyon toplantılarına katılan temsilcilerin az bir kısmı bu mizaçta ve büyük bir kısmı da dönen dolaplardan haberi olmuyan meslektaşlarımızdı. Ulu Tanrı’ya şükürler olsun ki bunlara “Artık ettikleriniz yeter!..” diyen bir gurup arkadaşlarımız ortaya çıkarak paravan arkasındaki dekoru saf ve temiz kalpli arkadaşlarımıza göstermeye çalıştılar. Bu mutlu haberi duyduğumuz zaman derhal harekete geçmeyi bir vatan borcu ve meslektaşlık davası saydık. İlk teşebbüsümüzü haber almış olacaklarki malum “Gerçek” gazetesinde “Milliyetçilik kisvesi altında bir dernek daha” manşeti gözlerimize ilişti. Bu maksatlı haberin ne maksatla kimler tarafından verildiğini ve kendi akıllarınca bizleri sindirme politikası güttüklerini öğrenmekte güçlük çekmedik. Fakat onların bu davranışları bizim çalışmalarımıza daha çok hız verdi. Ve nihayet 9 müteşebbis arkadaş bir araya gelerek bu birliği kurmaya kesin olarak karar verdik.

4— AMACIMIZ: Onların bölücülük ve ayırıcıl gibi menfi propagandalarının tamamen aksine biıleştiricilik ve uzlaştırıcılıktır. Bizim birlikten önce meslektaşlarımız parçalanacakları kadar zaten parçalanmışlar, sayıları 6-7 yi bulan çeşitli adlar altında ve çeşitli amaçlarla birlik ve dernekler kurmuşlardır. Bizler hiçbir menşe ve kademe farkı gözetmeden bütün meslektaşlarımızı bir bayrak altında toplamaya çalıştık ve çalışmaktayız. Bayrağımız Atatürk Milliyetçiliğidir. Büyük ATA, güzel yurdumuzu düşman istilâsından kurtarmayı bu kelimenin anlamında bulmuş, Kurtuluş Savaşında savaşan dedelerimizi bu kelimenin verdiği duygu zafere ulaştırmıştır. Onun içindirki "'Milliyetçilik” "Atatürkçülüğün” en başta gelen temel ilkesidir. Milliyetçilikten gocuaanlardan bu kelimenin yerini dolduracak, bu kelimenin taşıdığı geniş anlamı verecek bu kelimenin yüce milletimizin kurtuluşu için çizdiği yolu çizecek bir kelime bulmalarını istiyoruz. Bulsunlarda yer değiştirelim. Fakat bulamayacaklar. Hele kurtuluş yolunu solda arıyanlar asla bulamıyacaklar. Şayet büyük ATA "Milliyetçilikle” "Solculuğu” bağdaştırabilseydi ilkeleri arasına bir de solculuk koyardı. Bunu yapmamıştır İşte biz bunun için dirki kurtuluşu solda ariyanla” Atatürkçü saymıyoruz. Saymıyacağız. Atatürkçülük bunların maskesidir. Bunlar Atatürkçü olduklarını hiçbir zaman iddia edemezler, edemiyeceklerdir.

Amacımızı belirttikten, neden ve niçin birlik olduğumuzun kısaca arz ve izahına çalıştıktan sonra 4 ay gibi kısa bir kuruluş devresinde gösterdiğimiz fa aliyetlerden bahsetmeğe çalışalım:

1— Birliğimiz 16 Eylül 1965 tarihinde bir çok engeller aşıldıktan sonra resmen kurulmuştur. Mühim olan Birliğimizin kurulmasından sonra amacımızı siz meslektaşlarımıza anlatmak, yüz üstü bırakılmış çözüm bekleyen davalarımız üzerine eğilmek bunun için de geniş çapta faaliyet göstermek gerekiyordu. İşlere sıfırdan çok na müsait şartlar altında başladık. Fakat manevi yatımız son derece kuvvetli idi. Amacımızın, davalarımızın ve düşüncelerimizin halkımıza ve siz meslektaşlarımıza aksettirilimesinde bizden yardımlarını esirgemiyen ANADOLU ve HABER gazetelerine ve yine manevi bakımdan bizlere destek olan KÜLTÜR ve KOMÜNİZMLE MÜCADELE dernekleri yöneticilerine yüksek huzurlarınızda teşekkür etmeyi görev sayarız.

2— Adı geçeni gazetelerden Birliğimizin amacını ve fikirlerini öğrenen Gazi Şehrimizin hamiyetli evlatları Milliyetçi cephenin kuvvetlenmesi hususun da bağışlarda bulunmak için yarışa giriştiler. Kısa zamanda duruma kavrıyan siz meslektaşlarımız da bizlere ve davamıza inandığınız için saflarımıza katılmakla manen kuvvetlenmemizi her gün biraz daha artırdınız. Bu yakın ve samimi ilginizden dolayı hepinize aleni teşekkür etmeyi görev sayarız.

3— Siz meslektaşlarımızı bir araya toplamak, dert ve dâvalarımızı görüşmek için "İlk adım olsun” diye geçici olarak aylık 250 liradan 4 aylık peşin ödemek suretiyle bir lokal kiraladık. İdaresi tamamen kendi inhisarımızda olmadığından burayı değiştirmeyi ve siz meslektaşlarımızın rahat edebilecekleri şeref ve itibarınızla mütenasip daha iyi ve müstakil bir lokal arama cihetine gidilecektir.

4— 19 Aralık 1965 pazar günü genel başkanımız sayın Salahattin Arıkan’ın başkanlığında Ankara’dan gelen bir heyetin ve İstanbul’dan gelen bir temsilcinin, Vali ve Belediye Başkanımızın da katılmalarıyle lokalimizin resmi küşadını yaptık. Bu törende zihinleri kurcalayan ve ortada dolaşan menfi propagandalara gerekli, aydınlatıcı ve tatminkâr cevaplar verilmiştir.

5—Bunu müteakip ele alınması ihmal edilmiş ve yüz üstü bırakılmış ana dâvalarımız olan İlkokul Öğretmenleri S.S.Y.S., İl Disiplin Kurulları, Personel kanunundaki öğretmenin fonksiyonu, nakil-tayin işlerinde yapılan haksız işlemlerin önlenmesi konusunda okullara gönderdiğimiz ankete maalesef müsbet veya menfi bir cevap alamamakla beraber bu işlerin de ele alınması konusunda genel merkezle irtibat kurulmuş ilgili mercilar nezdinde gerekli teşebbüsler yapılmış ve yapılmaktadır.

6—Türk Milliyetçilik Tarihinde büyük bir yer işgal eden, İstiklâl marşımızın şairi ve İstiklâl savaşımızın manevi cephesinin büyük kumandanı merhum Mehmet Akif’i unutturmak ve hatta kötülemek istiyen bedbaht ve gafilleri uyarmak ve O’nun aziz ruhunu şad etmek; ayrıca şehrimize Gazilik beratinin verilişinin 45. yıl dönümü olan 8 Şubat 1966 tarihi akşamı hazırladığımız programlar halkımız tarafından büyük bir ilgi görmüş, tasvip ve takdirle karşılanmıştır.

7— Adana Birliğimiz lokalinin açılışı törenine, Maraş Birliğimizin kuruluşunu organize etmek amaciyle özel temsilciler gönderilmiş, diğer birliklerimizin kuruluşları tel ve mektuplarla tebrik edilmiş, manevi bakımdan desteklenmiş ve birliklerimizin yurt sathın da hızla gelişmesi için büyük çabalar gösterilmiştir. Ayrıca komşu ve diğer illerde komünizmi tel’in mitinklerini tertipliyen Milliyetçi derneklerin idarecilerini bütün varlığımızla beraber olduğumuzu destekleyici telgraflar çekilmiştir. Ve yine Maraş’ta yapılan tel’in mitingine bizzat temsilci gönderilmiştir.

8— Milliyetçilikten gocunanlara, Birliğimizin aleyhinde söz ve yazı ile sinsice faaliyet göstermeğe yeltenenlere yazı ve bildirilerle cevap vermek sure tiyle umumi efkar nezdinde bıı gibi art düşünceli kimselerin zihinlere ekmek istedialeri tohumların çimlenmesi ne çalışılmış ve çalışılmaktadır. Bu tohumların çimlenmeden kurutulması için bütün varlığımızla çalışmaya azimli ve kararlıyız. (Raporun “Çözüm bekliyen dâvalarımız kısmı” meslekî konuları içine aldığı için dergiye alınmamıştır) 10.4.1966

Başkan M. Süreyya Şahin-2. Başkan M. Nuri Öztaş, Sekreter Halil Kayabaşı-Sayman M Bayram Burgut Veznedar Ali Osman Özdemir.