Kilosu onbeş liradan patlıcan veya biber dolmasıyla verilen ziyafetlerden değildi. Maddî hayatımızın bin bir ince hesabını unutturan bir ziyafetti. Devamınca, hattâ uykularımızda bile hazzını gönüderimizde, tadını kulaklarımızda hissettiğimiz bütün bir geceye aitti.

Salonu tamamen dolduran dinleyicilerin gönüllerinde bir şey vardı ki, Mustafa Çavuşun hicaz curcuna şarkısıyla yücelttiği yüce dağlarla yüceliyordu.

Dinleyiciler o gecenin sabahında yumuşak nağmelerin verdiği rikkat ile, eşiklerinden atlayıp dünya ahvali ile kucaklaşmaya giderlerken pek çok tolerans’a sahip idiler; O gün hergünden çok çalışacaklar, hergünden az yorulacaklardı. Bu ziyafetten alman gıdada bunları temin eden bir iksir vardı. Gaziantep’liler bir seneden beri bu iksirin hasretini çekmişlerdi. Onun için bu geceye vuslat gecesi diyen hata etmezdi.

21 Mayıs gecesi Gazişehrin bağrından yetişen mütevazi sanatkârların lirik sesleriyle gönüllerimizin hudutsuzluğunu idrak ettik. Ayıntabı Mehmet, Haci Hıdıroğlu, Tevfik Beyleri maziden hale kendi sesleriyle getirmek kadirşinaslığını gösteren Dr. Cemil Özbal ve Ali Çelikbaş kendi seslerini de onlara dinleterek dünyada henüz hayat olduğunu ispat ettiler. Böylece, Ayıntabî Mehmet ve Hıdıroğlu Tevfik Beyler ebediyette teselli bulmuşlardı. Gaziantep’in geçmişte ve halde yapan ve yaşatan evlatlarına bir gecede pek çok teşekkür borçlandık.

Bağlama ekibinin çok mütevazı ve bu tevazuunda vekar bulan icraatı ile bütün dinleyenler halktan ve halkla beraber olduklarını hatırlamanın gururuna erdiler. Orhan Şanlı “karpuz kestim yiyen yok” dşyordu ama biz doymak bilmiyorduk, doymadıkta…

Acizane nekadar söylesem az. Gerçekte bu satırlarla bir methiyede karalamıyorum. Bunu yapabilmek için musiki sanatına vakıf olmak icabettiğini herkes bilir. Bu sadakatten mahrum olmanın acısı ile ziyafetin sık sık tekrarı için dinleyenlere tercümanlık etmek istedim. Haddimin üstünde bir iş yaptımsa affedersiniz.

Fakat;

Gönül bir hoş sedaya müpteladır,

Sevdayı noş seda da bir belâdır,

Vuslat-a bin yol gözükse ne gerek

Aşk-ı Hak’çün yol bu hoş iptilâdır.

demekten men edemezsiniz.

Öyleyse, Ali Çelikbaşın Nedîm-i seslendiren “Haddeden geçmiş nezaketini” Dr. Cemil Özbal’ın “dil’i suz eden saz semâisini” bir daha dinlemeye muntazır olduğumuzu hepimiz için söyliyeceğim. Bu intizar da Gaziantep Türk Musikisi Cemiyetine en samimi teşekkürlerimizle muvaffakiyet temennilerimizi duyurmaya yetecektir sanırım.

Selahaddin ERTÜRER

29 Mayıs 1958