Komşumuzda tuhaf bir ihtiyar kadın var. Geçen yaz zerdali mevsiminde onu gördüm dolu bir torba sırtlamış gidiyordu.
- Ne o komşu uğurlar olsun, ne götürüyorsun öyle?
Dedim. Derin bir nefes aldıktan sonra cevap verdi:
- Hiç evlâdım, şu torbadaki zerdali çekirdeklerini götürüp Alleben deresine dökeceğim! Ben hayretle:
- Niçin teyzeciğim, dedim, yazık, satsan iyi para eder. İşte seyyar alıcının sesi de geliyor.
İhtiyar cevap verdi.
- Bee, kele yavrum dert dutsun bunları gördükçe yüreyim oynayor.
Sonra başımıza Antep harbi çıkar, bize ekmeğini yapıp yidirirler.
Kendi kendime: (acı acı gülerek):
- Demek ki, dedim, acı çekirdek ekmeği, Antep harbi acılığının sembolü halinde yaşıyor.
Şakir Sabri YENER (1942)