Yüzbaşı Zeki Dora'nın nutkunu aynen alıyoruz.

Bayanlar, Baylar, Gençler, Çocuklar

Bugün size tarih olmuş bir destanın sahifelerinden yapraklar dereyim dedim. Fakat o destan o kadar büyük o kadar geniş ve o kadar manalı ki... kitaplar, ciltler onu anlatamıyor. Türk Antebin Gazi nesli, onunla bihakkın öğünebilirsin. Kahramanlık ve yılmazlık bütün tarih boyunca Türke has bir meziyettir yurdunu ve bayrağını korumak her Türkün öz dileğidir. Ve bu uğurda ölünür. Fakat inandım ve inanın diye haykırıyorum ki Gaziantebin kurtarılışı sadece bir kahramanlık denilmekten çok uzaktır. O bir harika hatta bir mucizedir.

Yıllar ve asırlar boyunca yapılagelen en muazzam savaşların tarihlerini deşersek öğünülen Verdünler, bire beş, bire sekizdir diye müdafilerinin göğsünü kabartıyor. Amma Antep tek yiğitine on düşman hatta yüz düşmanken korundu. Bir avuç kahraman bir avuç silahsiz cephanesiz, teşkilatsız kahramani muazzam ve muntazam istila kuvvetlerinin süngülerini yalnız sinelerile karşıladı, onları tırnaklarile boğdu. Iymanlaile yendi bu mütevazı kahramanların, biricek ve yalnız bir tek iman kaynakları eşsiz kahraman Atatürktü. Bu büyük Türk, bu misilsiz kurtarıcı şirin Antebin fedakar çocuklarına milli duyguyu, istiklal aşkını aşılayarak öyle eserler yarattı ki onunla Antepli öğün. Ey Türk sen de öğün. Ey ihtiyar tarih hele asıl sen öğün... bak sahifelerin arasında Atep müdafasının benzerine rastlar, mısın?

Size bu büyü eserin yapılışını anlatmayacağım, çünkü o büyüklüğünü kaypetiririm, diye korkuyorum. Sadece ondan deşeceğim parçaları, o günü kazananların hatıralarına bir çelenk olsun için anacağım ki buhün ebedlerde gezen isimsiz kalmış Türk çocuklarının ruhları şad olsun.

Mesela:

Yıl 1920... Karanlık günlerde yaşıyoruz. Gaziantep cephesi Fransızların kendi eserlerinde mübalağa ile belirtilen 500 Türk ve iç tek top karşısında şark kolu adı verdikleri, Albay Norman veDebi Yover komutasındaki Fransız kuvveti:

4 piyade taburu , iki süvari bölüğü, bir 6,5 lik, bir 7.5 luk batarya, bir istikam takımı 400 arabalık bir nakliye bölüğü ve bir seyyar hastaneden mürekkepti.

Tabur mevcutları 1200 silahtır. Şöyle bir mukayese yapalım: 4 tabur 4800, iki süvarı bölüğü 400, etti 5200 silah, 8 top, 400 araba ve bir istihkam takımı karşısında sadece 500 tek kahraman

Devam ediyorum:

Kaymakam(Andrea) komutasında ve ikinci Antep müfrezesi adını alıp toplanmasını 3 Ağustos 1920 de bitiren müfrezenin kuvvesi 5000 insan, 2000 hayvan idi. Yine kendi ifadelerine göre (bu kuvvetli kol rastlacağı muhakkak olan mukacemetleri kıracak bir durumda idi. Bu müfrezenin ödevi Antepteki ulusal kuvvetleri tahrip veya hiç olmazsa kovup atmak, şehrin düşmesini temin ve Kemalist memurları uzaklaştırmaktı. Fransız tümen komutanının verdiği kati emirlerde şehrin bombardımanında er geç Antebin Fransızlar eline geçeceği gözünden uzak tutulmayarak hatta muhakkak sayılarak müessese ve büyük binaların harebiyetine sebebiyet verilmemesi idi.

İşte bu beşbin kişilik müstevli ordunun karşısında yalnız 300 Antepli kahraman vardı.

Bugün kadirbilir hemşerilerinin abide diktiği askeri gazino karşısındaki çınarlı mevkiinin daha on yıl evvelki harabe halini bilirim. Bir günde 400 top mermisinin dövdüğü ve her yerini halla. Pamuğu gibi dittiği o köşeciği 18 kahraman Aneplinin müdafaa ettiğini bilmiyen var mıdır?

Daha sayalım mı?

Antep işgal kuvvetleri kumandanı Yatbay Abadinin 2 Mayıs 920 tarihli emri yevmisini aynen okuyorum:

1-Milli kuvvetler komutanı bugün öğleden evvel şehrin boşaltılmasını bize itar ederek itaat eylemediğiniz takdirde şedit topçu ateşi ve akurane hücum yapılacağı beyanile bizi tehdit ediyorlar. Bittabi bu tehditlerin bizce hiçbir değeri yoktur.

2- Biz Antepte Fransız sancağını, Fransız namus ve nüfuzunu müdafaa ediyoruz sonuna kadar muzafferane mukavemet edeceğiz. Türkler bize bişey yapamaz. Herkes kendi muharebe mevkiinde düşman taaruzuna intizaren metin bir taş gibi sakin kalsın ve soğukkanlılığını muhafaza eylesin.

İşgal kuvvetlerine bu emri yevmisine rağmen 20 mayıstan iibaren güzel Antep şehri muvakkaten muhasemat tatil edilerek 200 Türk sünğüsünün gölgesinde Türk bayrağının şanlı ay yıldızı dalgalanan hür semalarında istiklal neşideleri terennü ediyordu.

Çanakkaleleri, Galiçyaları, İrak ve şark cephelerile tarihi kahramanlık destanları yazmasına rağmen büyük harbi Türk orduları da müttefiklerile mağlup bitirmiş ve Vilsonun haksız 14 prensipine mahkum edilmişti. Fakat Vilsonun bu prensipleri Türk yurdunu paylaştırmağa yetmedi. O prensiplere Türk ordusu terhis ve silahdan tecrit ediliyordu. Ve edilebilirdi. Amma Türk ve erkek domuş bir ulusun istiklal mefkurelerinden, yılmazlıktan, mertlik ve kahramanlıktan tecri dine imkan olabilir miydi?

Kadını, erkeği, ihtiyarı, genci ve çoluğu cocuğu ile vücut bulan milli ordu kendine öyle bir baş buldu ki...

Bugün baş şehrin göbeğinde, muvakkat kabrinde yatan ve milletin her zerresinde yaşayan Atamız, büyüğümüz ve her şeyimiz, o tarihlere yeni sahifeler açan ulusal mefküreleri değiştiren asırların bir eşine daha rastlanmadığı en büyük kumandan bugün milli mücadele dediğimiz ve her şeyimizi kurtardığımız en muazzam harikasını yarattığı zaman milleti ona yaraşır ve layık en büyük ismi vermeyi düşündüler. Kahraman adın zaif, merd adını noksan, yiğit adını az buldular. Ve ona her manayı taşıyan en yüce adı takdılar ve “Gazi” dediler. Ulusunun kendine ayık gördüğü ve çok manalı ismi koca Atatürk milli mücadelenin en başarılı eserlerini yaratan en kahraman vilayetine yaraşır buldu ve kendini de bu isimle oraya bağladı. Kendini oralı ve onlardan bulduğu bu güzel kasabacık, bu şirin yurt Antep şehri idi.

İşte 23 yıl evvel bugün Büyük Millet Meclisinden çıkan bu unvan kanunile Antep “Gaziantep” olarak en layık adını almış oluyordu.

Gazi Mustafa Kemalin Gaziantebi ve onun Gazi çocukları ne mutlu sizlere ki buralısınız. Ne mutlu bizlere ki buradanız. Ne utlu hepimize ki Türküz... Ve Gaziden geldik... En büyük eserini Cumhuriyeti gençliğe emanet eden büyük Atam nur içinde yat. Gazi diyarı bizlere emanet eden ve bu uğurda ölenler bu cephenin ve bütün yurdumun toprakları zerresinde yaşayan aziz şehitlerim nurlar içinde yatınız!..