Vaktiyle zamanında bir gari ve bir de goca varmış. Bunların yedi dane oğlu olmuş. Olanlar bömüş herif olmuş. Bi gün analarına varıp, ana; bizim niye bacımız yok demişler. Anasıda yok olum demiş. Bu oğlanlarda o zaman ökelenmiş ve başlarını alığ getmişler. Bi marıya varmışlar. Orada yerleşip av avlanmış, guş guşlanmış geçinmişler.

Bi gün anaları bi gız doormuş. Bu gız bömüş gelinlik olmuş, anasına demişki: -Ana niye benim gardaşım yok, benim gardaşım yok muydu demiş. Anasıda gızım senin yeddi gardaşın vardı, niye bacımız olmaz dediler, canları sıhıldı başlarını alıp geddiler. Gızda anasına bende geder gardaşlarımı bulurum demiş ve anasını razı etmiş. Anası gıza külden bi eşek yapmış, gızım bunnan get sakın çoo deme haa o seni istedeen yere götürür demiş. Gız eşşee binmiş yola çıkmış, yolun yarısında unutmuş çoo demiş. O zaman eşşek bozulmuş kül olmuş. Gız geri aleya aleya eve gelmiş, meseleyi anasına anlatmış. Anasıda gıza geri tezeden bitene külden eşşek yapmış. Gız bu eşşee binmiş yola çıkmış.

Az gitmiş uz gitmiş bir maranın gabısına gelmiş. Eşşek gapının önünde durmuş. Gız enip marıya girmiş, bakmış ki yedi tene gaşık ve yedi tene de saban var. Hah işde buldum demiş. Oturmuş adamları beklemiş. Aşam oldo vakıt, o yedi tene genç babayiğit adam gelmiş ve marada gızı görmüşler. Sen ne geziyn burada dey sormuşlar. Gızda evinde olanları başından geçenleri eyce anlatmış. İşte sizi buldum, siz benim gardaşım olmalısınız demiş. Onnarda bu gızın bacıları olduğunu anlamışlar ve sevinmişler. Sen bizim bacımızsın yanımızda gal, bir yere getme demişler.

Oğlanlar her gün ava gediyler av avleyler, guş guşeyler. Maraya geliyorlar. Bacıları da yemeklerini hazırley, geçinip gediyorlar. Olanların masada birde pisikleri varmış. Bacı sen ne yirsen ona da ver diyorlar. Bu gız bi gün kıyki sofradan iki tene nar tanesi düşmüş, aman şu namete yazzık olur dey alıp azına atıy, pisee vermedee uçun piseen canı sıkılıp gedip ocean içine işey ataşı söndürüy. Gız gedip ataş arey. Çok uzaklarda bir ışık görüy eline saksıyı alıy ve gaça gaça gediy. Bir de bakıyki ne görsün. Bir dev garısı adamların gavasını kesmiş oca vurmuş bişiriy. Gız hemen dev garisinin hemen capır capır memesini emiy. Dev garisi hemen gızı dutuy eer mememi emmeseydin şimdi seni yirdim. Sen şimdi benim gızım oldun dey. Gız ataşı alıp marıya geliy. Geliyken cebinde bi yumak iplik varmış bu düşmüş marıya gader saalmış.

Dev garisini herifi eve gelmiş. Gıız burnuma adam eti goky demiş. Dev gariside meseleyi anaamış, işde cebinden iplik düştü sağıldı bu ipi gözlersen geddee yeri bulursun deey. Dev herif ipi takip ediy maranın gapısına gediy gııız şu firengi deliğinden barmağını uzat dey, gız barman uzadıy. Dev gızın barmaadan ganını emiy. Gız sararıy soluy can cıkız oruya yıkılıy. Gardaşları avdan geliyler ve gızı eylece görüyler, soruylar oda anadıy. Amma bu dev her gün geliy gızın ganını emiy. Gızın gardaşları bir gün saklanıylar dev gelde kimi onu kimisi et satılıynan kimisi deynenen kimi tokaçnan öldürüyler.

Dev garisi bakarki herif gelmey. Onu aramıya gediy. Gelir bakarki maranın gapısında ölmüş yatıy. Dişini çeker geder. Kızda her gün su getirmiye epey uzakta bir pınara gedermiş. Gız gene bir gün çantasını omzuna atmış suya gediymiş. Dev garisi elindeki dişi kızının geçeceği yola gomer, gız ordan geçiyken ayana batar yıkılıp bayılır. Gardaşları bekler beklerki gız yok hemen gedip aramıya başlarlar. Gızı bulurlar, öldü zanneder ağlarlar. Bacılarını çok sevdikerinden onu gabire gomıya gıymazlar. Bi atın sırtına bindirip dağa salarlar.

Dağdada padişahnan vezir gezerlermiş. Vezir demişki padişhanım malsa senin cansa benim uzakda bir sahipsiz at geziy deer. Padişah ey der geder atı dutarlar. Bakarlarki ayın on dördü gibi gözel bir gız. Bunu vezir alın evine götürür. Gızın ayağından dişi çekdimi gıza bi can gelir, ooof anam deyip ayar. Gıza bakarlar yidirir içirirler. Vezirin bi tenede olu varmış. Olan bu gızı görüp âşık olur. Babasına söler, evlenmek ister. Babasıda gıza sorar, gızda razı olur. Düğün dernek hazırlığı başlar. Gıza bi aptal avradı elbise geydirecek ve saçlarını darıyacak, onun uçun gızı sarayın bi odasına Abdal arvadıynan birabar yollar. Abdal avradının düşünde bi deste iğne varmış gızın saçını dareyken kafasına saplar. Gız bayınır, bi damlada yere ganı düşer. Abdal avradı gendi yunur arınır, geyinir. Onun yerine gendi gelin olur.

Gızın o düşen ganından bi tenet tay olur biyyehaa ıyehaa başlar ses etmeye. Bundan Abdal avradının canı sıkılır, şu tayı boğazlan der. Tayı bazlarlar. Tayın yere akan ganından bi fidan olur.

Aradan epey zaman geçer, Abdal avradı bi uşak doorur. Bu uşak aleyp dadını gaçırır.

Bu avrada sorarlar. Çoocaa altındanmı, gümüşden mi neden isteysen beşşik yaptırak derler. Hani oda aptal ya, şu ağacı kesinde beşik yapın der. Ağacı keserler beşik yaparlar. Bu gız bu sefer beşik oldu ay abdalın dayıma uşağını inneler. Çocuk dayıma innaa, innaa başlar alamıya, abdalın canı sıkılır. Götürün de şu beşiği yakın der. Hizmetçi götürüp yakar. Bu sefer gız inne olur. Hizmetçi ocakda inney görür. Aman yazık şuncaz bi işe yarar dey alıp döşüne sablar. Eve geder perdiye saplar. Hizmetçi her gün işine geddikçe bu inne geri gız olur, evinin her işini dutar yeme fılanı bişirir geri perdiye saplanır. Hizmetçi gelip bakarki her gün ev tertemiz, tüm tüm tütüy. Marak eder, işine getmiş kimi ocakla gedip saklanır. Gız hizmetçi getti belleyp gene insan donunda girer. Gabı gacaa yuym dey ocaklaa girdee zaman hizmetçi gızı görür.

Sen burada ne geziyn kimsin dey sorar. Oda basımdan geçennerin behsini anadır. Hizmetçi gızı çok sever, sen benim gızım ol der. Ben her gün çalışır gelirim senden yir içer yatarık der. Gızda buna razı olur.

Haal Nerde galmışdık. Vezirin olu, hanı avradı abdaldı ya. O alışmış sarayı yıkın çadır gurun demiş, pis pis geyinmiş, ara sıra duramaz dilenirmiş. Huylu huyundan heeç vazgeçermi, can çıkar huy çıkmaz derler bunun uçun herifi başını alıp getmiş. İşde geri geldeende babası sevinmiş. O gün herkese birer deve daatmış. Hizmetçide alıym dey getmiş. İşde geri geldeende babası sevinmiş. O gün herekese birer deve daatmış. Hizmetçide alıym dey getmiş ona da bi tene potuk düşmüş. Bu potuğu eve getirmiş, beslemeye başlamış. O gız her gün abdes alır, namaz gılarmış. Bu abdes suyu hayada akdıkca hayatta çimen-çayır bitmiş, potukda bunu yiye yiye semirmiş, book semiz bi deve olmuş. Bu devenin gözel ve semiz olması herkesin diline destan olmuş. Bunu da vezirin olu duymuş, hizmetçiyi çağırmış. Bre gari ana sen bu deveyi nasıl böttün demiş. O da her şeyi anlatmış. Olan merak etmiş. Bre gari ana acı gızını bana göster demiş, o da göstermiş. Olan görür görmez âşık olmuş. Gariden istemiş o da vermiş, olanda bu gıznan evlenmiş ve olana başından geçenleri anlatmış. Olan o zzaman her şeyi anamış, Abdal avradının yanına varıp, söyle bakalım Abdal gızı keskin kılıcamı, yoksa çamış gatıramı layksın demiş. Oda; keskin kılıç bağrına saplansın, çamış gatıra binipde esdire esdire gedemeymmiki demiş. O zaman olan çamış gatırı getirmiş, guyrona abdal gızını balamış,üstüne de uşanı gomuş, arkasından iki deynek vurmuş gatır gaçmış, tangur tungur kafası şu daşa bu daşa deyiyken abdal avradı ölmüş.

Olannan gızda birbirini sevmişler yimiiiş içmiş hoşça mırazına geçmişler.

Not: Bu masalı 30 seneden beri bilen ev kadını Hatice Özinandan tespit eden Gaziantep Lisesi 5 fen D öğrencilerinden

M. Ali ÖZİNAN’dır.