1947 senesinde kurulan Gaziantep Verem Savaşı Derneği, gittikçe artan bir faaliyetle, çalışmasına devam etmektedir. Sizlerden aldığı destek ve teşvikle yeni yeni hamlele yapmağa çalışmaktadır. Bu demek değildir ki gayemize ulaştık maalesef yaklaşamadık bile.

Bu hamlelerin en yüklüsü 1963 seneside yapılmıştır. Sağlık Bakanlağımızın yardım ile bu sene içinde vilayetimizde BCC kampanyası açılmış ve verem taraması pilot bölge çalışmalarına başlamıştır. 8 Temmuz 1963’te başlıyan bu çalışma esnasında 14516 vatandaş taramadan geçirilmiş. 7833 mikrofilm, 470 büyük film çekilmiş, 11334 kişiye mantor 212D kişiye BCG aşısı yapılmış, 1552 kişiye muhtelif koruma ve tedavi ilaçları verilmiştir.

Amarikan CARE teşkilatından Kızılay kanaliye gelen 3696 Kg un, 1848 Kg bulgur, 1150 kg süttozu. 775 Kg yağ muhtaç veremli vatandaşlara dağıtılmıştır.

Ayrıca dispanser faaliyet olarak bu sene içinde 2702 poliklinik yapılmış, 640 mikrofilm, 381 büyük film çekilmiştir. Bundan başka; fuar sahasına rastlıyan dispanser binamız istimlak edileceğinden, kıymetli valimizin teşvik ve destekleriyle daha geniş ve modern yeni bir dispanser binası yapılmasına başlanmış, maddi imkanlarımızın kifayetsizliği yüzünden maallesef yarıda kalmıştır. İnşaallah önümüzdeki çalışma yılında muhakkat tamamlanarak hizmete açılacaktır. Bu dispaner arsası da binası da derneğimizin malı olacaktır. Bu yıl, şehrimizde bir UNESCO halk sağlığı eğitimi komitesi kurulmuş ve yurdun diğer yerlerinde olduğu gibi yönetiminin derneğimizin maddi ve manevi desteği ile yapılmasına karar verilmiştir. Çalışması zaten bizim de çalışma sahamıza uyan bu derneği bütün gücümüzle yürütmeye çalışacağız. Yukarıda da söylediğimiz gibi, bu çalışmalar gayeye ulaşmağı kafi değildir. Bunlar verem savaşının birçok cephelerinden ancak bir kaçıdır.

Önümüzdeki yıl içinde bunlara ilaveten, geçen sene de kararlaştırdığımız gibi bir reabilitasyon merkezi, birde sosyal servis kurulmasını temenni etmekteyiz. Bildiğiniz gibi reabilitasyodan maksat, iyileşen hastaya hayata intibak ettirmek, onlara iş bularak normal şahıslar gibi hayatlarını kendileri kazanır hale getirmektir. Sosyal servis ise (halen İstanbul ve diğer bazı şehirlerimizde vardır) sosyal hemşire okulundan diplomalı sosyal hemşireler tarafından yönetilir. Bunlar hastaların hastanelere girişlerinde, yattıkları sırada ve çıkarlarken onlarla hemhal olurlar, onların dert ve müşküllerine çare ararlar. İlaç te’min ederler ve iş bulurlar. Böylece yalnız ilaç ve gıda dağıtmakla erişemiyeceğimiz gayemize biraz daha yaklaşmış olacağız.

Bu yılki verem haftasında gene gazetelerde konumuzla ilgili yazılar yazıldı. 7 radyo konuşması, bir açık oturum ve bir de radyo röportajı yapıldı. Okullar arasında verem savaşı köşeleri, komposizyon yarışmaları yapıldı. Burada şu haberi vermekle büyük bir haz duymaktayım: Geçen yıl şehrimiz okullarından bu yarışmalarda derece alan iki öğrencimiz Türkiye çapında da derece almışlardır. Yakında armağanları genel merkezden gelecek ve törenle sahiplerine verilecektir.

Gene bu hafta esnasında sinemalarda on binlerce vatandaşımıza ve öğrencimize veremle ilgili filmler gösterildi. Camilerimizde konu ile ilgili vaazler ve hutbeler verildi. Köylerde Trahom savaş Frengi ve Sıtma savaş, 4 K teşkilatı ve UNESCO halk sağlığı eğitimi komitesinin de iştirakiyle propaganda ve eğitimler yapıldı. Sağlık müzesinde sergi açılarak gene onbinlerce vatandaşın mevzu üzerine dikkatleri çekildi ve onlara faydalı bilgiler verildi.

Bu çalışmalarımızda bize yardımcı olan dernek, müessese, ve şahıslara ve bilhassa il radyomuz ve basınımıza şükranlarımızı arz eder hepinizi saygı ile selamlarım.

Dr. Kemal AHİ