Ağlama, yanma günü, matem günüdür bugün

Eskideki coşan ruhlar bugün mustarip ölgün.

Bu teessür ne derin, bu ıstırap ne acı,

Bir yurdu ağlatıyor teessürün kıskacı!

Hangi kudret bu kadar müessir olabildi?

Hangi acı bu kadar kalplere dolabildi?

Ağlayor genç, ihtiyar ağlayor erkek kadın

Dinmez bir acı oldu ey Atam, senin yadın.

Granitti vücudun, yalçın bir dağdı başın,

Sanki müjdecisiydin her yönde her savaşın.

Asırları devirdin, yeni devirler açtın,

Insanlığın ufkuna parlak güneşler saçtın…

Sen lâyemutsun Atam, ulusun yaşayacak,

Kalpler sevgini, başlar emrini taşıyacak...

Anafarta, Conkbayır, Sakarya, Dumlupınar

Hepsi dile gelerek ağladılar, yandılar...

Hepsi tekrar eyledi; o şanlı destanını;

Adın gibi ebedî; o canlı destanını. . .

Şimdi ruhun bizlere gök yüzünden bakıyor,

Cismin, yeryüzünde bin macera bırakıyor.

Sana selâma dursun; Attilâ, Teymur, Sezar

İskenderler, Cengizler, Fatihler, Napolyonlar

Ünlü kahramanların içinde, Atam teksin;

Maziye iftiharsın, geleceğe örneksin.

Ey Türkün, sinesinden fışkıran Gazi Kemâl,

Senin neslin yaşarken Türk adı bulmaz zeval.

Bir millet can verirken, parçalanırken vatan,

Sensin, fersiz gözlere ümit nuru dağıtan.

Ulusunun tükenmez imânına güvendin;

Cihan kuvvetlerini bir avuç Türkle yendin.

Ey Atam, bunun için her büyükten yükseksin,

Tarih iftihar etsin, dünya ıstırap çeksin…

Sen öyle rehberdin ki açtığın her yol aydın,

Ne olurdu Türklüğü öksüz bırakmasaydın!...

Sen heybetli bir nurdun, parlak bir meşaleydin,

Sen bir insan değildin; her şeyin fevkindeydin,

Susadınsa ey ecel; dünyadan bizi de al,

Ya büsbütün zâlim ol, ya büsbütün âciz kall...

Yaslıyız arkadaşlar, fakat bedbin değiliz,

Varız, var olacağız, dünya var oldukça biz...

12-11-938

Gaziantep Lisesi son sınıf Edebiyat kolu No. 756

Enver KARAKÜÇÜK