TELLİ SULTANDAN da kaldırdım çığı

Çeleti gök yüzüne katar turnalar,

HANTOMANDA KAFAR bekler yolunu,

Alır tellerini satar turnalar.

HANTOMANDAN sürdük sirrinci sırrı,

CİNEYLEDİ Güzellerin Mısırı,

HALEPTE belli olmaz evliya sırrı,

Bir gece HALEPTE yatın Turnalar.

Düşün gelin SABİKA’nın yolunu,

Düz uvan gözükür AZEZ İLİNE.

Konmayın siz HACI ÖMER’in eline,

Alır tellerini satar turnalar.

Çıktım HOYBOYADA haylen düzüne,

Seyr eyleyin baharına yazına.

DELİ KADİR avcı değil sözüne,

Bir gece orada yatın turnalar.

TOYBUĞA varınca yolunuz döner,

ŞEVRİNDE de çifte çıralar yanar,

ÇEKENİN mercine yeşiller konar,

Karışmış kozına öter turnalar.

Uğramayın sakın SOMANDIREYE,

GİDRİŞE göçün gidin turnalar,

Uğrayın TELBATTAL’a soğuk su için,

Bir gece orada yatın turnalar.

KARTALLI harabası TELBATTAL düzü,

TİRİŞİK’in ahalisi görmesin sizi

SOLAK DEĞİRMENİ KUMRU BOĞAZI

GİDEVİR mercine inin turnalar

Çıktım Düztepeye de ANTEP göründü,

Güzelleri yeşil büğrü bürünür,

Kalealtında çarşı Pazar kurulur,

Telli turna Pazarcığı arzular.

Derleyen: Mehmet SOLMAZ

Not: Kimin tarafından söylendiği kesin olarak bilinmeyen Turnalar türküsünün Halep ve Antep köylerinden bir kısmının isimlerini zikretmesi bakımından Kültür Dergisi okuyucularına sunmuş bulunuyorum.