Birinci Beş yıllık Kalkınma Plânında "petrol talebimizin enerji politikamıza uygun seviyeye çıkarılması ve ihtiyaçların yurdumuzun kaynaklarından sağlanılması ana hedefimizdir.” denilmektedir. Bu ifadeden beş yıllık kalkınma plânını hazırlamış olunan uzmanların memleketimizde her yıl biraz daha gelişen petrol ihtiyacını karşılayacak kadar, rezervlerin bulunduğuna inandığı, manası çıkmaktadır. Bugün için, Türkiye’deki gerçek rezervlerin ne olduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur. Sınır komşumuz olan memleketlerde zengin petrol kaynaklarının bulunması bu yöndeki inançları desteklemektedir. Nitekim son senelerde Türkiye’de ham petrol istihsalinde önemli gelişmeler olmuş: 1955’de 178,6 bin ton olan ham petrol istihsalinde 5 mislini aşan bir artış sağlanılmıştır. Türkiye’deki petrol çalışmalarını ve bu çalışmaların yapıldığı hukuki ve ekonomik atmosferi daha iyi anlayabilmek için öncelikle tarihi gelişimi incelemek gerekmektedir.

KISA TARİHÇESİ

Türkiye’de petrol ürünlerinin yurt ekonomisi yönünden taşıdığı önem çok eskiden anlaşılmış ve iç talebin millî üretim ile karşılanabilmesi için çalışmalar o günlerde başlamıştır. Petrol arama ve istihsali ile ilgili çalışmaları başlıca dört safhada incelemek mümkündür:

1- OSMANLI İMPARATORLUĞU DEVRİ

Anadolu petrol araştırılması için ilk müsaade 1887 yılında Kâmil Paşa tarafından İskenderun’un Çengen havalisinde yapılmak üzere verilmiştir. Bunu takiben 1897 yılında ikinci izin Halil Paşa tarafından Trakya bölgesinde yapılmak üzere verilmiştir. Ancak her iki araştırmadan da olumlu neticeler alınamamıştır.

2- MADEN TETKİK ARAMA ENSTİTÜSÜ DEVRİ

Türkiye’deki, gerçek anlamıyla petrol arama çalışmaları 1935 yılında kurulması ile başlamıştır.

Türkiye’de petrol konusundaki ilk kanun 1926 yılında yürürlüğe girmiştir. 1933 yılında "petrol idaresi” kurulmuş fakat bu idare, 1935 yılında "maden tetkik arama kurumu”nun kurulması ile bu yeni kuruluşa bağlanmıştır.

Türk piyasalarında ilk petrol ürününü 1912 yılında Socany Vacum şirketi satmaya başlamış bunu 1935 yılında Shell şirketi takip etmiştir. 1946 yılına kadar Türkiye’de önemli sayılacak bir petrol yatağı bulunamamış, ticari kıymet taşıyan ilk petrol Türkiye Petrolleri Anomik Ortaklığı tarafından 1946 yılında Garzanda bulunmuş olan ticari kıymetteki ikinci petrol yatağı ise ancak 1956 yılında işletmeye başlanmıştır.

Petrol sahasında Maden Tetkik Arama Enstitüsünün önemli çalışmaları sebebiyle 1935-1955 yılları arasındaki devre, M. T. A. devri ismi verilmiştir. 1955 yılında toplam ham petrol üretimi 178.6 bin tona ulaşmış bulunan 8.2 bin tonu ilk petrol tasfiyehanesi olan Batman rafinerisinde tasfiye edilmiştir.

3- 6326 SAYILI PETROL KANUNU

Türkiye’deki ticari kıymette iki petrol sahasının bulunması yurt içinde ve dışında kısa zamanda yeni ve zengin kaynakların bulunabileceği ümidini yaratmıştır. Ağır sanayiye giren petrol çalışmalarının büyük yatırımlara ihtiyaç göstermesi, 1953 1954 yılları ekonomik şartları ile Türkiye’nin bu güce sahip olmaması, petrol çalışmalarında yabancı sermaye, iştirakini bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Bu anlayış içinde Teksaslı petrolcülerin avukatı olan Max Ball’a Türk petrol kanununu hazırlama görevi verilmiş ve bu sırada devrin Cumhurbaşkanı Amerika’ya gitmiştir. Gezi sırasında Amerikan petrolcüleri ile yapmış olduğu temaslar, olumlu yönde gelişmiş ve vaki teklifleri Türk idarecileri tarafından gayet müsait karşılanmıştır.

Nitekim, kısa bir süre içinde Amerikalı uzman tarafından halen yürürlükte olan 6326 sayılı kanunun tasarısı hazırlanmış ve 16 Mart 1954’den itibaren yürürlüğe girmiştir.

Bahsi geçen kanunun yürürlüğe girmesi ile yerli ve yabancı 30 şirket, petrol arama faaliyetlerinde bulunmak üzere Türk hükümetine müracaat etmiş ve 1955 yılında bu şirketler fiilen sondaj faaliyetlerine başIamışlardır. Bugün bu şirketlerden 18’i çeşitli sebebler ile ruhsatnamelerini terk etmiştir. Daha sonraki yıllarda 7 şirket daha arama ruhsatnamesi istemişse de bunlardan 5 tanesi bir müddet sonra ruhsatnamesi terk etmiştir. Halen Türkiye’de 14 şirket petrol arama istihsal ve tasfiye ruhsatnamesine sahip bulunmaktadır.

Petrol kanununun kabulüyle, M. T. A. Enstitüsü tarafından yapılmakta olan arama ve istihsal faaliyetleri 121.nci, madde gereğince 150 gün içinde hükümet tarafından bu maksatla kurulacak olan T.P.A.O. -hükmi şahsa devredilmiştir.

4- TABİİ KAYNAKLAR VE ENERJİ BAKANLIĞI

1964 yılına kadar petrol dairesinin sorumluluğu altında Sanayii Bakanlığı tarafından dağınık bir şekilde yürütülmüş olan idari işler, Tabii Kaynaklar ve Enerji Bakanlığının kurulması ile tek elde toplanmıştır. 6326 sayılı kanunla kurulmuş olan katma bütçeli petrol dairesi de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlanılmıştır. Halen petrol dairesi petrol ile ilgili işlemleri, şirketler tarafından yürütülen işlerin petrol sanayii usullerine uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini, mükellefiyetlerin zamanında yerine getirilip, getirilmediğini ve bu faaliyetlerin memleket yararına olup, olmadığını kontrol ve lüzumu anında şirketler nezdinde gerekli uyarmalarda bulunmakla görevlendirilmiştir.

(Yeni Gazete)