Türkiye'deki Türklerin hepsi Oğuz oruğundandır. Oğuzlar Türkiye'ye muhtelif zamanlarda üç büyük göç hâlinde geldiler. Birinci göç, Selçukilerle beraber gelen Oğuzlardır. Bunlara "Kınık Oğuzları" diyebiliriz; çünkü Selçukî hanedanı Kınık boyundandı. Bu Oğuzlar, saltanattan başka Artikiler, Atabekler, Benaloğulları, Danişmentliler, Menkûçoğulları gibi bir çok hükümetler kurdular.
İkinci göç, Celâleddin Harzemşah ile beraber gelen "Salur" Oğuzlarıdır. Salur hanedanı Kaşgar'da Hakaniye Devleti'ni tesis etmişlerdi. Selçuk Bey, bu hükümetin subaşısı iken başındaki Yabgu yani İlbeyi ile bozuştuğundan Oğuzların bir kısmıyla Salur Oğuzlarından ayrılmıştı. Karahitayların Kaşgarı istila etmeleri üzerine Salur Oğuzları Harzem ülkesine göç ettiler. Cengiz istilası başlayınca Celaleddin Harzemşah ile beraber garbe geldiler. Celâl'in şehadetinden sonra her tarafa dağıldılar.
Kanıklılar, Kalaçlar, Karakeçi, Bucak, Bayır, İlbeyli, Sarılar, Tekeler, Çavdarlar, Karamanlar, Karapapaklar ve hatta Osmanlıların ecdadı olan Kayılar bu göçe mensupturlar. Bunlar da Osmanlı Devleti'nden başka Aydınoğulları, Ramazan oğulları, Hamidoğulları, Dulkadirler gibi müteaddit hükümetler vücuda getirdiler. Harzem ülkesinde hâlâ Kayı, Salur, Çavdar, Teke, Sarılar, Karamanlar, Karakalpaklardan iller ve boylar mevcuttur.
Üçüncü göç, Şarkî İran'ın Farap Kışlağı'nda ve Karacuk yaylağında yaşayan Oğuzlardır. Bunlar da İlhanîler devrinde garbe göç ettiler. Korkut Ata Kitabı bu ile mensuptur. Bu Oğuzların başında Bayındır boyuna mensup bir han vardı. Bu hanlardan Akkoyunlu Devleti doğdu. Tâbilerinden de Karakoyunlu Devleti vücuda geldi. Korkut Ata Kitabı'nın son Oğuznamesi, bu Oğuzların iki kolunu teşkil eden Üçoklar ile Bozoklar'ın münazaasını gösteriyor. Bu vaka üzerine Bozokların Bayındır Hanedanı'ndan uzak yaşadığı bazı izlerden anlaşılıyor.
Bugün memleketimizde "Türkmen" adını taşıyanlar, bilhassa bu Bayındır Oğuzlarının Bozoklarıdır. Çünkü bunlar hükümet teşkil etmeyerek şimdiye kadar hep iI hayatı yaşadılar. Hükümet teşkil edip şehirlerde oturanlar "Türk" adını al dıkları hâlde bunlar eski "Türkmen" unvanlarını muhafaza ettiler. Anadolu'daki Salur Oğuzlarının göçebeleri "Yürük" unvanıyla bunlardan tefrik olunmaktadır.
Bu üçüncü göçe ait Bozoklar, Yozgat sancağına Bozok unvanını veren Oğuzlardır. Bunlardan Afşar Boyu, Aziziye ve Konya taraflarında otururlar, İran'daki Afşarlar Nadir Şah zamanında bir hükümette teşkil etmişlerdi.
Döğer Boyu Rakka'da yaşar. Urfa'daki Döğerler Türkçeyi unutmuşlardır. Beydili Boyu, Bozok Türkmenlerinin en çok olan kısmıdır. Türkmen Culabında, Carabulus'ta bulundukları gibi Urfa'daki Badilliler de bunların birer şubesidir. Diyarbakır'ın Karaca Dağı'nda yaşayan Terkân aşireti, Türkçeyi unutmasına rağmen Beydili Boyu'ndan olduğunu hâlâ unutmamıştır. Diyarbakır civarında bir Türkmen nahiyesi vardır ki köylerinden yalnız on kadarı Türkçeyi muhafaza etmiştir. Bunlar da Beydili Boyu'ndan olduklarını iddia ediyorlar.
Suruç'taki Barazan ve Mardin'deki Dahilcan (Kalaçlar) aşiretlerinde de Badilli namını taşıyan oymaklar mevcuttur.
Beydili Boyu, müteaddit oymaklara ayrılmıştır. Carabulus'taki oymaklardan biri "Karkın" ismini taşıyor.
Köylerden biri Kayan (Kayı) ve ikisi (Bazır) isimlerini taşımaktadır. Bu üç isim, Oğuzun Bozok boylarından üçünün adlarıdır. Türkmen Culabı'nda Beydililerin mukaddes tanıdıkları bir aile vardır. Bu ailenin reisine Budak Beyi ve Turhan Beyi unvanları verilir.
Beydililerin müşterek reisi bu ocaktan ibarettir. Beydililerin umumuna beylik eden başka bir Hanedan daha varsa da şimdi münkarız olmuş, bugün hiçbir kudreti olmayan yalnız bir ferdi kalmıştır. BireciK'in (Barak)ları, Musul'un (Tela’fer) Türkmenleriyle, (Bayat) Türkmenleri, İran'ın Kaşkayıtlarıyla Kaçarları, Akdeniz sahilinin Varsakları da bu üçüncü göçe mensuptur. Maamafih bu üç il, vaktiyle tek Oğuz ilinden ayrıldıkları için aralarında hiçbir fark yoktur.
Yazan: Merhum ZİYA GÖKALP
(*) Bu mekale Antep'i ziyaretlerinde Ziya Gökalp merhum tarafından Gazisancak Gazetesi için yazılmış ve bu gazetenin 2 Nisan 1923 tarih ve 118 sayılı nüshasında neşredilmişti.