Tandır diye anılıp bugün az dahi olsa zamanımıza kadar kalıntıları kalmış olan tandırın hususiyetlerinden bahsedeceğiz.

Tandır:

Hususi surette alt kısmı geniş. Ağzı dar olarak çamurdan yapılan ve pişmeden bir çukura gömülen bir çeşit fırına "tandır” derler. İçinde tezek ve çalı, çırpı yakılarak ekmek pişirilir. Anadolunun çoğu hâla ekmeklerini tandırda pişirirler. Bunun hava deliğinede (Külve) derler, İçinde kebap, çebiş denilen iki yaşına basmamış oğlak kızartırlar. İçinde pişen ekmeğe ve kebaba “Tandır Ekmeği” “Tandır Kebabı” derler.

Rumeli'nin Tandır kebabı, Konyanın çebiş'i meşhurdur. Elan Ankara ve Istanbulda bu işle uğraşan kebapçılar vardır.

Sonraları "tandırın” manası genişletilmiş kışın soğuktan korunmağa yarayan, hiçbir evden eksik olmayan başka çeşitlerine de bu ad takılmış. Hâlâ Anadolu’nun bir çok yerlerinde yaşayan tandırı büyük annelerimiz şöyle anlatırlar:

Tandır; tahtadan yapılmış dört kısa ayaklı bir masanın alt kısmına yerleştirilen toprak yahut sac bir mangal ile kurulurdu. Yanmaması için masanın altına teneke çakılırdı. Onun üstünede tandır yorganı denilen bir yaygı örtülmek süratiyle sıcaklık içeride hapsedilirdi. Bazı aileler masayı daha yüksek yaptırır, etrafına minderler konur, buraya oturanlar ayaklarını örtünün altına sokarlardı.

Kışın şiddetli aylarında lâpa lâpa kar yağar, dam saçaklarından kol kol buzlar sarkar, soğuktan titrenirken, odadaki mangal ne kadar büyük olursa olsun kâr etmez olmasına rağmen en varlıklı evlerde dahi sobaya rağbet yok. Kirli ayak renkIi, kasvet yükü sobayı kim ister.

Kış gelip havalar soğumağa başlayınca hemen tandır kurulur, genci, ihtiyarı, çocuğu ve bütün ev halkı, misafir konu komşu etrafa sıralanan yer minderlerine oturup ayaklarını uzatarak maşanın üzerine yayılmış yorganı göğüslerine kadar çekip tatlı tatlı sohbete girişilir.

Tandırın başında dereden tepeden söz edilir. Dedikodular yapılır nihayet dedikodu faslıda biter eğer. Gündüz ise masal anlatılmaz gündüz masal anlatılırsa masalı anlatanın ve dinleyenin donunun ağını fare yermiş, öyle ise ne yakmak lazım gündüz kolay kolay bitermi o zaman Nasrettin Hoca, İncili çavuş ve tuhaflıkları ile meşhur kimselere ait fıkralar anlatılır. Miras yedilerin dedikoduları eleştirilip gider böylece akşam olur. Tandırın en önemli sefası kışın uzun gecelerinde ve bilhassa kış aylarına rastlıyan Ramazan ayının gecesidir. Bu gece çok önem taşır. Tandırın etrafına oturulur Yaşlı kadınlar Peri Padişahlarından, sultan ve şahzadelerden, dev peri masalları anlatılırlar. Uykusu gelen çocuklar tandırın başında mışıl mışıl uyur. Her gün dinledikleri bu masallardan dolayı bitkinlik getiren genç kızlar esnemeğe başlar.

(Hudueli)