Sayın Valimiz, Sayın Milletvekilleri, Sayın Misafirlerimiz

Üniversite haftasını şehrimizde yapmak özere buraya teşrif etmiş olan Sayın Profesörler ve Doçentler heyeti kıymetli misafirlerimiz. Hepinizi hürmetle selamlarım.

Sayın misafirlerimiz, kandillerinin parlak ışıklarını Atatürk’le İnönü’nün kalplerindeki ateşten almış olan Halkevlerimizde (9) meşale yanmakta idi. Buraya dokuz olarak teşrifinizi bir tesadüf eseri olarak değil hayırlı ve uğurlu bir sayı olarak kabul ediyorum. Dokuz kişiden mürekkep sizin kıymetli heyetiniz Halkevimizin dokuz çalışma koluna ait meşalelerin ışıklarını daha parlak bir hale getirmek için beş günden beri çalışıyorsunuz. Siz, ey kıymetli misafirlerimiz beş günden beri yaptığınız ışıklı ve kıymetli telkinlerle salonumuzda kültür ve fen meşalesi yakmaktasınız. Bu telkinler damarlarımızı ısıttı, heyecanlarımızı şahlandırdı. Bu telkinlerle damarlarımızı ısıttınız, dertlerimize derman kalplerimize inan yerdiniz. Ve bu ışıkların akisleri dışarıda eşi doğmamış bir güneş doğurdu. Gazi yurtta temiz bir kültür havası yarattı. Bu hava Gazi yurdun zafer havasiyle kucaklaştı.

Bu hava ayni kıymetler karşısında beraber eğilen zekâları işletti. Ayni olaylar Çarşısında beraber yaşaran gözleri parlattı. Ayni manzaralar karşısında beraber çarpan kalpleri coşturdu... Sayın misafirlerimiz, burada akıttığınız kültür ırmağından açılacak kanallar yarattığınız kültür aleminde feyizli, bir bahar hayatı fışkıracaktır. Siz ey kültür ırmağında dolaşan fen ve sanat gemisinin değerli kaptanları... Şehrimizde demirlediğiniz gemiden faydalı kumaşlar, kültür kumaşları çıkardınız. Bu kumaşları Gazi yurdum ilme, sanata âşık ruhu çok benimsedi.

Gaziyurda, Şair Nedim’in İstanbul için söylediği: (Kâleyi maarif satılır suklarında Pazarı hüner madeni ilmü ulemadır) beytine muhatep olabilecek bir istikbal yarattınız. Siz ey insan yaratmak sanatını ellerinde tutan kıymetli ve fedâkar profesör ve doçentler, tarih bize ölmez vatan yaratmak için hayalarını feda edenlere misaller göstermektedir. Bunların en mukaddesi olarak meçhul askeri tanıyoruz… Sen ey meçhul asker siz ey İnkılap ordusunun fedâkar öncüleri. Siz ey öğretmen ordularının canlı abideleri. Siz ey taassubu yıkmak kara kuvveti yenmek uğrundaki savaşlarla kazanılan zaferlerin yürüyen ve düşünen takı zaferleri. Sen ey meçhul asker, siz ey fikir inkılâbının ve ideal’ hayatın Tümenleri.. Siz ey sessiz ve gösterişsiz çalışan fikir inkılâpçıları. Siz ey fazilet ve feragatin meçhulaskeri. Size ad koymak ve değer vermek için heyecanım müsaade etmiyor. Bundan dolayı bil hassa affinizi rica ederim. Şimdi HaIlkevimizin iki önemli üstadı Ferit Ginol la Bekir Elâm Gaziyurda ait millî parçalar çalacaklar ve şehrin folklorik özelliklerinden olan gelin öğme adetini göstereceklerdir. Hepinizi tekrar hürmetle selâmlarım.

Yazan: Sabri GÜZEL