-GEÇEN SAYIDAN DEVAM-

Sevgi bu, özleyiş bu, yalvarış yakarış bu.

En sarsılmaz bağlarla yürekleri saısın bu...

Çalışma, inanma bu; güven bu, yükseliş bu...

Dünyada her şey budur, bilmemki nasıl iş bu.;.

Ruhları sarmaktadır doğmakta olan güneş,

Bu şen güneşe ise gençliktir en arı eş...

Derinden gelen bir ses etrafı sarsıyor bak,

Türk genci çalış diyor ağarmaktadır şafak...

Ey genç Halkevine koş güzel sanatları sev,

Halkevi kucağıdır, sana en faydalı ev...

Sonsuz ufuklarında altı ok dalgalanır

Kültürlü havasında şu mısralar çalkanır:

Inönünün yolunda parlayan benim ülküm

Ne mutlu bana Türküm! Ne mutlu bana Türküm!

Onu ısıtan alev Türk kanının, alevi,

Yaşasın Halkevleri, Gaziantep Halkevi...

Halkevleri üstünde ne Güneş vardı, ne Tan....

Karanlıklar içinde boğuluyordu vatan.

O vakitler ne korkunç bir izbeydi burası,

Has bahçeler olmuştu canavarlar yuvası.

Yılan, akrep, çiyanla dolmuştu Anadolu,

Türklüğe gel diyordu parlayan ülkü yolu.

Çünkü o izbelerde koşuyordu bir alev,

İstiklâl aleviydi dolaştı gezdi ev, ev

Bu alev yangın oldu iradesinde Türk’ün

Güneş oldu özyurttan sisi dağıttığı gün.

Bu alev düşünceye hız verip taktı kanat.

Yıldızdı bu alevden nurla ondokuz Şubat.

Ondokuz Şubat yalnız bir tarih başı değil,

Bir anıttır, önünde derin saygıyla eğil,

Bu alev evimizi kucaklıyan temele

Can oldu, menfi ruhta yaratarak zelzele.

Derinden gelen bir ses dünyayı sarıyor bak,

Türk genci çalış! diyor ağarmaktadır şafak.

Neler doğuracaktır, doğacak olan güneş,

Çünkü bu şen güneşe gençliktir en arı eş.

Bu fışkıran şen güneş yurdun için doğuyor,

Açılıyor bir anda ufukta binbir dekor...

Alkışlar gençlik için yırtıyor boşlukları, duyuluyor her yerden:-koş, atıl, çık yukarı!

Ey inkilâp gençliği hayat koşarken bugün, Yarattığın varlıkla tarihe karıştı dün.

Ey hareket kaynağı hayat örneği gençlik!

Yarının zenbereği günün dileği gençlik, Halkevi heceliyor senin büyüklüğünü,

Sen de evine koşup yüklen halkın yükünü. Senin için yapıldı yapılmaktadır her iş, Sana selâm duruyor dünyada her yükseliş.

Gökte kanat çırpıyor uçaklar senin için,

Vapur, tiren, sesini benimsemez mi için?

Yarını kurmak için geriliğe kur pusu,

Seni bekliyor fennin, geriliğin kapusu.

Burda seni bekliyor terbiye, şeref, ışık.

Halkevinin kapusu bütün gün sana açık...

Mütalea, heyecan burda sizi bekliyor.

Sizi bekliyor güven, sizi bekliyor şöhret.

Sîzsiniz Cümhüriyet kalesi olan kuvvet.

Medeniyet, çalışma, istiklâl aşkı sensin;

Ey yarınlar zümresi, istikbal aşkı sensin!

Bankalarda, çarşıda dönen bütün sermaye

Sana ayırmaktadır ancak en büyük paye.

Enerji, sevgi sensin, savaş sensin, barış sen!

En sarsılmaz bağlarla yürekleri sarış sen.

İnan, güven aratma, gayeye eriş sensin,

Çalışma yollarında ideal her iş sensin!...

Ey genç Halkevine koş, Güzel san’atları sev!

Halkevi kucağıdır sana en faydalı ev...

Sonsuz ufuklarında altı ok dalgalanır.

Kültürlü havasında şu mısralar çalkanır:

Inönünün yolunda parlamaktadır ülküm,

O yolun yolcusuyum, ne mutlu bana Türküm.

Onu ısıtan alev Türk kanının alevi,

Yaşasın Halkevleri, Gaziantep Halkevi.

Sabri GÜZEL