Cepheye su götürenler arasında 14 ilâ 15 yaşlarında bir çocuk dönüşünde, sahipsiz kalan bostanlara doğru yürüdü:

Bu iki ay önce Elmalıda şehit düşen Kurt İmam’ın oğlu Memikti. Memik ölmeden korkmuyordu, çünkü annesi ve iki küçük kardeşi üç gündür açlardı, onlara yiyecek bir şeyler götürmek istiyordu. Bakımsızlıktan dallarında kurumuş ve ulmuş sebzelerden topluyarak eve getirdi. Bu zavallı şehit ailesinin sevincini görmeliydiniz. Bunlar günde ancak bir tane acı çekirdek ekmeği alabiliyorlardı, üç gündür onu da alamamışlardı. Kurumuş ve ulmuş sebzeler onlar için bir ziyafet olmuştu. Bu ziyafetin tam ortasında vınlıyarak gelen sereri bir kurşun, Memiğin küçük kardeşinin bacağına saplanmıştı, kanlar içinde yere yıkılan küçüğün acıklı hali yemeklerine kan doğramıştı. Memik kardeşini alarak Şıh Camisindeki hastahaneye götürdü. Hastahanedeki manzara çok feci idi: Kolu ve bacağı kesilmiş kahraman çeteler, aksakallı kana bulanmış dedeler, Memiğin kardeşi gibi masum yavrular ilaçsızlıktan inim inim inliyorlardı. Bu vaziyetten müteessir olan Memik şöyle haykırdı: - Ey kahbe düşman sen Türkün hele bir Anteplinin sizin bir ordunuza bedel olduğunu bilmezsin. Aç, ilaçsız, silahsız kalsak, silah yerine sopa kullanır, ekmek yerine acı çekirdek yer gene teslim olmayız. İntikam hırsiyle alevlenen Memik Mağara başına doğru yürüdü. Burada birkaç kişi sessizce çalışıyorlardı. Aç olmasına rağmen kendisi de bu çalışanlara katıldı. Saatler sonra iş sona ermişti siperlere çekilerek heyecanla beklemeğe başladılar. Bu bekleyiş uzun sürmedi bir zırhlı Fransız otomobili gecenin karanlığında azametle ilerliyor, etrafa ateş saçıyor, Antep’te kendini durduracak silah olmadığından sahte bir cesaretle siperlerimize doğru ilerliyordu. Fakat bu cesaret kendine pahalıya mal oldu. Az önce kahramanlarımızın açtığı çukura yuvarlandı. Şimdi kahramanlarımızın işi zırhlıyı ateşe vermekti. Bunun için konuşurlarken Memik öne atıldı:

- Bu işi ben yaparım dedi ve sürünerek ilerlemeğe başladı tam yaklaşmıştı ki zırhlılarının kötü duruma düştüğünü gören düşmanın geri kuvvetleri ateşe başladı bu ateş karşısında Memik vurularak şehit düştü. O artık şehit oğlu olmuştu.

Antep şehri böyle nice kahraman evlatlarının canlar pahasına çalışarak kurtulmuş, haklı olarak büyük Atamız gibi Gazilik ünvanı almıştır.

Mehmet ZORER

(Bu yazı, Gaziantep Kültür Derneğinin Gaziantep Harbine ait kompozisyon yarışmasında ikinci gelmiştir.)