İstiklâl senbolüdür, şu karşındaki anıt,

Yolcu hürmetle iğil Şahin yatıyor burda.

Yaptığı büyük işi büyük soyuna tanıt,

Altı bin kahramanımızın nabzı atıyor burda..

Yanar Dağlar üstünde kavruldu yana yana.

Haftalarca yemedi içmedi kana kana.

Elmalı köprüsünde köprü oldu vatana.

Şimdi bütün bir soya şan yaratıyor burda.

Yaslı bir gündü, gökler karardça karardı.

Bayraklar kanat çırptı kırılırken kanadı,

Gaziantep adıyla beraber doğdu adı.

Ufuklar ses verdi: bir güneş batıyor burda…

Duman bürümüş yüzü ateş püskürüyordu,

Ölümü kucaklamış düşmana yürüyordu.

Durdu köprü başında halâ, köpürüyordu.

Bir Şahini, alaylar zor kuşatıyor burda.

Antep kurtuluşuna Şahin’dir temel atan,

“Göğsümü çiğnemeden şehre giremez düşman,

Alçak, süngüle beni!.. Yaşasın yüce vatan..”

Diyen bir ses kalplere iman katıyor burda.

O gülle yağmuruyla yaralı düşen çelik

Gövdesi süngülerle olunca delik deşik,

İki damla yaş döktü… Kaydı elinden tetik.

Yurt kahramanlığını o yaşatıyor burda.

Hayata gözlerini yumdu o, bu ugurda…

Fışkıran kanlarıyla hayat saçarken yurda…

Göklere yükseldi yem olmadı kuşa kurda.

Ebedilik zevkini Şahin, tadıyor burda.

Tarih ufkunda uçan Şahin yatıyor burda!..

Sabri GÜZEL